KAYIP BİR HAFTA

YOLA ÇIKMA VAKTİ (Bölüm 2)

Artık yola çıkma vakti gelmişti. Bulduğum haritanın nasıl bir gizem içinde oldugunu merak ediyordum.
Hemen çantamı hazırladım. Gerekli olabilecek temel ihtiyaçlarımı, kamp kuracak şekilde ayarladım. Kız arkadaşım için bir not yazıp masamın üstüne bıraktım.

Gideceğim yeri ve orada başıma neler geleceğini bilmediğim için fotoğrafını çekip,yazıcıdan çıkarttım.Çıkarttığım bir haritayı kız arkadaşıma yazdığım notun yanına koydum. Bir notta kanada da ki erkek kardeşim icin yazıp zarfın içine haritanın çıktısını katıp, kardeşime postalamak üzere hazırladım.

Her ikisinide arayabilirdim ama buraya tek başıma gitmek istiyordum. Onların eline not geçtiğinde ben çoktan yol almış olacaktım.

Malzemelerim,çantam hazır...
Evden çıkmıştım. Araçıma atlayıp Üniversite hocalarımdan olan Coğrafya Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Cavit Serden ile görüşeceğim. Hocamın harita konusunda bana yardımcı olacağından emindim.
Üniversiteye doğru giderken yol boyunca aklımdan birçok soru geçti.

Dedem neden böyle bir harita bıraktı?
Kız arkadaşıma haber vermelimiydim?
Erkek kardeşime yazdığım notu postalamalı mıyım?

Üniversitemin hemen yanında yer alan Ptt şubesine girip kardeşime hazırladığım zarfı postaladım.
Zarf icinde yer alan notta yaşadıklarım ve dedemin haritası yer alıyordu. 1 hafta icerisinde bana ulaşamazsan kız arkadaşım Büşra ile iletişime geçip haritada yer alan kırmızı halka içindeki yere gelmesini yazmıştım.

Postalama işi tamamdı. Üniversiteye girdim. Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümünde hocamın gelmesini bekliyordum.
15 20 dk sonra koridorun sonundan şarkı mırıldanarak gelen, uzun ince,gözlüklü,sağ ayağı biraz aksak olan hocam geliyordu.
Çok heyecanlıydım.
Cavit hoca beni görmüştü."Vay vay vay kimleri görüyorum burada"dedi. Hemen ayağa kalkıp hocam ile selamlaştık. Hocama size birşey göstermeliyim vaktiniz var mı diye sorduğumda, bir an durdu ve bana gözlüklerinin üstünden bakmıştı.
"Aslında derse geçmem gerek ama bu saatte buraya seni atan rüzgarın ne olduğunu inan bende merak ediyorum" dedi.
Odasına doğru gitmiştik. Camdan bir masa ve camın altında kabartma şeklinde bir Türkiye haritası yer alıyordu. Sağ tarafta gezegenlerin yarısı duvarda kabartma şekli ile monte edilmişdi. Tavan ise güneş motivinde bir lamba ile sade fosforlu yıldız ve Ay ile donatılmış durumdaydı. Odasına ilk kez girmiştim. Şaşkın bir şekilde etrafı incelerken bir an 'daha fazla bekleyecek miyim' sesiyle irkildim.

Hemen cebimden haritanın bir çıktısını çıkardım. Hocama olan biteni anlattım. Hocam dikkatli bir şekilde beni dinledikten sonra haritanın orjinalini benden istedi. Çekinerek orjinali de çıkarmıştım. Hocam orjinaline bakıp çıktı üzerindeki haritaya notlar alıyordu. Masaya haritalar açıp eşleştiriyordu. 30 40 dk sürekli bir araştırmada olan hocam bir anda ' Buldum!' dedi.
Ne buldunuz hocam? Diye sordum.
"Haritanın Dünya haritasında nereye denk geldiğini buldum." Dedi.
Bir an heyecanlandım, hocama doğru yaklaşıp hocam neresi burası dedim. Hocam 2 harita açtı önüme. Bak dedi açtığım bu küçük harita Afrikalı bir seyyahın defterinden bulmuştum. Senin haritanda yer alan su nokta ile bu nokta birbirine çok benziyor.
Günümüz haritasinda ise bu yer Kara kıta denilen, Afrika'da Madagasgar adasının 100 km güneyinde görülmesi gerekirken burada görülmüyor. Bu çok garip dedi.

Ne yapabiliriz hocam dedim öğrenmek için.
Hocam bana madagasdar adasında yasayan bir dostu olduğunu telefon numarası olmadığını ama onun hakkinda sana birkaç bilgi verebilirim ve oraya gidersen onu bulursan sana bu harita ile ilgili net şeyler söyleyecektir dedi.

Hocam gerekli bilgileri bana vermişti. Teşekkür ederek odasından ayrılmış ve havalimanına doğru yola çıkmıştım. Telefonla havalimanını arayarak Afrika'ya ilk uçak için bilet sormuştum. 5 saat sonra bir uçağın olduğunu duyunca sevinmiştim. Buradan Afrikaya haftada 2 kez uçuş yapılmaktaydı.

Havalimanına gelmiştim. Artık uçuş vaktini beklemeliydim.
Yola çıkma vakti gelmişti...