Yaşanmamış ( Doctor Who )

1.9K 48 12
                                    

Mutlak sessizliği engelleyen tek şey Doktor'un nefes alışıydı, yavaşça ve zorlukla, sanki hava onu boğuyor gibi.

Ace, gözlerini açtı. TARDIS'in zemininde yatıyordu. Gözleriyle Merkez Odası'nı taradı ama içeride sadece kendisi vardı. Neden yerde yattığını hatırlamaya çalıştı ama bunun kafasını daha fazla karıştırmaktan ve başını ağrıtmaktan başka ise yaramadığını anlayınca vazgeçti.

"Doktor!" diye bağırdı. Cevap yok, diye düşündü. Beni duyduğunda bile cevap vermez.

"Yardım ister misin?" Kafasını hızlıca sesin geldiği yöne doğru çevirdi.

"Rüya Lordu." diye mırıldandı sakince. "Seni hatırlıyorum. Rüya Lordu olmaktan sıkılmadın mı? Kendine gerçek bir ad bulman gerek. Bu... fazla resmi." Yerden destek alarak ayağa kalktı, karşısında dikilen adamın görüntüsü geçen seferkiyle aynı değildi ama onun o olduğunu biliyordu. Rüya Lordu'nun bütün yüzleri bilinçaltına işlenmişti. Koyu kahverengi gözlü, kısa kahverengi saçlı, kısa boylu orta yaşlı bir adam gibiydi. Her gün görülebilecek türden diye düşündü.

"Onu mu istiyorsun?" dedi Lord. "İşleri kolaylaştırayım." Parmaklarını şıklattı ve anında Doktor'un bedeni TARDIS'in zemininde belirdi. Ace Doktor'un hareketsiz bedenine doğru koştu ve yere eğildi. Kafasını yukarı kaldırarak bacaklarının üstüne koydu, zorlukla ve hırıldayarak nefes alıyordu.

"Parmaklarımı şıklatmadan da yapabilirim, o sadece işin gösteri kısmı." dedi göz kırparak.

"Onu duydum." dedi Ace yavaşça. "Nefes almasını duydum ama burada değildi."

"Numaralarımdan biri, eğer merak ettiğin buysa. Onu TARDIS'in odalarından birine koymuştum. Tek yaptığım sesini bu odaya yansıtmaktı. Bilirsin, onu bulmaya çalışacaktın..." gülerek Doktor'a baktı. "...Ama belli ki orada daha fazla dayanamayacaktı. Ben de onu geri getirdim, hemen ölseydi eğlencesi kalmazdı, haksız mıyım?" Ace, onun alaycı bir şekilde kendisini süzmesini izledi.

"Neden bunu yapıyorsun ki?" diye sordu kendini sakin tutmaya çalışarak.

"Eğlenmeye ihtiyacım var. Hem ayrıca sadece bir oyun oynayacağız."

"Ben oynamak istemiyorum!" diye bağırdı. "Neden isteyeyim ki? Kazancım ne olacak?"

"Kazanç mı?" dedi gülerek. "Hayır, kazanmak için oynamıyorsun, kaybetmemek için oynuyorsun." Parmaklarını tekrar şıklattı.

"Bu kadar mı?" diye mırıldandı. Doktor oksurmeye başladı. Ace dikkatini tekrar ona çevirdi ve o anda ağzından kan aktığını fark etti. Doktor kesik kesik ve hırıltılı nefes alışlarının arasında öksürerek daha fazla kan tükürüyordu. Ellerini yere yaslayarak ayağa kalkmaya çalıştı.

"Bu kadar kolay olacağını düşünmüyordun, değil mi? Hadi ama, zekana olan hayranlığımı azaltıyorsun." Rüya Lordu, elini TARDIS'in konsolunun üzerine koydu. Doktor, kollarında hafif bir acı hissetti. Gözlerini koluna cevirdiğinde kolunda bileğinden omzuna doğru ilerleyen bir yarığın oluştuğunu gördü, aynı görünmez bir bıçakla derisini ikiye ayırır gibi. Çığlık atmak için ağzını açtı ama akciğerleri artık havayı yönetemiyordu.

"Kes şunu!" diye haykırdı Ace. Rüya Lordu Doktor'a acıyan bakışlara baktı. Doktor'un nefes alışı bir anda normalleşti. Ağzında kalan kanı yere tükürdü ve ayağa kalktı. Az önceki halinden eser yoktu, kollarında bulunan yarıklar kapanmış ve geriye sadece derisini lekeleyen silik, beyaz çizgiler kalmıştı.

