Cinayetçi Kız (-1)

CK - 13

Siyah bir spor araba?Ah!Cidden mi?Şaka falan değil, demi?

Karşımdaki arabaya tekrar baktım ve şaka olmadığı gerçeğini sindirdim.

Ben...Kelvine doğumgünü hediyesi almıştım..

Pekala.Bununla yaşayabilirim.

Kendi arabamın arkasına arabayı park ettirirken tekrar arabayı inceledim.Güzeldi.Ne diyebilirim ki başka?Arabalardan anlamıyorum sonuçta.

Bu hediye ona güvendiğimi mi gösteriyordu?Galiba.

Aman yaa.Kaçarsa bulurum.Niye dert ediyorsam?

Saat üçe geliyordu ve ben ehliyet işleri ki sahte bir ehliyetti ve araba masrafları,  sigortası falan anca halletmiştim.Yorucu bir gündü.

Aracı park ettikten sonra giden adama gitmeden önce öfkeli bakışlarımı atmayı unutmamıştım.Piç!Beni süzmüştü.Dua etsin ortam müsait değil.Yoksa ses telleri ile bağırdaklarının yerini değiştirmiştim çoktan.

Bir anda esen rüzgar bedenimi titretti.Hava bugün kapalıydı.İçimi boğan bir hava değildi ama sıkıntılı bir his yaratıyordu içimde.

"Arabasının" anahtarına boş boş baktıntan sonra içine girdim ve çalıştırmaya başladım.

Sanırım benim arabam gerçekten yaşlandı artık.Bu bebeğin yanında...Neyse.Yerin kulağı var.Benim ihtiyar duymasın.

10 dakkalık yolculuğumdan sonra okulun önüne geldim ve beklemeye başladım.Arabanın içinde sıkıldığımı fark edince daha fazla duramadım ve arabadan çıktım.Okul kapısının yanındaki banklardan birine oturdum.

İleride bir kaç serseri sigara içiyordu.3 kişilerdi.Giyim tarzlarından bile korkulan tipler oldğu anlaşılıyordu.Ama benim gözümde....Küçük bebeler.

Onları keserken esmer çocuğun bakışlarına yakalandım.Simdiyah gözleri gözlerime bakarken piç bir şekilde sırıtıyordu.

Yanındaki iki sarışın çocuğa birşeyler söyleyince sarışınlarda güldü.Bir kaç daniye sonra esmer çocuk bana doğru yürümeye başladı.ELindeki yarım sigarayı yere atmıştı.

Sonunda yanıma geldiğinde boğucu dereceyi bulan sigara kokusunu aldım.Esen hafif rüzgarın hiç bir faydası yoktu.

-Merhaba bebeğim.dediğinde gülmekten alamadım kendimi.

Mavi gözlerimi alayla ona diktim.

-Bebeğim mi?Ah!..Cidden mi?

Oda güldüğünde kahkaha atmamak için kendimi tuttum.

-Hoşuna mı gitti? derken inalı bakışları sinirimi bozdu.

Alaylı bakışlarımı buz gibi bakışlarımla yer değiştirdim.

-Sübyancı değilim çocuk.İkile buradan.dedim.

Çocuk benim ilk başta attığım gibi alayla kahkaha attı.

-Bebeğim ben 20 yaşındayım.

Oflayaran etrafıma bakındığımda Kelvinin adını unuttuğum zenci arkadaşı ve birde kumral bir çocukla kapıya doğru geldiklerini gördüm.

Ayağa kalkarken en korkunç bakışlarımı attım.

-4 yıl büyümelisin bücür.dedim.

En başta afalladı.Sinirden miydi?Daha sonra etrafına bakınırken histerik bir kahkaha attı.

-Merhaba ezik!

Bücürün baktığı yere baktığımda az önceki sözleri Kelvin ve arkadaşlarına söylediğini fark ettim.