Deniz ' in şaşkınlığı gözlerinden okunuyordu . Ediz ' in söylediklerinden ve gözlerinde ki umutdan ciddi olduğuna inanmıştı ama bu söyledikleri akıl alacak gibi gözükmüyordu . Buraya gelince değişmişti . Sorumluluklarını unutmuştu ya da unutmak istiyordu . Sorumluluk olarak düşündükleri sorumluluk değildi , o da biliyordu sadece buzdan duvarlarını unutmak oyalanmak istiyordu. Kendi ördüğü gibi yıkabilirdi ama yıkmaktan korkuyordu kimseye güvenmiyordu . Çocukluktan böyleydi . Arkadaş edinmeyendi . Onun ki kalabalıkta ki yanlızlıktı . Kimseye güvenmiyordu . Kabul etse ne olacaktı. Hiçbir şey . Kimse fark etmezdi ama iş hayatını riske atamazdı ...Dudaklarından sadece ciddi şekilde ;
- Eve gitmek istiyorum.
- Anlamadım...
- Eve gitmek istediğimi söyledim.
- Neden kabul etmiyorsun ?
- Kabul etmediğimi kim söyledi ?
- Ne ... bir dakika ama neden evine gitmek istiyorsun .
- Doğru benim yaklaşık olarak bir hafta sonra ihalem var ve katılmam gerek ama sonra düşüneceğim kabul edip etmemem hakkında.
- Gitmene gerek yok .
- İşim var beni burda zorla tutamasınız.
- Yanlış anladın burda ki bir yıl hayatta bir rüya uzunluğundadır.
Deniz şaşkın gözlerle Ediz ' e baktı . Ediz ' le bir anlığına göz göze geldiler ama Ediz gözlerini kaçırdı. Deniz içten içten sevinmişti gizlice kabul etmeyecekti ama merek ediyordu. Ediz yavaşça oturduğu yerden kalktı ve gülümseyerek Deniz ' e baktı ;
- Ben koruyucuları ve Ege ' yi çağırayım.
Deniz biraz çekinerek ve merakla sordu;
- Ege kim ve neden çağırıyorsun ?
- Ege senin koruyucun o sana burası hakkında yardım edecek .
- Ben burda bitek seni tanıyorum sen benim koruyucum olsan ?
Ediz şaşırmıştı . Bir ay önceki kızdan eser yoktu. Bu kız daha az kendini beğenmiş ve kibardı . Kabul etse kendini kötü hissedecekti ama onunla vakit geçirmek istiyordu hem kabul edince başına gelecekleri biliyordu sanece gülümserken aynı zamanda kapıya yönelerek ;
- Kurula sormam gerekecek hem sen kendini yorma.
Ediz tam arkasına dönüp kapının koluna elini uzattığında Deniz sesiz ama net bir şekilde konuşmaya başladı.
- Özür dilerim .
Ediz sadece boynunu çevirerek dişlerini göstermeden gülümsedi ve '' Önemi yok .'' diyerek boynunu çevirdi. Deniz kendini afallamış hissediyordu çünkü bu bilmediği yerde tek tanımış olduğu kişi gitmişti . Pek bir şey hatırlamaması onu korkutuyordu . Etrafını meraklı gözlerle baktı , baktı ... Çok sıkılmıştı zaman geçmek bilmiyordu . Ediz ' in bahsettiği koruyucu denilen kişiler veya yaratıklar ortada yoktu ve tabi Efe dediği kişide . Normalde de sabırsız olan Deniz üstündeki ipek kumaş olduğunu var saydığı battaniyeyi kaldırdı ve doğruldu . Yavaş hareketlerle yataktan kalktı . Ayakkabılarının olmasını umursamadan yürümeye başladı. Elini götürüp kapıyı açtığında kapının gıcırtısı kulaklarını doldurmuştu. Kapıdan çıktığında aynı zamanda kafasını duvar kadar sert olmayan bir şeye çarpmıştı. Kafasını kaldırdığında ona bakan bir çift parlak göz görmüştü . Karşısında gördüğü kişi ona bakarak sırıtıyordu. Deniz şaşkınlıkla konuşmaya başlayacağı sırada , çarptığı oğlan hiç istifini bozmadan ondan önce söze başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR TANELERİ ALTINDA
FantasyBelki ben onun kendinden daha iyi tanıyordum . Belki onun dileğini gerçekleştirebilirdim. O beni görmese de , bilmese de , duymasa da ben onun her hareketini her mimiğini ezberlemiştim. Yardım ederdim , özüyle buluşturup onu mutlu ederdim . Yılla...