'Aşk varmış bir zamanlar,
Toprak ve hava bâkir iken.
Rüzgar özgür bir ceylan gibi seker,
Ateş gelinlik kız iken.Gözler hakiki ayna imiş,
Vicdan rahat uyurken.
Gönül azgın bir okyanus,
Sevda hakiki imiş.Bozulmuş bu bakir aşk,
Doğa aşka aşık iken.
Toprak bir iblis doğurmuş,
Yalan ve kibir günah iken.Güzel bir dişi iblis imiş doğan,
Okyanus kadar da acımasız.
İki aşık bile ona aşık,
Toprak ana ağlar iken.İblise aşık olanlar,
Kendi yalanı ve kibri hoş görmüş;
İblis hem bencil hem küstah,
Bunu görmez imiş.Aşktan kaçar durur iblis,
Bir yere gidemez iblis.
Anca aşkları zehirler iblis.Toprak kanıyor
Güzelim ceylanın kafası duvarımda duruyor,
Ateş, baba evinde toprağa göçüyor,
Aşk iblisin kalbinde çürür iken.'...Sevgili sır ortağım, rüyamda gördüm bu şiiri... yaşlı bir kadın ile oturuyorduk rüyamda, bana nasıl da nefretle bakıyordu... içlerindeki alevlerle yanıp kül oldum.
Gözlerini bir an olsun benden ayıradan okudu bu şiiri. Benden... benden bahsettiğini anladım. Beni o iblis olarak mı görüyordu? Öyle miyim sahiden? Bana öyleymişim gibi baktı. Acaba sana daha önce anlattığım kötü hisle ilgisi olabilir mi?
Bilmiyorum... ama emin ol, o iblis olsam bile, artık Allah yoluna tekrar girmek için çabalayacağım. Burada, bu satırlar ile yemin ediyorum: hundan böyle her Adem oğlu ve kızı, Allah'ın bana verdiği sahi kardeşlerdir. Aşkım sadece Allah'a ve vatan toprağınadır. Bu kardeşlere, ülke temsilcileri de dahil. Hepsi benim gönülden, küçük kardeşlerim.
Ama bu aşk peşinde koşma illetinden kurulmak için tek bir şeye ihtiyacım olduğunu da anladım artık!
O da, sana asıl sırrı anlatmak.
Bu sayfa, temsilcilerin karıştırdığı defterden düşenlerden biriydi. Alfred onların dikkatini çeksin yada çekmesin...
... Asıl sır, şimdi okudukları sayfanın arkasında, eski defterde okunmaya hazır duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günlük
FanfictionElleri arasındaki yıpranmış sayfaların, bir günlük olduğunu fark etti. Ve her bir sayfa, kadın teninin tatlı kokusunu, onları kavramış uzun parmaklara sindiriyordu...