gelelim okula.
okul o dönem güzel geçti.
ben melisin çevresini de iyice tanımıştım.
1 hafta sonra melisin doğum günüydü
evinde kutlayacaktı
melisin babası taşşaklı bi yerde bilgisayar mühendisiydi.
zenginlerdi yani, hem de bizden kat kat.
ben marketten aldığım 300 tl yi cebe koymanın rahatlığıyla
hediye telaşına düşmüştüm.
melise iki hediye alacaktım
birisi yeni çıkmış dikkatimi çekmişti.
kupanın üstüne melis yazdırdım,
içine sıcak su dökünce melis yazısı renk değiştiriyordu.
bi hediyeyi de bundan önce verecektim o da bi ayna
üstünde "boşuna bakma, senden güzeli yok" yazıyordu.
şimdi basit gelebilir bize ama,
o zaman çok ateşli bir sevişmeye neden olmuştu bu hediyeler.
melisin evine gittik doğum gününde
ben adem fevzi melis
melisin arkadaşı tuğçe (onu adem yiyecekti bugün)
ve gamze (onu da fevzi yiyecekti.)
ve kutlamaya gelen olmasada olur kişiler vardı bi noktadan sonra çiftler belli olunca
onlar kalktı zaten.
elimde cafcaflı bi poşet vardı melisin hediyeleri içinde
melise dönüp "buna dokunulmayacak tamam mı aşkım" dedim.
tamam sevgilim diyip güldü, pasta yendi, her türlü içki vardı
içen içti içmeyen kola içti.
ben 1 tane bira içmiştim.
boş kaldıkça adem bana taktik veriyodu.
teknik direktörüm benim amk.
herkes yavaş yavaş "ben gideyim" triplerine girdi.
kimseyi tutmadık.
6 kişi kaldık evde ben hediye poşetini alıp
melise "biz bi köşeye çekilemiyo muyuz" dedim.
hafif çakırkeyf olmuştum o arada 1 bira daha içtikten sonra.
melisin odasına geçtik
bu arada adem tuğçeyi salonda
fevzi gamzeyi melisin kardeşinin odasında yiyordu.
melisin odasına geçtik
bu arada adem tuğçeyi, salonda
fevzi gamzeyi, melisin kardeşinin odasında yiyordu.
***
melisin odası loştu.
içerde çok hafif şu müzik çalıyordu bilgisayardan
ben elimdeki paketi masanın üzerine bıraktım,
az önce içtiğim biralar biraz çakırkeyf etmişti beni.
melis de şarap içiyordu hala, gülüyordu.
sarhoş olmuştu ama rahat konuşuyorduk
zil zurna değildi.
şimdi biraz ciddi ol bakalım, hediyeni vericem
dedim.
güldü, tamam dedi ciddiyim aşkıım falan dedi
tekrar bastı kahkahayı
ben ilk ayna olan kutuyu çıkardım.
açtı, klasik gelmişti
bozuntuya vermedi.
aynanın üstünde
"boşuna bakma senden güzeli yok" yazıyordu.
bi öpücükle geçiştirdi.
ben de onu öptüm dudaklarından, boynundan.
sarhoş sevişmesi çok zevkli oluyordu
ayrıldım birden.
dedim az önceki asıl hediyen değildi
asıl hediyem ne dedi.
benim midem bulandı ama dedim
biralardan heralde
bana bi bardak çay getirir misin
sıcak sıcak iyi gelir dedim
mutfakta her bok vardı görmüştüm, çay makinası falan
bizim evde çay geceden geceye demlikte pişerdi.
getirdi çayı.
ben de kutuyu açtım getirdiği çayı hediye olan bardağa döktüm
naptın dedi
az bu bardağı bekle dedim
üstüne bak dedim sonra üstünde ısınınca "melis" yazdı.
çocuklar gibi sevindi.
sonra sevişmeye başladık.
