Sabaha karşı Deniz uyandı ama daha dışarısı gece yarısı sayılabilecek kadar karanlıktı. Yatakta ne kadar dönüp dursada uyuyamıyordu . Dışarısı ne kadar soğuk olsada balkona çıktı ve sandalyeye oturdu . Issız karanlığın seyrine daldı.
Sabahın ilk ışıklarıyla balkonda ince bir üstle uyuya kalan Deniz'i ilk fark eden evde çalışan yardımcılardan Elif olmuştu . Elif , Deniz ' i dürterek '' Deniz Hanım , Deniz Hanım '' dedi. Deniz zar zorda olsa gözünü açmış ve kalkarak içeri girmişti. Bunun üzerine aile hekimi Şeref Beyi aradılar. Yarım saate kalmadan gelen Şerif Bey Deniz ' i muayene ettikten sonra bir hafta kadar dinlenmesi gerektiğinin altına basa basa söyledi. Deniz geceyi dışarda geçirmesine rağmen kendini kötü hissetmiyordu hatta dışarının sıfırın altında olmasına rağmen üşümemişti bile . Evde olsa bile çalışmasına ara vermiyordu sadece aralarda yemek molası veriyordu. Yatasıya kadar girdiği ihale için fikir üretip çizim yaptı. Saat yirmi üçe doğru uykuya yenik düştü ve gidip yattı.
Deniz uyanır uyanmaz banyoya gidip sıcak bir duş aldı. Duşun ardından saçlarını tararken saçları bembeyaz olmuştu. Şaşkın bir şekilde banyodaki kullandığı şampuana baktı . Her zaman kullandığı şampuandı ne kadar şampuandan olduğunu düşünsede. Şampuan tamamen bitki özlüydü . Kapağını açıp içine baktı yinede içine bir şey karıştırılmamıştı. Saçlarını havluyla sardıktan sonra evin kahyası Ayşe Hanım 'ı çağırdı. Ayşe Hanım yavaşça kapıyı çaldı ve içeri girdi. Deniz şaşkınlığını belli etmeden '' Odama biri girdi mi ? '' dedi. Ayşe Hanım yutkunarak hayır anlamında kafasını salladı. Deniz duygusuz bir tonda ''Tamam . '' dedi. Bu bir şakaysa evden yapanların olduğunu sanmıyordu. Hemen günlük bir kombin yaptı . Saçlarını bir şapka yardımıyla saklamayı ihmal etmedi. Evinin bahçesine çıkıp bekçi kulübesine ilerledi ve dün gecenin güvenlik kamera kayıtlarını inceledi ama farklı bir olay olmamıştı. Kafasında soru işaretleri artmaya başlamıştı.
Ertesi gün uyandığında sırtında acı hissetti ama umursamadı . Dün yaşananlar aklını kurcalıyordu bu yüzden kendini çizimlerine veremiyordu. Tam düşüncelere dalmıştı ki bir anda kapısı çaldı. Deniz hemen yatağından fırlayıp saçlarını bir eşarpla kapattı ve üstüne çeki düzen verdi . Kapının arkasından biri '' Deniz Hanım.'' diyordu. Deniz hemen duygusuz ses tonunu takınarak '' Evet. '' dedi . Gelen kişi kahvaltısını nereye istediğini soran Elif' den başkası değildi . Deniz sadece '' Bahçe . '' dedi , aynı duygusuz ses tonuyla . Elif başını eğerek onayladığını belli etti ve odadan hızlı bir şekilde ayrıldı. Aşağıya inerken meraklı meraklı ilk defa Deniz ' i bu kadar çok düşünceli görmüştü. Deniz hazırlanıp ve saçını eşarpla kapatıp merdivenden aşağıya indi . Kahvaltı yaparken de düşünceliydi . Sırtının ağrısı git gide de artmaya başlamıştı . Aslında iştahıda pek yoktu. Birden masadan kalktı ve çalışma odasına gitti. İşkolikliği tutmamıştı sadece kafa dağıtmak istiyordu ... Pencereden dışarıya baka kalmıştı. Bir asırdır kar yağmayan bu şehre lapa lapa kar yağıyordu . Deniz ilk defa kar görüyordu . Kalkıp pencereden dışarıya bakmak istedi ama uyanalı daha iki - üç saat olmasına rağmen gözlerine ağırlık çökmüştü ve yavaş yavaş uykuya daldı...
Deniz terler içinde bir anda uyandı. Masa başında uyuya kaldığını fark etti. Kalkıp yavaş adımlarla banyoya yöneldi . Üstünü çıkarıp soğuk küvete girdi ... Kendini daha da iyi hissediyordu. Duşun ardından bornozunu giyip aynanın karşısına geçip saçlarını incelemeye başladı . Herhalde bir gecede saçları beyazlamış olamazdı . Ağrıyan sırtına gözleri kaymıştı . Şaşkınlığı artmıştı. Sırtında - omzunun altında - kar tanesi işareti vardı . Şaşkın bir şekilde aynaya bakarken kendiyle göz göze gelmişti . Yemyeşil gözleri griden beyaza çalan renge bürünmüştü . Bir anda çığlık attı. Onu duyan Elif koşarak geldi . Deniz' in tek diyeceği '' Kovuldunuz !'' oldu. Deniz girdiği şoktan çıkamamış evde onların yapacağını düşündüğü için tedbiri elden bırakmamış hepsini kovmuştu. Üstüne kısa , günlük , lila renkde bir elbise geçirmişti . Bu durumdayken ayakkabı giymeyi bile tenezzül etmemiş . Veranda da bir ileri bir geri gidiyordu . İlk defa çok korkmuştu. Başta bir eşek şakası zannetmişti ama bu çok ciddi bir konuya benziyordu.
Kendi kendine '' Bu neyin belirtileri ama nasıl ? '' diyerek kendini yiyip bitiriyordu. Bir anda arkadan gayet rahat bir ses yükseldi .'' Mevsim Koruyucusu olduğundan .''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR TANELERİ ALTINDA
FantasyBelki ben onun kendinden daha iyi tanıyordum . Belki onun dileğini gerçekleştirebilirdim. O beni görmese de , bilmese de , duymasa da ben onun her hareketini her mimiğini ezberlemiştim. Yardım ederdim , özüyle buluşturup onu mutlu ederdim . Yılla...