Bölüm 2

38 0 0
                                    




          

Gözlerini açtığında sabah olmuştu. Etrafına bakındı , bir odanın içerisindeydi ve üstü giyinikti. Ayağa kalktı , kapıya doğru yöneldi o anda kapı açıldı. Korkmuştu...

Aras "Kim var orada , kimsin , ben neredeyim " diye sordu kapıdan içere giren kişiye.

Bekçi " Korkma , korkma. Ben bu mezarlığın bekçisiyim. İyi misin , bir yerin ağrımıyor değil mi ? "

Aras " Hayır iyiyim ben teşekkür ederim."

Bekçi " Gecenin bir vaktı ne arıyordun mezarlıkta " diye sordu. Aras cevap vermeden bekçinin yanından uzaklaştı.

Ablasının yanına gitmişti. Karnının guruldadığını duydu ama ne yemeği vardı ne de yemek alacak parası...

Ablasının yanından ayrılmış yolda yürüyordu ;

Ne yapacağım diye düşünürken karşısından gelen polisleri gördü korkmuştu çünkü kimliği yoktu. Başını öne eğerek yürümeye devam etti. Karnı acıkmıştı yürümeye devam ederken yanında geçen kızın kokusunu hissetti.

-"Ben bu kokuyu daha öncede hissetmiştim " dedi.

Arkasına döndüğünde ise kız yoktu. Yürümeye devam etti Aras. Yürürken bir şey fark etti. Eski evinin yakınlarındaydı , gizlice eve yaklaştı bahçesinde oynuyan iki çocuk gördü. Şaşkındı , bahçeye gelen birini daha gördü , beline kadar gelen sarı saçları , ışıl ışıl parlayan mavi gözleri , hafif kalkık burnu alımlı bir bayandı. Onun arkasından ise bir adam geliyordu Aras daha da bir şaşırmıştı.

Babasıydı , onu görünce gözleri dolmuştu çünkü mutluydu , gülüyordu.

Aras ablasını hatırlamıştı , tam içeri girecekken babasının sesini duydu ;

" İlknur , Aras hadi gelin bakalım saat çok geç oldu yemek vakti " gözlerinden akan yaşlara hakim olamıyordu.

Hızlı adımlarla oradan uzaklaştı. Hava soğumuştu ve karnı da çok acıkmıştı. Gidecek yeri de yoktu , yoldu yürümeye devam ederken sabah olanlar aklına geldi. Kimsenin olmadığı bir yere geçti , gözlerini kapattı ablasının mezarında olmayı düşündü. Gözlerini açtığında mezarlıktaydı , ablasının yanında biraz vakit geçirdikten sonra bekçinin olduğu kulübeye gitti. Kapısını çaldı , içeriden ses gelmeyince kapıyı açtı. İçeride kimse yoktu. Koltuğa oturup bekçinin gelmesini bekledi.

- " Kalacak yer bulmam lazım , para kazanmam lazım." diye düşünürken bekçide gelmişti.

Aras " Özür dilerim. İzinsiz içeriye girdim ama gidecek başka yerim yok "

Bekçi " Sorun değil , her zaman gele bilirsin. Aç mısın. " diye sordu. Aras hayır dese de midesi evet anlamında gurulduyordu.

Yemek yedikten sonra bekçi televizyonu açmış haberi izliyordu. Aras haberi izlerken alttan bir yazının geçtiğini gördü ve  düşünmeye başladı.

" Acaba ben her yere girebilir miyim. Ama nasıl yapıcam. Yakalanırsam. " diye düşünürken bekçinin sesiyle irkildi.

Bekçi " Yorgunsun herhalde. İstersen burada uyuyabilirsin. " dedi. Aras yorulmuştu kafasını yastığa koyduğu gibi uykuya daldı.

Sabah erkenden uyanmış kulübeden çıkıp , bekçiye teşekkür ettikten sonra şehir merkezine doğru gitmeye başladı. Yolda yürürken gece düşündüklerini yeniden düşünmeye başlamıştı ;

" Acaba yapsam mı. Yakalana bilirim. Ama ya görmezseler. " diye düşündü. Sonra bir alışveriş merkezine girdi. Alışveriş merkezinde dolaşırken bir giyim dükkanı dikkatini çekti. Şapka , atkı , eldiven ve tişört alarak bir kabine girdi. Gözlerini kapayıp ablasının mezarlığına gitmeyi düşündü. Gözlerini açtığında mezarlıktaydı ama yalnız değildi. Mezarın başında bir çocuk  görmüştü bu çocuk dün bahçede gördüğü çocuktu. Ablasının mezarının başında çiçek bırakıyordu. Tam arkasına gelmişti Aras. Tam arkasını dönüp gidecekken  bir kadın sesi duydu ;

" Aras , hadi eve gidiyoruz oğlum " kafasını sesin geldiği yere çevirdi dünkü kadındı. Kafasını öne eğip hızlıca oradan uzaklaştı.

Akşam olmuştu , planladığı işi yapacaktı. Şapkasını takıp ablasının mezarına geldi. " Abla sen bana böyle öğretmedin ama yapacak başka bir şeyim yok özür dilerim abla özür dilerim " deyip atkısını yüzünü kapayacak bir şekilde takıp gözlerini kapadı. Açtığında ise bir banka kasasının içerisindeydi. Hızlıca alabilceği kadar parayı alıp oradan hemen çıktı. Yeniden ablasının mezarının yanına geldi. Mezarın yanında ki ağacın dibine bir miktar parayı koydu. Bekçinin kulübesinin kapısını çaldı yeniden. Kapıyı açtı bekçi ;

Aras " Şey amca bu gece de burada kalabilir miyim acaba " dedi Aras.

Bekçi " Tabi ki de kala bilirsin ama bir şey soracağım ? "

Aras " Tabi sorabilirsin "

Bekçi " Ya da boşver geç içeriye üşüme " dedi. Aras içeriye girdi ve hemen koltuğa uzanıp uyumaya başladı. Sabah uyandığında bekçi kulübede yoktu , Aras kulübeden çıkıp karnını doyurmak için şehir merkezine gitti. Yolda yürürken takip edildiğini hissetti arkasına döndüğünde kimse yoktu. Şaşırdı , yürümeye devam etti. Yine aynı hissetti bu sefer arkasına dönmeden yürümeye devam etti.

Yemek yiyebileceği bir yer arıyordu , çok acıkmıştı ilk gördüğü yere girdi ve şiparişini verdi. Siparişi hızlı bir şekilde gelmişti , Aras hızlıca yemeğini yedi ama doymamıştı biraz daha yedi ama bir türlü doymuyordu. Biraz daha yedikten sonra doydu ve yediği yemeklerin parasını verip oradan çıktı. Yolda yürürken bir kadına şiddet uygulayan adam gördü çok sinirlenmişti fakat bir şey yapmadan oradan uzaklaştı.

Ablasının yanına gitti , ablasıyla biraz sohbet ettikten sonra bekçinin yanına gitti fakat bekçi yerinde yoktu. Kapıda kitliydi içer girememişti biraz kapıda bekledi ama bekçi hala gelmemişti. Beklemekten sıkılan Aras mezarlıktan ayrıldı. Yolda yürürken bir internet cafe gördü içeriye girmişti. Bir masaya oturup bilgisayarı açtı. Ama şaşkındı bilgisayarı kullanmayı bilmeyen Aras bilgisayarı nasıl kullanacağını biliyordu. İnternette bazı araştırmalar yaptı ama kendisi hakkında hiçbir bilgi yoktu.

GİZEMLİ DÜNYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin