2 YIL ÖNCE

155 28 14
                                    

29.04.2015

Mezarın başına oturmuş dışa dökemediğim göz yaşlarımın içimde sel oluşunu izliyordum. Kendimi hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim. Bu kadar çaresiz ,bir o kadar da kaybolmuş. Sonsuz bir döngünün içinde umut arıyordum. Benim için yaşama devam eden tren çoktan kalkmıştı.
Sevdiğin birini kaybetmek çok acı bir şey. Hayattaki tek sahip olduğun kişiyi kaybetmek ise tarifsiz... Sevdiğim adamın mezarının başında bir daha hiç açılmayacak gözlerini düşünüyorum, bana tek umut veren şeyi. Sonra sesini düşünüyorum, ağzından çıkan tek harfin bile nasıl içimi ısıttığını... Sonra kokusunu, bana güven veren o kokusunu...

Korkuyorum, onsuz bir yaşam istemiyorum. Onun kokusunda nefes olmak istiyorum. Kollarının arasında uyumak , kalbinin ritmini dinlemek istiyorum ama sadece elimden gelen onun toprağına sarılmak.

Hafif bir şekilde başlayan , vücudumda hissettiğim titreme etkisini arttırmaya başladı. Ortamdaki bütün oksijeni sanki toprak emiyordu. Boğazımda bir yanma hissettim. Başım dönmeye başladı etrafı net göremiyordum . Sadece uzaktan bir kızın yavaş yavaş bana doğru yaklaştığını gördüm.
Hayal miydi yoksa gerçek mi ?

       
           □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □ □

Gözkapaklarım karanlıktan bıkmış bir şekilde açıldı. Ve gözlerim etrafını incelemeye başladı. Tanımadığım bir evde olduğumu anlamak uzun sürmedi.

Karşımdaki tekli koltukta bir kız oturuyordu. Ve beni olabildiğince rahatsız eden bir şekilde inceliyordu. Yattığım yerden hafif doğrularak bende karşımda oturan kıza baktım. Saçları çok dikkat çekiciydi. Rengi sıradan bir kahverengi gibi gözüksede kıvırcık oluşu onu özel kılıyordu. Beynimde oluşan düşüncelere son vermek için ona sadece " Ben neredeyim ?"  diye sordum.

Karşımdaki kız onunla konuşmam hoşuna gitmiş gibi yüzünde bir tebessüm oluştu. Ağzını aralayarak " Benim evimdesin ."  dedi. İstediğim cevap tam olarak bu değildi.  Sonuçta onun evi olduğunu az çok tahmin edebiliyordum.

Daha çok burada ne  işim olduğunu sormam gerekirdi. "Ben Şirin. Şirin Okur . Seni orada öyle görünce birşey yapmadan duramazdım. Ama güvendesin Beriz." Eğik olan başımı kaldırıp ona baktım . İsmimi nereden biliyordu ki ? .

İçimde yaşadığım şaşkınlığı anlamış olmalı ki birbirine kenetlenmiş olan ellerini açıp elindeki kimliğimi havaya kaldırdı.  Birbirimize attığımız tuhaf bakışları karnından gelen sesler bozdu ve Şirin'in gülümsemesi tüm yüzünü kapladı " Tahmin etmiştim o yüzden yeni yemekler yaptım. Hadi benimle gel." Gülüşü gözlerine de yansımıştı. Açlık ve susuzluk bende halsizlik yapmıştı,  zar zor ayağa kalkabildim. Şirin'in yardımıyla  mutfağa gittik ve yaptığı lezzetli yemeklerden yedik.

Yemek sonrası Şirinle oturmuş ve sadece susuyorduk. Şirin elleriyle uğraşıyor sanki bana birşey soracak ama çekiniyor gibiydi " Hadi , sor." Başını kaldırarak bana baktı ve "Şey .... Ali Korkmaz kim?" Sesindeki endişe hissedilir seviyedeydi.

Ali.... Ali'nin adını duymak kanımın çekilmesine neden oldu. Bir süre konuşmadım. Onunla yaşadığımız anılar gözyaşlarım olmuştu. Ve ben onların akmaması için büyük bir çaba harcıyordum.

"Ali, sevdiğim kişi.  Çocukluğum, anılarım,umudum,nefesim....Ali benim herşeyimdi. Bir hafta oldu umudumu kaybedeli. Bir haftadır nefes alamıyorum. Bir haftadır bana ışık tutan gözlerini göremiyorum."

Titreyen sesim git gide kısıldı. Bakışlarımı Şirin den çektim ve halıya yönelttim. Uzun bir sessizlik ...... Bu sessizlik içimdeki çığlıkların duyulmasını sağlıyordu. Sessizlik,daha fazla düşünmemi sağlıyordu.  Düşünmek daha fazla canımı yakıyordu...

"Saat geç oldu istersen seni bırakayım." Gözlerinde  damlayan yaşların ıslaklığı belli oluyordu. Bu soruyo ne cevap verecektim? Yetimhanede kalmak istemiyorum." Ben bir haftadır eve gitmiyorum." Bakışlarından şaşırdığını anlayabiliyordum "Annen , baban merak etmiştir " sesi endişeyle kaplıydı. "Beni merak edicek kimse yok. Yetimhanede kalıyorduk . Ali ile orada tanıştık.  Ve Ali olmayınca bir daha oraya geri dönmedim."

Gözleri daha çok açıldı. "Yani yetimhaneden kaçtın." Başımı evet anlamında evet anlamında salladım. Paniklemeye başladı. "Eğer oraya geri dönersem intihar ederim." Donakaldı. Ellerini başının yanlarına yerleştirip bir süre düşündü.

"Beriz sen bir haftadır nerede kalıyorsun " dedi. Biran önce bu konuşmaların bitmesini diliyordum. "Evimde." Bu cevap karşısında Şirin bana daha dikkatli baktı. "Evin ?"

Bu konuya bir açıklık getirmek için "Ali'nin yanındaydım. Onun olduğu yer benim evim.". Bir süre daha düşündü ve sonunda konuştu "kaç yaşındasın?" O da artık bu konun kapanmasını istiyor gibiydi "16, sen?" "18".Oturduğu koltuktan kalkıp yanıma geldi. " Bu benim için biraz zor bir karardi7ama o yurda geri gitmek istemiyorsun, bunu anlayabiliyorum. " bende artık ona pür dikkat bakıyordum cümlesinin devamını merak ediyordum.

"Benim evimde kalmak ister misin?" Bu soruya cavabım tamamen hayır değildi. Ama evet de diyemezdim. Sonuçta onun evinde kalmak onu rahatsız edebilirdi. "Ben şey. ..."

Lafımı kesip " Anlaştık yeni ev arkadaşına bir sarıl bakayim."Ortamı yumuşatmak istediği belliydi. Biraz çekinsemde ona sarıldım.

Şirin.... O benim için herkes olamayacak kadar özel ....

Gökten üç elma düştü ve onlar benim bitiş değil başlangıcım oldu.




NEFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin