Bölüm 6: Devam

326 32 6
                                    

TARDIS'in kapısını açtı.

Doktor, Ace'in ona söylediklerinde ve sesinin tınısında gizlenmiş bir heves olduğunu fark etmişti ama bunun neden olduğunu anlayamıyordu.

"Roma..." diye mırıldandı kendi kendine. Ace, uzay-zaman koordinatlarını tamamen hedefe ulaşılmasını sağlayan bir şekilde ayarlamıştı. Roma'daki bir yapının içindeydi, karşısında duran Ace'le beraber. Elini tutmak için ona doğru uzandı ama Ace geriye çekildi.

"Az önce..." dedi şaşkın bir şekilde ve Doktor'a dikkatlice baktı. Birden yüzündeki şaşkın ifade silindi ve yerini korku dolu bir bakışa bıraktı.  "Buraya nasıl girdin?!" Ani bir hareketle elini cebine attı ve tabancasını çıkardı. Doktor'sa bütün bu süre boyunca onu izliyordu. Kendisine doğru geldiğini görünce cebinden sonik tornavidasını çıkardı ve tabancaya doğru tuttu, tabancası parçalara ayrıldı ve kurşunları yere döküldü.

"Ace, iyi misin?"

"Adımı nereden biliyorsun?! Sen de onlardansın, değil mi? Sana her ne söyledilerse onu unut çünkü o yalan, kimseyi öldürmedim." hızlıca nefes alıyordu.  Parmaklarıyla -artık ateşleyebileceği bir silah olmamasına rağmen- tabanca parçalarını sıkıştırdı.

"Öldürdüğü düşünmüyorum."

Ace'in elimde kalan parçalar, parmaklarını gevşetmesiyle yere düştü.

"Bana inanıyor musun?" boş gözlerle ona bakmaya başladı.

"Evet, ne yaptığını bile bilmiyorum -ya da savunduğun kadarıyla ne yapmadığını- ama sana inaniyorum. Neden inanmayayım ki? Sana güveniyorum."

"Beni tanımıyorsun bile."

Hayır.

Doktor, ona cevap vermek için ağzını açtı ama ses çıkartamıyordu. Lütfen beni tanıdığını söyle. River'la ilk karşılaştığında River ona bunu söylemişti ve şimdi aynısı kendisine oluyordu.

Ace'in benimle İlk karşılaşması.

Ki bu kendisi için son karşılaşma demekti.

"Ben bir zaman yolcusuyum." diye cevap verdi Ace'e. "Yanlış zamana gelmiş olmalıyım."

Kural 1: Doktor yalan söyler.

Bu onunla son karşılaşmasıydı ama neden biliyordu. Ace'i öylece bırakmış olamazdı, bir nedeni olmalıydı.

Mesela ölmek.

Ace'in River olduğu zamanlarda hep iyi bir adamı öldürdüğünden bahsettiğini hatırladı. O iyi adam kendisiydi ve bu bilinen bir gerçekti. Asıl bilinmeyen zamandı. River onu deniz kenarında, Amy ve Rory Pond'la beraberken oldürmemişti. Sadece insanlar öyle yaptığını sanmıştı. Asıl ölümü burada olmalıydı.

" Bunu çok yapar biliyor musun?" dedi onunla konuşmaya çalışarak. " Beni hep yanlış yere götürür. Artık bozulmaya başladı, belki de onu sadece bir telefon kulübesi olarak kullanmaya başlarım. Her neyse şu anda cidden gitmem gereken bir yer var yani..." geri geri yürüyüp TARDIS'in kapısını kapatırken Ace'in nazik sesini duydu.

"Lütfen bekle."

Beklememeliydi.

"Her zaman bir zaman yolcusuyla tanışmak istemişimdir, muhtemelen ben de içlerinden biri olduğum için. Milattan öncesindeyiz ve bir tabancam var. Şüphelenmemen tuhaf."

"Zaman kafamı karıştırıyor. 2010 yılında Van Gogh'u görsem bile yanlış bir şey olduğunu anlayamayacak durumdayım. Belli ki sen benden daha zekisin."

Elini Doktor'unkinin üstüne koydu.

"Zeki insanlar yanında tabanca taşımaz." Giysisinin kolundan keskin uçlu bir bıçak çıkardı ve Doktor'un karnına sapladı. "Onlar bıçak taşır."

Doktor ellerini karnına bastırdı ama yararı olmadığını biliyordu.

Beklememeliydi.

Bıçak midesini delmişti ve bu yüzden ağzına kan geliyordu. Yere tükürdü.

"Adımı nereden bildiğini söylemedin." bayılmak üzereydi ama hala Ace'i duyabiliyordu. "Yalan söylemek istiyorsan küçük ayrıntıları atlamamalısın."

2011 yılı Doktor'un ölmesi gereken tarihti ama şimdi, milattan önce 208 yılındaydılar ve o yerde kıvranarak son nefesini veriyordu.

               ★★★★★

Zaman tekrar yazılabilir. Belirli anlar dışında, önemli anlar dışında... ve Doktor'un ölümü onlardan biri değildi.

Ölüm tarihi: MÖ 208

Ölüm yeri: Roma

Yaşanmamış ( Doctor Who )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin