Teşekkürler Bayan Ayza.
Her görüşmede değişen imzamı atıp sözleşmeyi imzalaması için namı değer Bayan Ayza(!) hanıma verdim. Geldiğimden beri her lafıyla avuç içimde bir tırnak izi daha oluşmasına sebep olan kadın; bıyık altı güler vaziyette imzamı inceliyordu.
Evet buraya patron ya da ortak olarak değil ASİSTAN olarak geldim.
Ve hayır bu ilk görüşmem değil. 23. Görüşmem de bir sonuca ulaşmam ayrı bir meseleydi.
Ve yine hayır burada erkek patronum yok. Ve burdan biri de benim gerçek aşkım değil.
ÖNCE İŞ SONRA AŞK!
Siyah topukları şeffaf ayakkabılarımı çıkarıp tek kişilik yatağımın beyaz çarşafları üzerine bıraktım.
Lanet olası düzen! Yatağın ucuna oturup yerdeki siyah v yaka dar elbiseye ve kırmızı kemere baktım.
Derin v yaka bu elbiseyi başta zar zor giysem de boyunu ve sırt dekoltesini görünce adeta içinde küçülüp saniyeler içerisinde çıkardım. Bu denli iddialı bir elbise ne bana göre ne de benim saçıma makyajıma göreydi.
Tuvalet aynasının önüne geçip zorla yaptırdıkları topuzu açıp saçlarımı taramaya başladım. Uzun dalgalı saçlarım omuzlarından belime dökülürken kendimi süzmeye başladım.
İnce belim, büyük sayılmayan göğüslerim ve kalçalarım. Çıkık köprücük kemiklerim bana zayıflık katıyordu adeta. Yüzümdeki çene kemiklerimin keskinliği ise "çelimsiz değilim!" Diye bağırıyordu. Uzun esmer bacaklarım skinny jean içerisine gizlenmiş dizlerindeki yırtıktan feragat ediyordu. Dar tişörtümden belli olan göğüs kafesim ise kilo almam için bir işaretti sanırım.
Kendimi süzmeyi bırakıp tişörtümü sağa soka çektim. Saks mavisi v yaka tişört altında ise dizleri yırtık lacivert skinny jean. Tekrar saçıma dönüş sola attım saçlarımı. Sağ kulağımın arkasında ki doğuştan olan beyaz kalın tutamım ortaya çıktı hemen hatırlanmak istercesine.
Saçlarımı arkamda bir canavar toka ile tutturup önden bir kaç tutam çıkardım. Klasik Cc krem ve rimel uygulamamı yapıp dolabımın önüne geçtim.
Spor ayakkabılar
Botlar
Topuklu ayakkabılar
Ah! Sadece bir tane var zaten burayı es geç!
Sandaletler
Daha fazla zamanımın olmadığını düşünüp gri air max command geçirdim ayaklarıma.
Üstüme siyah Nike ceketimi giyip kapüşonumu geçirdim.
-
Rüzgardan düşen kapüşonumu belki de kırkıncı kez başıma tekrar geçirdim. Uzun saçlarım sığmıyor yanlardan kaçmaya çalışıyordu. Bu rüzgarlı havada saçlarımı özgür bırakmayı kabul edersem gece tarakla yaşıcağım boğuşmayı bildiğim için buna izin vermiyorum.
Her zaman göreceğim binaya geldiğimde durdum. Bismillahirrahmenirrahim.
Sağa sola çaktırmadan bakıp yürümeye başladım. Binadan içeri girdiğimde karşıma ilk uzun merdivenler çıktı. Uzun da nasıl uzun! Laf değil en üst kata bunun ile çıkmam 20 dakikamı alır yahu!
Amaan! Diyip asansöre yöneldim. Asansör benimle aynı katta olmasına rağmen ısrarla açılmıyordu.
En son çağırma düğmesini kırcak duruma gelince içeriden vücudunu saran dar elbisesi ile arkasında duran hizmetçi yani görevli olduğunu düşündüğüm bir bey çıktı.
Hayır kızım saçmalama. Kızın saçı başı rüzgardan dağılmış olabilir. İçeri rüzgar girmese de olabilir yani. Çocuğun üstüne boya döküldüğü için gömleği çıkarmış da olabilir. Sakın kötü düşünme sakın. Sakın!
Hızlıca asansöre binip 17. Kata çıkmayı bekledim. Asansör durunca "oh be şükür" dercesine kendimi koşar adımlarla dışarı attım.
Atmaz olaydım.
Ayaklarım adeta bu sefer geri geri koşmaya başladı.
Etrafta ordan oraya koşturan insanlar, birbirine bağıra bağır iş veren kendini üst seviyede gören insanlar, eteği olmayan evde unutan kızlar, ve ağzından akan su peçete ile silinebilecek olan erkekler. İmdat!
Kimseye temas da bulunmamaya dikkat ederek hızlı adımlarla odama ilerledim. Hızlıca kendimi içeri atıp kapıyı attım.
Sıçtığımın ofisi! Diye bağırıp arkamı döndüm.
"Hahahah, sanırım şikayetiniz var küçük hanım. Sözleşmeyi yırtıp atabiliriz hemen, biliyorsun senin yüzünden müstakbel gelinimiz bu şirkete giremedi. Ayağını denk al. Tek bir hatan da good bye olursun."
Bayan AsalakAyza 'ya dik dik bakıp odanın kapısını açtım. "Rekabeti severim Ayza, beni bu işe siz almadığınız sizin asistanınız olmadığım gibi beni siz kovamazsınız. Yanlışımı aramak ile yorulmayın bunu başaramıyacaksınız. Ben buraya SİZİ göze alarak girdim SİZİN yüzünüzden atılmaya niyetim yok. Odamdan çıkabilirsiniz buyrun."
Ağzı açık bir vaziyette bakarak koltuğumdan ayaklandı. Bir şeyler mırıldanıp çıktı ve sertçe kapıyı çekti.
Çekeceğimiz var desenize gençler!
"Eveet, girebilirsiniz". Kapının tıklanması da ayrı bir hava. İçeri giren Ayza olmadığı müddet.
Kapı açıldığında o kadın olmadığına bin şükür hatta Hatim ettim.
"Merhaba Balın, yan odanda çalışıyorum. Dedim bana oldukça güzel bir komşu gelmiş bir merhaba diyeyim kaynaşalım dedim" diyip yanağımdan makas alarak kendini yanıma attı.
Ah işte! Sıkıcı patrondan sonra laubali erkek de geldi tam oldu tam ilerliyoruz evet !
"Teşekkür ederim, ben Balın. Anladığım kadarıyla öğrenmişsiniz bile. Ama şuan işlerim var size vakit ayıramam teşekkürler belki sonra KAYNAŞIRIZ."
Kolunu omzuma atıcakken tepkimden dolayı kolu havada kaldığı için hızlıca geri çekildi. Vezir değil rezil oldun genç!
"Pekala Esmer bomba. Bir şeye ihtiyacın olursa yan odadayım. Ha canın sıkılır ağlıcak bir omzuma ihtiyacın olur gün gelir; (fısıldayarak) ben burdayım unutma" diyip öpücük attı.
Arkamı dönüp gülmemi yatıştırdım. Yalakalık kısmını saymasak çok kafa birine benziyordu aslında. Araya bir kaç duvar koyarak güzel konuşulur bence.
Gülerek masanın başına oturdum. İlk gün olduğu için şirkete uyum sağlamamı tanışmamı istemişlerdi. Hiç iş verilmemişti. Ama o kıçıkırık insanlarla tanışmak yerine burda uyumak daha cazip geliyordu. Aynen öyle yapıp koltuğa uzandım. Mesai bitmesine 3 saat var. Oohoo! 3 saate kim öle kim kala.
-
Yüzüme değen şeye sinirlenip yüzüme bir tokat attım. Hey sinek! Ordaysan umarım ölmüşsündür.
Hah yedim seniiii. Boynuma geldi. Bir de utanmadan.
Sessiz sessiz bekleyip ısırdığını hissettiğimde boynuma bir tokat daha indirdim.
Ama o takat boynuma inmedi.
Çığlık sesiyle bir yüzümü sağa çevirince, kalın bir alt dudak ve sakallarla karşı karşıya geldim.
Bayan Ayza traş ol be kadın!
Dur Balın!
Çığlık atıp doğrulunca sakallı gözlerini daha göremediğim kişiye kafa atıp ayaklandım.
Ona baktığımda alnını ovuşturduğu için gözlerini hala göremediğim adam elini yüzünden çekti.
Niye çektin ya? Uzun kirpikleri bal rengi gözleri değişik bir şekilde bana bakıyordu.
"Ne yapıyorsun sen oramda buramda gerizekalı. Sapık öldürürüm seni! Benim 36 tane abim var 20 tanesi asker. Seni keserler. Benim babam katil mafya seni öldürür. Onlara kalmadan ben öldürürüm seni ahlaksız sapııı."
Eliyle ağzımı kapatıp kahkaha atmaya başladı.
Siisteeee! She is so hot! (Abla, bu kız çok ateşli)
Evet asıl kahramanlar ortaya yavaş yavaş çıkacak. Şuan vote falan beklemiyorum tabi ki. İlk bölüm :) önerin okulda arkadaşlarınıza yeter :))). Her gün bir bölüm 20 bölüm Olana kadar. Sonra 3 günde 1 olacak ama bölümler çok çok çok uzayacak:)
