hikayemin geçtiği yer istanbul
henüz lise 1 deydim
istanbula yeni taşınmıştık, bi anadolu şehrinden.
gariban gariban takılıyordum, burda okula başlamayı hiç istemiyordum.
babamın ısrarlarına dayanamadım bi gün
"gel sadece kayıt yaptırcaz haftaya başlarsın" dedi.
okula gittik, kaydı yaptık.
"gel sınıfına da bakalım" dedi, ben hala haftaya başlıycam sanıyordum.
birden kapıyı açtı ve "hocam oğlum yeni kaydoldu bu sınıfa" dedi
kapıyı kapattı sik gibi sınıfın ortasında kaldım herkes bana bakıyordu.
hoca geç bir yere otur dedi, yer verin arkadaşınıza
ve boş olan tek yer
onun yanıydı.geçip oturdum.
ilk başlarda hiç gerçek anlamda bakmamıştım kızın yüzüne,
"hoşgeldin" dediğinde dönüp baktım.
tanıttı kendini, (ismine melis diyeceğim)
ben de karayara dedim.
memnun oldum dedi, ve çok güzel güldü.
babamın yaptığı piçliği çoktan unutmuştum,
kafamda binbir türlü şarkı çalıyodu, kalbim götüme girecekti beyler.
sohbet açıldı ders esnasında konuşuyorduk.
nerden geldin falan dedi ben de söyledim
1 ay oldu niye yeni kaydoldun ki dedi
burdan çekindiğimi falan söyledim,
sevemedim buraları keşke hiç gelmeseydik dedim.
tekrar gülümsedi, ben de ilk geldiğimde öyleydim dedi.
ben de gülümseyerek geçiştirdim.
melisi tarif edeyim biraz
kumral, kahverengi gözlü, dalgalı saçlı
sol yanağında gamzesi olan tatlı, ve fiziği güzel bi kız
beni köpek gibi peşinden koşturacağını
nerden bilirdim.