Bölüm 3

10.3K 480 72
                                    

Arya;

"Burası çok güzel!" diyerek Buğra'nın ayarladığı mekana övgülerimi yağdırmaya devam ederken, etrafımdakiler bu olaydan benim kadar mutlu değillerdi. Anıl yüzüme 'Lütfen sus artık.' dercesine bakarken Arda sırf beni duymamak için kulaklık takmıştı.

Buğra ise onlara uymayıp benim dediklerimi dinleyerek ego tatmini yapıyordu.

"Tabii kızım çünkü organizasyonu ben hazırladım." diyerek kendini yine övdüğünde gülümsedim. Telefonu çalmaya başladığında panik halinde cebinden çıkardığı telefona baktı. Şimdiki hali ile otuz saniye önce kendini övmekle meşgul olan hali arasında uçurumlar vardı. Şahit olduğum bu değişim karşısında gülmeden edemedim.

"Efendim Çağla?"

Çağla adını duyduğum anda bende istemsizce panik olmuştum. Her şeyin hazır olduğunu bilmeme rağmen hala eksik bir şeyler varmış gibi hissediyordum. Bir şeyleri unutmuş gibiydik.

"Ne demek gelemiyorum?"

Buğra'nın Çağla'ya yönelttiği soruyu duyar duymaz hepimiz telefonu duyabileceğiniz şekilde Buğra'nın etrafına dizilmiştik.

"Ufak bir işim çıktı, siz çocuklarla takılın ben işim bitince eve geçeceğim."

Arda duyduğu cevap karşısında 'Salak mı bu kız?' sorusunu yönelttiğinde hepimiz o sorunun cevabını merak ediyorduk. Kim kendi doğum gününü unuturdu ki?

"Ne işin var?"

"Özel bir iş." dediğinde Buğra'nın 'Ne demek özel iş biz burada sana sürpriz hazırlamışız özel iş diyorsun.' diyeceğine o kadar emindim ki böyle bir pot kırmasını göze alamayarak telefonu elinden alarak ben konuşmaya başladım.

"Çağla neredesin sen?"

"Arkadaşımla işlerimiz var, onları hallediyoruz."

"Ne işin var? Biz bu planı kaç hafta önceden hazırladık biliyorsun. Eğer gelmezsen buradaki herkes seninle konuşmayı kesecek. Bizi bugün ekemezsin. Gelmezsen her şey biter." diyerek içimdeki çocuğu konuşturup telefonu yüzüne kapattığımda hepsi suratıma bakıyordu.

"Telefonu niye yüzüne kapattın?"

"Hızımı alamadım."

"Aferin Arya."

"Rica ederim Arda. Her zaman."

"Ya gelmezse?"

"Hiç sanmıyorum o tehtidin üzerine de gelmezse zaten..."

"Öyle umalım." diyerek Arda yeni gelen arkadaşlarının yanına giderken ben de yanımda kalan Buğra'ya bakıyordum.

"Gelecek merak etme."

"İsterse gelmesin ödediğim paranın hepsini kuruşu kuruşuna alırım bizde bedavaya eğlenmiş oluruz." dediğinde gülmeden edemedim. İkiside dedikleri şeyi yapabilme becerisine sahipti. O yüzden kaldıkları ev genelde muharebe alanı gibi oluyordu.

"Daha kaç kişi gelecek?"

"Yakın olduklarımızı çağırdık, tahmini 20 kişi falan oluruz."

"Tamam ben artık oturmak istiyorum biraz daha bekleyelim gelmezse ararız." dedikten sonra boş olan bir masaya oturdum. Buğra iki katlı bir mekanın üst katını bir günlüğüne kiralamıştı. Ne kadar organizasyon bana ait dese de verdiği para karşılığı mekanın dekorasyonu da yapılmıştı.

Çantamdan çıkardığım telefonumla uğraşmadan önce son kez etrafıma bakındım. Eğer Çağla bugün buraya gelmezse yarın bizim için çok olaylı bir gün olacak gibiydi.

İkizim [✔️]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin