KABULLENİŞ

Bölüm 6

Multi:Kayranın kardeşi İclal

Emirle beraber koşmaya devam ettik.
Kayra'ların yanına geldiğimizde karşımdaki çocuğa hala vuruyordu.
Çocuğun suratının heryeri kan içinde kalmıştı.
Emir hemen yerde yatan çocuğa hala vuran Burak ve Tuna'nın yanına gitti.
Burağı kolundan çekerek yere doğru itti ve Burak düştü.
Tuna'yıda duvara doğru itti.

Bende suratındaki kanları temizlemeye çalışan çocuğun yanına koştum.
Kayra tam çocuğun suratına ayak atıyordu ki elimi çocuğun suratının önüne koydum,
'her ne yaptıysa bile suratına ayak atmak ne demek top mu bu çocuk ya'diye düşünürken Kayra'nın elime sertçe vurmasıyla,
elimi diğer elimin içine alıp biraz cırladım.
Yanıma gelip
"Niye elini koyuyon lan"diye bağırdı.
Nasıl bu kadar acımasız olabiliyordu anlamıyorum.
Elime top gibi vurmuştu ama hala sanki taşa vurmuş gibi davranıyordu.

Birinin elimi tutmasıyla eğmekte olduğum kafamı kaldırdığımda kalbimin hızlandığını hissetiğimde karşımdakinin Kayra olduğunu anlayabildim.
Elimi tutup kaldırdı ve
"Derin özrümü sonra dilerim sen şu kenarda bir dur"dedi ve beni kenara doğru götürdü.
Koşa koşa çocuğun yanına gitti yerden kaldırdı ve ardı ardına yumruklar atmaya devam etti.
Emirde hala Burak ve Tuna'yı tutmaya çalışıyordu o esnada,
"Kardeşimin yakınından bile geçersen seni bu sefer öldürürüm oğlum anladın mı sınıfını değiştirceksin yinede ona yakın olmıycaksın lan"deyip tekrar yumruk indirdi.
'Yani bunun kardeşi mi vardı hemde bu okulda bizim okulda'diye düşünüp şaşırıken,
Çocuğun bağırmasıyla oraya doğru koştum Kayra bir yumruk daha geçiricekken arkasından yapıştığım kolunu aşşağı indirdim.
"Yeter öldürüceksin çocuğu yeter"diye bağırdım.
Yere doğru düşen ve bayılmak üzere olan çocuğun suratını çantamdan çıkarttığım peçeteyle silmeye başladım o sırada,
"Derin bırak o peçeteyi"diye bağıran Kayra'ya bakıp
"Bırakmayacağım ben senin gibi acımasız değilim bu çocuğu burda bırakıp gidemem"dedim
Tam birşey söyleyip bağırıcakken,
"Her ne yapmış olursa olsun"diye tamamladım.
Suratındaki kanı temizledikten sonra Emirin buraya gelmekte olduğunu fark ettim.
Kayra'da bana doğru geliyordu.
Kayra,Emirden önce geldi ve kolumdan tutup kaldırdı.
Emir bize doğru geldi ve kolumu Kayra'dan kurtarmaya çalıştı.
"Emir bırak şurda konuşacağız niye o çocuğa yardım etmemesi gerekiyor öğrenecek"diye bağıran Kayra'yı umursamadan kolumu Kayra'nın parmaklarından ayırdı.
"Tamam Emir lütfen"dedim ve bırakmasını işaret ettim.
Kayra kolumu tekrar tutarak duvarın oraya götürdü.
Emir,Burak ve Tuna bize bakıyordu.
Elini duvara sertçe vurdu "şak"diye ses çıktı.
"O kim biliyor musun benim kardeşime hayatında hiç ağzına sürmediği bir şeyi içiren kardeşime şerefsizin teki lan"diye bağırarak kolunu sertçe tekrar duvara vurdu.
"Senin kimseye bunu yapmaya hakkın yok"diye bağırınca,benden daha yüksek sesle bağırarak,
"O şerefsiz dün benim kardeşimin serhoş etmiş sonra kendi evine götürmüş"diyor her kelimede de sesini yükseltiyordu.
"Evine götürmekle kalmamış odasına götürmüş ,sabah kardeşimi onun odasında buldum lan kafayı yiyodum anlayabiliyomusun kafayı yiyodum şimdi git o şerefsizin suratını sil"diye bağırıp yanımdan hızla uzaklaşan Kayra'nın arkasından bakabildim sadece.
Kayra'nın, Burak ve Tuna 'ya
"'İlayda'nın yanına eve gidin bende şu sınava girip gelicem"diyince kardeşinin adının İlayda olduğunu anladım.

Sınıfa çıktığımızda Tuğçe ve Sude oturuyordu.
Emirin koluna dokunup kafamla Kayra'nın sırasının orayı işaret ettim.
Elini sarıyordu tabi hayvan gibi vurmuştu duvara mal.
"Ben bi şuna bakıyım"dememle
Emir kafa sallayıp koluma dokundu.
Kayra'nın yanına gidip oturdum kalbim tekrar hızlanmaya başladı bu çocuğun yanında bana niye böyle oluyordu sargı sardığı elini alıp sargıyı açtığımda ne kadar canının acıdığını anlayabildim.
"Niye elini duvara vurur ki bir insan"dedim
"Derin git başımdan"dedi ve elini çekti.
Kafamı biraz sağa doğru çevirdiğimde Sude'nin bize bakmasından rahatsız olup tekrar Kayraya baktım.
"Ya inatçılık yapma da ver bakayım"dedim ve elini avucumun içine aldım.
"Acıyor mu"dedim
"Çok mu umrunda"dedi ve beni tekrarladığını belirtircesine sırıttı.
"Evet umrumda"dedim
Pis pis bakınca o an ne dediğimi anladım ve "Yani şey diğilde hani senin elin şey olduya han-"derken
"Ben anlıycağımı anladım"dedi ve sırıttı,
"Ne anladın acaba"dedim elini sertçe bıraktım.
"Yavaş be elim acıyo"diye bağıran kayraya
"Ben mi duvara vur dedim"deyip omuz çektim ve sırama gittim.