1.Bölüm

4.1K 142 55
                                    

.....

Yıldızları saymak yerine kirpiklerini saymayı tercih edebilirdim durumlar farklı olsaydı. Sana sarılabilirdim istediğimde öpebilirdim yada elini tutabilirdim.

"Kardeşim şu aklın nerdeyse bir toparla kendini de işimize bakalım!"

Kafamı sallayıp Fethi'ye döndüm.

"Uykusuzum biraz."

Ayağa kalkıp odada turlamaya kafamı dağıtmaya çalışırken telefon sesim düşüncelerimden ayırdı beni.

"Buyrun komutanım?"
"Ateş acil odama gelebilir misin?"
"Hemen geliyorum komutanım!"

Telefonu kapatıp koltuğa fırlattığım deri çeketimi alıp üstüme geçirirken Fethi bana bakıyordu.

"Erdem Yarbayım odasına çağırdı."
"Önemli birşey diyecek galiba."
"Sanırım. Ben işim bitince gelirim sen izlemeye devam et görüntüleri. Bir şey bulursan bana haber verirsin olur
mu?"
"Tamam kardeşim sen merak etme."

Hızlı adımlarla yürürken kötü bir şey olmaması için dua ediyordum.

"Ateş Açar?"

Duyduğum tanıdık sesle arkama döndüm.

"Açar değil Acar."

Parmak ucunda durup omuz silerek gülümsedi.

"Ateş Açar demek daha çok hoşuma gidiyor ama!"
"Peki! Şimdi hemen babanın yanına gitmem lazım küçük hanım yoksa bu konuda seni ikna edebilirdim."
"Küçük hanım demeyecektin hani!"

Cevap vermeden ilerlemeye devam ederken oda arkamdan geliyordu.

"Hem ben de babamın yanına gidiyorum beklesene beraber gidelim!"
"Beklemeye gerek yok geliyosun işte."

Koşarak yanıma gelip kolumdan tuttu.

"Neden bu kadar sinirlisin? Solundan falan mı kalktın?"

Onu arkamda bırakıp yürümeye devam ettim.

"Sinirli değilim sadece yorgunum."
"Dinlen biraz! Hem çok bitkin gözüküyosun hasta olursun bu gidişle."

Kafamı çevirip bana bakan suratına baktım.

" Ben askerim 2-3 saat uyumak bile benim için bir lüks."

Erdem yarbayımın odasının kapısını tıklatıp içerden -gel- sesini duyunca içeri girdim.

"Beni çağırmıştınız komutanım."
"Gel Ateş gel! Senden birşey istiyeceğim aslanım."
"Emredin komutanım! "
"Baba?"

Arkamı dönünce anlık bir göz fantezisinden sonra o babasının yanına geçti.

"İkinizinde aynı anda gelmesi iyi oldu çocuklar."
"Babacım ne olduğunu anlatırmısın?"
"Tamam kızım oturun şöyle."

Eliyle çift kişilik koltuğu işaret edince Nazlı hemen geçip oturdu.

"Ateş otursana."
"Gerek yok komutanım."
"Oğlum otur!"

Çekine çekine gidip koltuğun diğer ucuna oturdum.

"Ateş biliyorsun ki Nazlı İstanbul'da konservatuar okuyordu şu malum olaya kadar."

KÜL OLALIM🔥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin