"Dur, abla! Dur dur dur!" diye güldü Mona.
"Ne oldu?" dedin kıkırdamasına katılarak.
"Yastığınla beni acıtıyorsun!"
"Ah hadi ama... Tam bir bebeksin." diye kıkırdadın Mona'yla yastığını bir kenara koyarken.
"Oh, evet. Her nedersen." Mona gözlerini devirdi ve koltuğun üstünde bağdaş kurdu.
"Hey Y/N?"
"Hm?"
"Bana gitarından birşeyler çalabilir misin?"
"Imm... Peki. Ne gibi bir şarkı?" diye sordun gitarını eline alırken.
"Belki One Direction'dan bir şeyler??"
"Agh, Mona!" diye inledin.
"Lütfeeeeen???"
"Ama hiçbir şarkılarından bilmiyorum!"
"Hayır. Story Of My Life'ı biliyorsun. Hatta geçen yıl doğum günüm için ezberlemiştin."
"İyi." diye ofladın ve şarkıyı gitarında çalmaya başladın.
....................................
"Bu harikaydı."
"Hayır değildi. Neyse, saat geç oluyor ve ben yatağa gidiyorum." dedin ve gitarını kılıfına geri koydun.
"Peki. Ben de."
dedi ve alt katta yaptığınız dağınıklığı temizleyip duş almaya gittiniz. Tabii ki de kardeşin ilk önce girdi fakat artık buna alışmıştın.
Yarın için heyacanlıydın.
İlginç bir gün olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Niall Horan - İllüzyon (Bir Niall Horan Hikayesi)
FanficTanrım. Onun yanına bir adım daha yaklaştığımda ellerim terlemeye ve titremeye başladı. Acaba yanına gidip konuşsam mı?? Yoksa hiçbir şey olmamış gibi çekip gitsem mi?? Ah hadi ama... Adam gibi davran Niall! Ağlayan bir bebek gibi olma! Pekala, iş...