Xx Y/N xX
Starbucks'tan çıktın ve evine doğru yol aldın.
Az önce olanlar çok garipti. Onu sevmiştin ama bu biraz tuhaf geliyordu.
Her neyse, boşver gitsin...
Ayaklarına dolanan yapraklar ve esen rüzgarın tenine çarpışı seni titretiyordu. Biraz daha yürüdükten sonra eve vardın ve ceketinle botlarını çıkarttın.
"Hey, abla!" dedi mutfaktan gelen bir ses.
"Selam." diye yanıt verdin ve sıcacık mutfağa doğru ilerleyip kendine bir sandalye çektin.
"Starbucks nasıl geçti?" diye sordu Mona kendisine kahve yaparken.
"Biraz... İlginçti."
"İlginç mi? Hangi açıdan ilginç?" diye sordu Mona ve karşına bir sandalye çekti.
"Orda bir kişi daha vardı..."
"Uuuuu kimmiş bu kişii?? Numarasını aldın mı??" Mona sırıttı.
"Elbette hayır!" diye güldün "Ama biraz konuştuk."
"Oh, gerçekten mi?" sırıtmaya devam etti Mona, "Ee, adı neymiş?" diye sordu kehvesinden yudumlayarak.
"Niall."
Mona'nın gözleri fal taşı gibi açıldı ve aniden ağzındaki kahveyi masaya tükürdü.
"Mona!!!" diye bağırdın şaşkınlıkla.
"LANET OLASI NIALL HORAN MI??!!!"
"Agh, evet! Niall Horan! Senin şu manyak olduğun gruptan!" diye bağırdın ve sandalyenden kalkıp odana doğru yürümeye başladın.
"Ve onunla konuştun!!???" dedi Mona seni takip ederek.
"Evet! Senin uğruna!"
>>Naber millet. Öncelikle okunma sayımız giderek artıyor ve ne kadar mutluyum anlatamam:D Okunma sayısı az ama olsun bu benim için bir ilk nede olsa. Her türlü eleştiriye açığım sizi seviyorum bye:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Niall Horan - İllüzyon (Bir Niall Horan Hikayesi)
Fiksi PenggemarTanrım. Onun yanına bir adım daha yaklaştığımda ellerim terlemeye ve titremeye başladı. Acaba yanına gidip konuşsam mı?? Yoksa hiçbir şey olmamış gibi çekip gitsem mi?? Ah hadi ama... Adam gibi davran Niall! Ağlayan bir bebek gibi olma! Pekala, iş...