"Sanırım artık oyundasınız." dedi.

"Ne oyunu?" diye sordu Doktor yavaşça. Az önceki olayın şokunu bu kadar çabuk atlatmış olması korkutucuydu. Sanki bu sürekli oluyor gibi, diye düşündü.

"Ace'in oyunu!" diye cevap verdi Rüya Lordu gülerek. "İnsanlar... Ne kadar insan sayılmasan da, aynı onlar gibisin."

Ace ne kadar insan sayılmasan da derken Lord'un ne demek istediğini anlamamıştı ama bunu sorgulamamaya karar vermişti. Rüya Lordu gözleriyle onu süzdü.

"Cidden anlamadın mı? Sadece normal bir insan gibi hayatını sürerken senin hakkında her şeyi bilen bir uzaylının öylece hayatında belirivermesi... Sen bile bunu çözebilirdin. Doktor hakkında emin olduğum tek bir gerçek var: O sadece en iyilerini seçer. Neden seni seçsin ki?.." Gözlerini devirdi. "...Ama hayır, sen bunu fark etmedin. Bu sefer oyun seninle ilgili olacak. Doktor'un hayatında bu kadar önemli bir yer kaplamanla ilgili..."

"Ona gelecekten haber veriyorsun." dedi Doktor. "Bu kurallara aykırı, değil mi?"

"Ona kim olduğunu söylemeye çabalıyorum sadece."

"Bilmesini istemiyorum."

"Ne kadar saçma davrandığını fark edemiyor musun?!" diye bağırdı. "Geçmiş böyle yazılmış, onu değiştiremezsin."

"İstersem yaparım," diye mırıldandı. "İhtiyacım varsa..."

"İhtiyaç mı?" dedi Rüya Lordu dalga geçercesine. "Ah, hayır. Bu ihtiyaç değil. Tek sorun senin bencil olman! Sadece onu kaybetmemek için gerçekleri saklayamazsın. Bu acımasızlık, bu mantıksız ve bu... klişe!"

"Ne olduğu umurumda değil. Onu korumaya çalışıyorum."

"Neyden korumaya? Senden mi? Gerçeği sen de biliyorsun, onun acı çekmesine neden olan sensin. Hatta onu öldüren..."

"Öldüren mi?!" dedi Ace Rüya Lordu'nun sözünü keserek. "Kaba olmak istemem ama hatırladığım kadarıyla hala yaşıyorum."

"Yaşadığını görebiliyorum, Ace. Zaten şu anda yaşıyorsun."

"Güzel." dedi alaycı bir gülümsemeyle. Doktor, onun elini sıktı ve susması gerektiğini hatırlatan soğuk bir bakış attı.

"Geçmişte ölüydün." diye devam etti Lord. Ace'in konuyu anlamadığı belli oluyordu. Onun saçmaladığını söyleyebilirdi, eğer Doktor olmasaydı. Elinin kendisininkini Lord konuştukça daha sert bir biçimde tutmaya başladığını fark etti. Yüzünü ona doğru çevirince bedeninin hiddetle titrediğini ve gözlerinin ıslandığını görebiliyordu.

"Ama..." diyerek karşı çıktı Ace, Doktor'un bunu yapabilecek kadar acımasız olmadığını biliyordu. "...geçmişte ölseydim şu anda yani geçmişin geleceğinde hayatta olmaz mıydım? Zaman böyle ilerlemez mi? Önce geçmiş yaşanır,  sonra gelecek..."

"İnsan..." diye mırıldandı Lord, sesine alaycı bir tını katarak.

"Hayır, Ace." dedi Doktor, Lord'un dediklerini duymazdan gelerek. "Zaman bükülebilir. Geçmişte olan bir olay geleceğinde asla yaşanmamış sayılabilir. Gelecekte yaptıkların yüzünden geçmişte acı çekebilirsin."

"Sizce de oyuna başlama zamanı gelmedi mi?" diye sordu Rüya Lordu konuşmayı bölerek. "Gitme. gerek. Siz ben olmadan başlayın,  sonra katılırım." dedi ve parmaklarını şıklattı. Görüntüsü aynı bir hologram gibi titreşti ve kayboldu. Ace, başının döndüğünü hissetti. Yere devrilmemek için Doktor'a yaslanmaya çalıştı ama o da ayakta düzgünce duramıyor ve yalpalıyordu.

"Ace." diye mırıldandı. "Gözünü kırpma." dedi ve ikisi de yere devrildi.

Yaşanmamış ( Doctor Who )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin