|1|

74 15 14
                                    

Merhaba bu benim ilk kitabım inşallah severek okursunuz. O kadar iddialı yazdığımı düşünmüyorum. Edebiyat ve türkçe notlarım genellikle iki yani düşük. Ama elimden geldiğince güzel yazmaya çalışacağım. Hoşunuza giden bi kitap olması dileğiyle...

Eylül'den...
Sabahın köründe bebeğimin milyonuncu kez ağlamasıyla kalktım. Bebeğim bu aralar çok ağlıyordu. Belki de babasını özlediği içindir diye düşündüm. Babasını bende çok özlemiştim ama yaptıklarından sonra onu affetmeyecektim. Benden bi bebeği olunca beni sokağa atacak ve bebeğimizi alıp gidecekti buralardan. Planı buydu. Kötü oluyordum düşündükçe.

Hemen yatağımdan kalkarak bebeğimin odasına gittim. Kapısında kocaman harflerle "Selim Soykan" yazıyordu. Babası şirket odası gibi yaptırmıştı bebeğimin odasını. Aslında bunlar bana karşı göz boyamak içindi. Ben onun umrunda değildim ki...

Biz boşanalı bir ay olmuştu. Ve sürekli Selim'i görme bahanesiyle eve giriyordu. Engel olamıyordum. Onu özlüyordum işte.

Selim'i kucağıma aldım. Annesinin kokusunu alınca susmuştu akıllım. Oğlumla evin içinde biraz dolaştım. Kucağımdayken uymuştu hemen. Tamamen uyuduğuna emin olunca odasına gidip yatırdım onu. Sonra kapının açıldığını duydum. Gelmişti işte. Özgür belası "Oğlunu görmeye" gelmişti. Amacının beni üzmek olduğunu biliyordum.

Kapıya baktığımda Özgür'ü gördüm. Bana bakıyordu.

Özgür:

-Eğlüğl! Bığakma bğni!

Sarhoş muydu? Sarhoşken neden gelmişti ki? Maldı işte. Mal...

Ben:

-Özgür? Neden geldin? Git evimden istemiyorum seni! Sarhoşsun sen!

O ise gitmek yerine bana yaklaştı. Beni duvarla arasına aldı. Nefes kesiciydi. Bana kötü şeyler yaşatmış olsa da dayanamıyordum. Onsuzluk bitiriyordu beni.

Özgür:

-Eğylül çocuğumğuzu al! Gğidelim buralardağn. Bğnim nğefesimsin sğn. Bğrakma bğni.

Dudaklarıma kapanıp sömürmeye başlamasıyla ne olduğunu şaşırmıştım. Dudaklarımı sömürürken karşılık verdim. Bana ne yaparsa yapsın ben ona aittim. İstesemde istemesemde bu gerçek değişmeyecekti.

Selim'in ağlamasını duyar duymaz istemeye istemeye Özgür'ü ittirdim.

Ben:

-Geliyorum bebeğim.

Diye içeri seskenip odaya koştum. Selim'i kucağıma aldım. Çok ağlıyordu. Ninni söylemeye başladım.

Ben:

-ALMA ATDIM YUVARLANDI

GİTTİ BEŞİĞE DAYANDI

BEBEK UYKUDAN UYANDI

NENNİ OĞUL OĞUL

NENNİ YAVRU YAVRU

NENNİ BEBEK BEBEK

NENNİ YAVRU YAVRU

NENNİ BALIM OY

SANA BEBEK DİYEMEDİM

KALKIP MEME VEREMEDİM

NENNİ OĞUL OĞUL

NENNİ YAVRU YAVRU

NENNİ BEBEK BEBEK

NENNİ BALIM OY"

Selim hala uyumuyordu.

Ben:

-Oğluşum niye uyumuyorsun sen?

Dediğim sırada Özgür aniden biten sarhoşluğuyla Selim'i kucağımdan aldı.

Özgür:

-Oğlum benim babasını özlemiş annesi. Babası da seni özledi.

Selim susmuştu! Babasına gidince susmuştu.

Kapı çaldığında kapıya yöneldim. Gecenin saat beşinde gelen kişi...

Wtf!?

Aşık bi kız...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin