Josh, kafasını Tyler'ın göğüsüne koymuştu.
''Korkulcak bir şey yokmuş değil mi?''
Josh, kafasını salladı. Tyler, yavaşça Josh'ın kafasından kurtulmaya çalıştı.
''Su içmem gerek.''
Josh, kafasını kaldırdı ve Tyler'a baktı.
''Ben getirrim.''
Tyler, kafasını salladı.
''Kendim alabilirim Josh sen rahatına bak.''
Josh da kafa sallamış kafasını yastığa koymuştu. Tyler, yavaş adımlarla mutfağa ilerledi. Çekmecelere bakıyordu. Tek tek bakarken sonunda aradığı şeyi bulmuştu. Onu arkasına sakladı ve yavaşca Josh'ın yanına ilerledi. Josh'ın arkası dönüktü. Tyler, yatağın kenarına oturdu ve burnunu çekmeye başladı. Josh, sesten rahatsız olmuştu kafasını çevirdiğinde Tyler'ın ağladığını fark etti.
''Tyler?''
Josh, yatakda yavaş Tyler'a doğru yaklaştı.
''Ne oldu?''
Tyler, hala ses vermiyordu. Josh, Tyler'ın onunla seviştiği için pişman olduğunu düşündü.
''Neyin var Tyler.''
Tyler, cevap vermemeye devam ediyordu. Josh, yavaşça kollarını aradı ve Tyler'ı kendine çekip sarıldı. Bir anda karnına hissettiği soğuk his ile ellerini Tyler'ın boynunda çekti. Tyler, onu bıçaklamıştı. Bıçağın soğuk demirinin organlarına sürttüğünü hissediyordu.
''Özür dilerim Josh.''
Josh, Tyler'ın gözüne bakarken Tyler hala ağlıyordu. Josh'ın gözleri açılmıştı ve dolmaya başlamıştı.
''Neden?'' demeye çalıştı Josh. Ağzını zor açıyordu. Nefes alışı hızlanmıştı ama alırken canı yanıyordu.
Tyler, bıçağı geri çekti ve yere fırlattı. Josh'ı kendine yaklaştırdı ve dizine yatırdı. Göz yaşları Josh'ın göğüsüne damlıyordu.
''O burada Josh.''
Josh, Tyler'ı izliyordu. Gözlerindeki anlam yok olmaya başlamıştı. Bedeni de git gide soğuyordu. Josh, ağzını araladı bir şey söylemek istiyordu ama gücü kalmamıştı. Josh'ın göz bebekleri küçülmeye başlamıştı. Etraf karanlıklaşıyordu. Tyler, elini Josh'ın karnındaki yaraya bastırdı. Kanı durdurmak istiyordu.
''Dayan Josh. Çok az kaldı acın sonsuza dek kesilecek.''
Josh, gülümsemişti. Yapabildiği tek şey mimiklerini haraket ettirmekti. Tyler, elindeki kan'a aldırış etmeden elini yüzüne sürdü ve göz yaşını silmeye çalıştı. Josh'ın gözleri kapanıyordu.
''Affet beni Josh.''
Josh, ağzını bir kez daha araladı bir kez daha bir şey söylemeyi deneyecekti.
''Özrün önemli...''
Nefesi kesiliyordu. Derin bir nefes aldı ve devam etti.
''Değil Tyler.''
Tekrar tekrar nefes alıyordu.
''Ben sana kırgın...''
Tyler, ne diyeceğini tahmin ediyordu.
''Kırgın değil misin?'' dedi hızlıca.
Josh, gülümsedi.
''Olarak öleceğim Tyler.''
Josh, nefes alıp verirken Tyler göz yaşlarının sıklaştığını hissetti.
''Senden nefret ediyorum.'' dedi son nefesinde Josh.
Gözleri kapanmıştı. Tyler, bağırmaya başladı. Ağlıyordu ve ses telleri geriliyordu. Boynundaki damarlar patlayacakmış gibi hissediyordu. Josh'ın yüzünü incelediğinde yüzünde tebessüm vardı. Dikkatlice baktığında kapalı gözünün arasından bir damla yaş aktığını fark etti.
''Bedenini yakacağım.'' dedi odaya giren hızlı ve karanlık varlık.
Tyler, yanan ateşi izliyordu. Josh'ın bedeni nerdeyse yok olmuştu. Gözlerindeki yaşı temizlerken kafasını O na çevirdi.
''Neden yapıyorsun bana bunu?'' dedi ses tellerini tekrar incelterek.
''Sonsuza dek seninle olacağımı söylemiştim.''
''Benim istediğim bu değildi.''
O anlamsız bir ifadeyle Tyler'a bakıyordu.
''O halde istediğini yap. Yok et beni.''
Tyler, gözlerini kapatıp sıktı. Göz yaşı akarken gözlerini açtığında onun yok olduğunu hayal ediyordu. Yavaşça gözlerini araladı. Gözlerini açtığında o karşısında ona bakıp sırıtıyordu. Babasını öldürdüğü gün gördüğü dişlerini görmüştü.
''Ne oldu Tyler? Neden istediğini yapamadın?''
Tyler, delirmek üzereydi. O, Tyler'ın ellerini zorla klvyenin üzerine koymuştu.
''Bak yeni biri katıldı mesaj at ona.''
Tyler, kafasını salladı.
''Bunu yapmayacağım.''
O, Tyler'ı hızlıca yere fırlattı.
''Sen yapmazsan ben yapacağım.''
Sk3l3t0nCl1que: Merhaba arkadaşım : )
