Artık ayak sesleri yoktu adamlar ağaç eve çıkıyorlardı ufak bir pencere vardı
Ben: thomas bana sıkıca sarıl tamam mı
Thomas: tamam
Pencereden atladım bir yandan da thomas ı tutuyordum bir ağaca atladık ağaçtan indim thomas da indi tam arkamı döndüm bir adam vardı (medya) elinde de bir kılıç vardı ve de yanında o iki salak
Adam: işte yakaladık seni
Joe: gemiden atladı
Ben: sende kafama can simidi attın
Adam: boşver o zamanı şimdi iyisin değilmi
Ben: sence iyimiyim ayrıca sen kimsin
Adam: ben zero ama ben seni zaten tanıyorum raven
Ben: 😲 nerden
Zero: sen ve ben anlarsın ya evlenecez
Ben: ben bununla evlenmem
Zero: ben de sana meraklı değilim
Ben: o zaman burdan biriyle evleneydin
Zero: göz zevkime hitap eden biri yok ayrıca babam beni sıkıştırıyor
Ben: sen de benim göz zevkime hitap etmiyon ben bu evliliği onaylamıyom
Beni sırtına aldı
Ben: bak şu hayvana öküz bozması kardeşimi de al
Zero: senin kardeşin yok
Ben: bak orda duriyi kör müsün sen
Thomas ı da aldılar bir saraya geldik beni bir odaya getirdi
Zero: burası senin odan kardeşin yan odada ben de karındaki odadayım bir şeye ihtiyacın olursa yanıma gel hadi sen hazırlan da ben sana buraları gezdireyim
Odadan çıktı yani bu kadar kolaymıydı ben bu kadar kolay mı bitiyordum daha o adamı tanımıyorum bile pencerenin önünde beyaz bir papağan vardı papağanın yanına gittim papağana baktım omzuma kondu ve konuşmaya başladı
Papağan: jason geliyor
Ben: ha
Papağan: jeff geliyor
Sonrada gitti vay be nasıl hayvanlar var tamamen patates olmuştum çünkü bu papağana konuşmayı öğretmişlerdi odamım kapısının tıklatılmasıyla düşüncelerimden kurtuldum
Ben: girin
Zero: hadi gel
Ben: ya daha yeni geldim birazcık zıbarsaydım
Zero: bu kadar tembel olma
Ben: ama tembelim
Zero: tüm sarayı sırtımda gezmek mi istiyorsun
Ben: 😅 yok yok ben almayım
Bana elini uzattı başta anlamsızca yüzüne bakıp tereddüt etsem de sonra elini tuttum
