CK - 10

5.5K 274 20
                                    

-Katniss, uyan.Hey Katniss!

Sesin yok olmasını dilerken ses daha da artıyordu.Kalkıp kesebilirdim ama yorgundum ve tek istediğim uyumaktı.

-Londradayız.

İşte bu beni önce gözlerimi açmaya sonrada uyuduğum yerden kaldırmaya teşvik etmişti.Ona "gel" anlamında işaret yapıp jetten indim

Baya yüksekte bulunan çatıdan güzel şehrimin rengarek ışıklarına baltım.Gürültülü ama rahatlatıcıydı.Tekrar derin bir nefes aldım ve deri çanta ile benim silahlarımı koyduğum çanta vardı ellerinde.Bak ben bu çantayı unutmuştum.Aferin şu velede.Böyle uslu bir çocuk olmaya devam ederse onu bu işin sonunda belkide öldürmezdim.

Çantının binaya giriş kapısından girdik ve bir kat altaki asansöre ilerledik.Asansör düğmesine bastığımda anımda açılmıştı.

Geniş asansöre bindiğimizde en az Kelvin kadar yorgun göründümü fark ettim.Daha sonra bakışlarım aynada kendi görüntümden Kelvine kaydı.Çantaları yere koymuş ve yorgun görünüyordu.En azından çantamı ben taşıyabilirdim.Aslında diğeride benim ama...Ne saçmalıyorum ben?Taşırım

birini olur biter.

-Uyumadın mı? dedim asansör açılırken.

Çantalardan birini alıp asansörden çıkarken oda beni takip ediyordu.

Hemen zemin kattaki arabamı koyduğum özel garaja girdik.

-Uyuyamadım.

Sadece bunu demişti ve devamını getirmemişti.Merak ettiğimi hissettim.

-Neden? dedim sevdiğim arabanın kapılarını açarken.

-Miğdem pek iyi değildi.dedi.

Saat on birdi.Belkide acıkmıştır.Arabistan ile İngiltere arasında saat farkı var sonuçta.

-Aç mısın? diye sorduğımda kemerlerimizi bağlıyorduk.Daha doğrusu o bağlıyordı.

-Belki.Aç olabilirim.dedi.

Arabayı çalıştırıp bu yerden tamamen çıktığımda ezbere bildiğim yollarda sürmenin daha iyi olduğunu fark ettim.

Kelvin gözlerini kapatmış ve sessizce oturuyordu.Belkide uyuyordu.

İstemsizce marketin önünde durduğumda kendime şaşırdım.Birisinin ihtiyacı için birşeyi yapıyordum?Çok değiştin Katniss diyip geri dönmeyi aklımdan geçirirken içindeki ses ölmezsin ya diyip beni markete soktu.

Uyuklayan Kelvini umursamadan arabafan indim ve markete girdim.Kasada Kelvinin yaşarında bir oğlan vardı sadece.Zaten bu saatte anca öğrenciler çalışırdı.

Dondurulmuş pizzayı elime aldığımda bende aç olduğumu fark ettim ama pizza hiç dikkatimi çekmemişti.Daha sonra gözüm hazır çorbalara ilişti.Kendi kendime gülmekten alamadım.Ben ve çorba yapmak? Tanrım! Yüce İsaya dua ederken müzik dinlemek kadar tuhaf geliyordu kulağa.

Aman ya!Sonuçta sadece tencereye su koyup üstüne tozu boşaltacaktım.Bu kadar basit.Hem bende boğazımdan daha rahat geçecek birşeyler istiyordum.

Mantar çorbasının paketini aldım ve diğer reyonları gezmeye başladım.

Malum günüm yaklaşıyordu ve işin en korkunç tarafı nprmal kızlara dönüp çikolata için deliriyordum.Evet ben!

Önceden herzaman yaptığım gibi yaptım.Bir sürü çikolata alfım ve kasaya ilerledim Çocuk kasadan geçirirken bende camdan arabama bakıyordum.

Cinayetçi Kız (-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin