Çığlık atarak ayağa kalktığım sırada yatağımdaydım. Hepsi rüya olmalıydı. Gördüğüm rüyanın korkunçluğuna lanet edip yataktan kalktım. Duş alıp hazırlandım. Bir şeyler yedim ve annemin yanına hastaneye gittim (annem doktor) Ama annem orda değildi. Nereye gitmiş olabilirdi ki. Aradım açmıyordu. Babamın yanına gitmiştir diye mezarlığa gittim. Mezarın başına oturmuş ağlıyordu. Yanına koştum ve onu sakinleştirip eve getirdim. Annemi yatağına yatırdığımda komidinin kenarındaki bıçağı gördüm. Bıçağı elime aldım ve çevirdim. Dehşete düşmüştüm çünkü bıçak rüyamda gördüğüm kanlı bıçaktı. Sapındaki yılana benzeyen işaretten tanımıştım. Bu nasıl olabilirdi. Bu bıçağın annemde ne işi vardı. Kafam dağılsın diye dışarı çıktım. Sokakta öylece yürüyordum. Telefonuma mesaj geldi açtım.Mesaj :
-İntikam almanın birçok yönü vardır kimi kurşunlar kimi tehtitler kimi de rüyadaki bir kanlı bıçak sayesinde alınır. Ölümün çağrısı olan bir kanlı bıçak...
Bu da neydi şimdi. Gönderenen gizli numaraydı. Kim benim rüyalarımı bilebilirdi. Kafayı yemek üzereydim. İnternet kafeye gidip ölümün çağrısı yazdım. Görsellerde bıçağın üzerindeki işaret vardı. Biri rüyalarıma kadar inip benden intikam alıyordu. Kimsin yazıp mesaj attım. Gelen mesajda :
- Ölümün çağrısı, yazıyordu. Buda ne demekti. Çok korkuyor sinirden saçlarımı yoluyordum. Bir daha mesaj atmadım. Korkunçluğuna hayret ettiğim şeyler yaşıyor hiç bir şeye anlam veremiyordum. Birine herşeyi anlatmaya karar verdim. Komşu teyzeye gidecektim. Evine gittim uyandığım dan beri olan biten herşeyi ve tabi rüyamı anlattım. Endişeyle bana bakıyordu. Sonra konuştu.
- Aman kızım sen dün gece yarısı annen nöbetteyken çığlık attın herkesi uyandırdın yanına geldim. Bıçak var kan var dedin. Girdim baktım içerde hiç bişey yoktu. Sen hayal gördün galiba sonra eve döndüm sen de duş alıp hastaneye gideceğini söylemiştin.