"Mona! Hadi gidelim!" diye bağırdın sinirle.
"Tanrım, geliyorum!" dedi kız kardeşin gözlerini devirererek yanına doğru koşarken."Geç kalacağız."
"Pardon, makyaj yapmak uzun sürebiliyor." dedi kendinden emin bir şekilde evden çıkıp arabaya doğru yürürken.
Agh... Hep kız kardeşini beklemek zorundaydın. Makyajsız evden çıkıp bir adım bile atamayan tiplerden biriydi o. Herşeye rağmen, Mona çok yardımsever ve sevecen bir kızdı.
Kendine birşeyler mırıldanırken gitar kılıfını araba bagajına koydun ve ön koltuğa oturup kemerini bağladın.
Eskiden, birlikte vakit geçirmek ve dünyayı keşfetmek adına New York'taki kardeşin Mona ile Londra'ya taşınmıştınız. Gezmeyi çok seviyordunuz ve bu sizin için harika bir deneyim olmuştu.
Şu an Londra'da yaşıyordunuz ve sabahları bazen soğuk olabiliyordu fakat bu pek umrunda değildi."Neden gitar kursların hep erken olmak zorunda..?" dedi Mona böbürlenerek.
"Ugh, şikayet etmeyi kesip arabanı sürmeye devam edermisin?"
"Sürüyorum, sürüyorum." dedi gıcık ve uykulu kardeşin arabayı sürmeye devam ederken.
Araba çok sessizdi. Sadece radyoda çalan garip şarkı sesi vardı."Hey, Mona?" dedin sessizliği bozmaya çalışarak.
"Evet?"
"Bir sorum var."
"Patlat bakalım!"
"Neden hep makyaj yapıyorsun? Demek istediğim her gün, 7/24 saat.
Kısa bir sessizlikten sonra cevap verdi:
"Sanırım, makyaj yapmayı çok sevdiğimden dolayı. Hiçbir gün onsuz dışarı çıkamıyorum çünkü makyajsız çöp gibi göründüğümü düşünüyorum. Ayrıca sakın beni makyajsız evden çıkarmaya çalışma!" dedi yüzündeki sıkıntılı ifadeyle.
"Ah, hadi ama... Yüzündeki o bütün saçmalıklar dışında da çok güzel gözüküyorsun!" dedin gülümseyip kız kardeşini telafi etmeye çalışarak.
"Pff, kapa çeneni!" dedi Mona gülerek.
~~~~~~~~~
Yaklaşık 10 dakika sonra, gelmeniz gereken yere geldiniz.
Bagajdan gereken tüm eşyalarını alıp monayla vedalaştın. İlerlemeye başladın ve bina harikaydı. Çok güzel, moderndi ve dekorasyonlar kesinlikle göz alıcıydı.Kayıt masasına kadar yürüdükten sonra kendin hakkında bilgi verdin. Böylece gitar kursuna girebilecektin.
Resepsiyondaki bayan, derslerin düzenleneceği odaya giden yolu anlattı ve sende her adımını takip ettin.Biraz yürüdükten sonra, sonunda derslerin düzenleneceği odayı bulmuştunuz.
İçeri girdiğinde, bazı insanlar yuvarlak bir şekilde yerleştirilmiş farklı sandalyelerde oturuyordu bile.
Hepsine minik birer gülümseme verip bir sandalyeye oturdun. Etraf çok sessizdi ve bu biraz garipti. Taaki bir öğretmen elinde not defteriyle sınıfa girinceye kadar.
>>Merhabalar:) Umarım beğenmişsinizdir bu bölümü. Unutmadan bu hikaye bir çeviridir. Yorum atmayı unutmayın. Bir dahaki bölümde görüşürüz❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Niall Horan - İllüzyon (Bir Niall Horan Hikayesi)
FanfictionTanrım. Onun yanına bir adım daha yaklaştığımda ellerim terlemeye ve titremeye başladı. Acaba yanına gidip konuşsam mı?? Yoksa hiçbir şey olmamış gibi çekip gitsem mi?? Ah hadi ama... Adam gibi davran Niall! Ağlayan bir bebek gibi olma! Pekala, iş...