|4|

30 12 0
                                    

Özgür'den devam
Olmaz Eylül hanım, bensiz hiç bi yere gidemezsiniz. Ben size öyle bi sürpriz yapacağım ki geri dönmek zorunda kalacaksınız...
☆☆☆☆
Sabah uyandığımda Eylül'ün yatağındaydım. Ama Eylül yoktu. Odanın tam ortasındaki sandalyenin üzerinde bir not vardı.

~Özgürcüğüm;
Bana kızma lütfen. Zaten kızmaya da hakkın yok. Senin bana yaptıklarından sonra hepsini hak ettin bence. Artık bir daha benim ve çocuğumun yüzünü göremeyeceksin. Unutma hakkında bazı şeyleri biliyorum. Beni mahkemeye verecek olursan diye konuşuyorum. Veremezsin. Eğer verirsen bende senin hakkında bildiklerimi söylerim mahkemeye. Sevgilerle...
Eylül...~~

Hakkımda ne biliyordu ki? Benim çocuğumu alıp kaçırdığımıysa eğer mahkemede o haklı çıkardı. Ancak ben onu mahkemeye veremezdim. Niye vereyim ki? Ben onu seviyordum. Hemde çok aşıktım.

Kalkıp bütün odaları dolaştım. Yoktu. Yoktu gitmişti. Bırakmıştı beni. Ben onsuz ne yapacaktım? Hemen adamlarıma haber verdim. Eylül'ün nereye gittiğini bulacaklardı.

Eylül'den
Sabah olunca yatağımdan kalkıp bavulumu hazırladım. Özgür benim yastığıma sarılmış uyuyordu. Saçları yüzünü kaparmıştı. Saçları normal erkeklerin saçından biraz uzundu. Ama çok da değildi. Dayanamayıp onun yanına çöktüm. Yanağını öptüm. Çok tatlı uyuyordu. Aşıktım bu adama. Ama o anlamıyordu. Amacı bana acı çektirmekti.

Ona mektup yazmaya karar verdim.

~Özgürcüğüm;
Bana kızma lütfen. Zaten kızmaya da hakkın yok. Senin bana yaptıklarından sonra hepsini hak ettin bence. Artık bir daha benim ve çocuğumun yüzünü göremeyeceksin. Unutma hakkında bazı şeyleri biliyorum. Beni mahkemeye verecek olursan diye konuşuyorum. Veremezsin. Eğer verirsen bende senin hakkında bildiklerimi söylerim mahkemeye. Sevgilerle...
Eylül...~~

Tehdit eder gibi yazmıştım ama duygularımı yazamazdım. Beni yine kullanırdı.

Özge gece geç saatte bana bir şekilde bir şeyler yaptığını söyledi. Nereye gidecektim bilmiyorum ama amacım uzun bi süre Özgür'ü görmemekti. Görürsem affederdim. Affetmeyecektim... Bavulumu topladıktan sonra Selim'in eşyalarını da toparladım. Selim yatağında uyuyordu. Sonra bavulları kapının yanına koydum. Selim'i kucağıma alıp pusetine oturttum. Ömer gece geç saatte gitmiş olmalıydı. Dışarı çıktım ve evin önündeki bankta Ömer'le Özge'yi gördüm. Konuşuyorlardı. Selim'in pusetini onların önüne sürdüm. Ömer hemen kalkıp bavulları aldı. Özge Selim ile ilgilenirken bende kapıyı kapattım. Daha sonra arabaya bindik. Ömer havalimanına doğru sürdü. Merakıma yenik düşüp sordum.

Ben:

-Nereye gidiyoruz?

Özge:

-İngiltere'de çok lüks bi otel ayarladım. Dört kişilik büyük bi oda verdiler bana. Ne de olsa Elena çok yakın bi arkadaşım. Bize en büyük odayı verdi o yüzden.

Ben:

-Özgür bizi bulamaz dimi?

Özge:

-Bulamaz, merak etme.

Havalimanına gelince ben Selim'i kucağıma aldım. Ömer bavulları taşırken, Özge'de uçağım yerini buluyordu. Bavulları bıraktıktan sonra uçağı bulduk. Birazdan kalkacaktı ve yolcuları içeri alıyorlardı. Bizde uçağa bindik. Yerlerimize oturduk. Benim yanımda nedense bi koltuk boştu. Ömer ve Özge daha arka taraftaydılar. Son dakika ile uçak bileti aldığımızdan dağınık oturmak zorundaydık. Selim daha bir yaşında olmadığından kucağımda oturacaktı. Uçak havalanmadan önce başımı pencereye dayadım. Selim'i sıkaca tuttum ve ister istemez uykuya daldım.

Aşık bi kız...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin