♚4♔

4 2 0
                                    



Saçlarını karıştırıp omzundaki ayaklarımı salladım. Ben kahkaha atarken O koşmaya devam ediyordu. Kafamı arkaya çevirip peşimizden koşan mafya tipli adamlara baktım. O'nun kulağına eğilip "Biraz daha hızlı olmalısın. Tam arkamızdalar." Dedim. Ter içinde kalmıştı ve beni sırtına alması O'nu gittikçe yoruyordu. Beni umursamadan bacaklarımı daha sert tutup kendine hız verdi. O koştukça içimde bir çocuk varmış gibi kahkaha atıyordum. Elim karnımdaki yaraya gidince acıdığını yeni hissettim. Bu beni mutlu ederken kan kaybı vücudumu yorgun düşürüyordu. Gözlerimi açık tutmak oldukça zordu. O bunu görmemişti. Dengemi kaybetmeye başladığımda köşeyi dönmüştük ve Sedat arabasıyla önümüzde ani bir frenle durdu. Arkasından bir kaç araba daha geldi. Sedat arabanın anahtarını O'na atıp silahını belinden çekip bizim geldiğimiz yöne doğru adamlarıyla koşmaya başladı. Hızlıca O'nun omuzlarından atladım. Bir elim karnımda acıyla yüzümü buruşturdum ve ardından kahkaha attım. Beni hızlıca arabaya bindirmeye çalışırken "Bunu yapmayı kes! Canımı yakıyorsun. Sadece.. sakın uyuma" dedi. Kana bulanmış elimi alnıma getirip 'emredersiniz komutanım' der gibi asker selamı verdim ve sırıttım. Kafasını iki yana sallayıp direksiyonun başına geçti. Sinirlendiğinde hep böyle olurdu; titrer ve çok fazla nefes alırdı. Yine nefes nefese kalmıştı. Yüzümdeki acı gülümsemeyle ona bakmayı sürdürdüm. Gaza yükelenerek konuşmaya başladı "Neden silahın önüne atladın. Tam bir salak gibi hareket ediyorsun! Onlardan kurtulabilirdim! Aptal aptal aptal!" Dedi ve direksiyonu sanki daha fazla sıkabilecekmiş gibi tırnaklarını geçirdi. Beni seviyordu. Beni benden başka seven tek insandı. Sorun şu ki, ben kendimden başka kimseyi sevmiyordum. O'na sadece acıyordum.
Omuz silktim ve parmağımı karnımdaki yaraya batırdım. Acı çekmek sanki bana sunulmuş tek mutluluktu. İnsanlar gıdıklanırken gülerdi. Komik bir espiriye, başkalarının küçük durumlarına, komik sandıkları saçma durumlara gülerlerdi. Beni farklı yapan ya da onlardan tiksinmemi sağlayan durumlardan biri de buydu. Acı çekmek bana göre en komik şeydi. Verdiği mutluluğu kimse anlayamaz ve yaşayamazdı. Fazlasıyla tatmin edici. Beni ben yapan bir mutluluk veriyordu. Kırmızıya boyanmış parmağımı yaradan çekip büyük bir kahkaha patlattım. İşte bunun için nefes almaya değerdi. Kafamı arkama yaslayıp ıslık çalmaya başladım ve "Hastaneye değil benim eve gidiyoruz böcek." Dedim. Bana itiraz edemeyeceğini bildiği için sinirine sinir katıp ters yöne sürmeye başladı. Böcek işte, beni düşünen düşüncesiz böceğim.

İllegal HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin