" Araf! Kalk oğlum fenci gerbertecek bizi."
Sıçıcam fencinize. Bana ne ya? Bir gün gitmesem bir şey olmaz.
" Araf!"
Uyanmam. İnat ettim.
" uyanmıyor musun? Peki benden günah gitti "
Yüzüme yediğim soğuk suyla hiçbir tepki vermedim. Bir süre sonra ıslaklık rahatsız etmeye başlayınca yanımda duran Alen' in yakalarından tutarak ayağa kalktım. Yatakhane boşalmıştı. Sadece uykulu bir ben ve Alen vardı.
Alen kalkacağımı düşünerek gülümsemeye başlamıştı. Ama kendimi onun yatağına atınca suratı düştü.
" yanında bir bardak daha su yok değil mi?" diye sordum. Yüzümü yastığa gömüp ellerimi iki yana açtım ve uyumaya devam ettim. Ne Alen için ne de okul için güzel kıçımı kaldıramazdım.
" bu gün cuma. Yarın tatil. Gitsek ne olur. Hadi."
Teog geçti abi. İstediğim liseyide aldım. Yatar zıbarırım. Devamsızlıkta yok. Oh, mis gibi 3 yanlışla kapattık seneyi.
Alen' in bir iç çekişinden sonra, adım sesleri ve kapı sesi duyuldu. Hayır teog bitti, istediğim liseyi aldım. Değil Müdür, milli eğitim bakanı gelse kalkmazdım.
" Araf! Kalk hadi teyzem. Ne oldu? Hasta mısın? Ama bak böyle olmaz anneciğim. İpince giyinmişsin zaten. Hadi bak ben sana çay kaynatayım. Bak hemencicik nasıl kalkarsın. Emi teyzem."
Özel kuvvetler bile gelse Ayşe teyzenin çenesi karşısında kimse bir şey yapamaz. Çekim gücü süperdir. Sınırsız tarife. Biliyor muydunuz? Bir ara nasa ya dilakçe yazacaktım. Tabi yazılabiliniyorsa. Lütfen sevgili ızaylılar yerine Ayşe hanımı inceleyin. Bir susmuyor kadın. Az sus motorun soğusun ayol.
" tamam teyze, tamam. Hasta falan değilim. Sadece bu gğn okula gitmek istemiyorum."
Arkamda hissettiğim ani acıyla inledim.
Kafamı kaldırınca judocuları bile yere serebilecek Ayşe teyze ve elinde ölümcül silahı, terlik vardı. Değil silah, tank gelse yenemez. Aa söylemeyi unuttum abartmayı da kabartmayı da severim.Diğer terliğini de çıkarınca ellerimle yataktan destek alarak hızla kalktım. Güzel kıçım ikinci bir darbeyi kaldıramazdı.
Ben Alen' i çıktı sanıyordum. Ama o yatağın yanında durmuş yüzünde koca bir sırıtışla bana bakıyordum. Sen misin lan bunun yapan? Pekala. Yardır mürsel.
" Ayşe teyze-" daha cümlemi bitiremeden kafama yediğim terlikle hatamı düzeltmeye çalıştım. " pardon abla."
Ayşe tey- aman abla başını sallayarak. " kaç gösteriyorum? " diye sordu.
" taş çatlasa en fazla... 30" çarpılacağım şimdi. Taş çatlasa bu kadın en az 45 olur.
Ayşe abla devam et gibi kafasını sallayınca tek mefeste iftiranın kralını attım.
" Bu Alen dedi ki,gel biz bu gün okula gitmeyelim. Hem matematik dersinden de kaçmış oluruz. Ödevide yapmadım ben dedi. Çalışmak, adam olmak neyimize dedi. Bırak zaten sınavlar bitti dedi. Sen rahatsız numarası yap, gitmeyelim bu gün dedi. Olmazsa kaçarız dedi. Ben de cahil, küçük aklımla ona uydum. Dedi, aman yani küçük, bu tür işere el vermeyen aklımla kabul ettim. Benim vallaha bir suçum yoktu. Please don' t kill me! Yani böyle mi söyleniyordu acaba. Neyse ne ya. Hepsi Alen' in suçu işte."
Derin bir nefes aldım. Tam devam edecektim ki Ağzımı kapatan elle sustum.
" hayır ya. Tamamen iftira. Yalan söylüyor. O öyle olmadı. Bu gece yurttan kaçıp bara gittiği için uyuyamadı. Sabahta bana dedi ki, gel biz okulu kıralım, bara gidelim. Ben kabul etmedim tabi. Lütfen bizim moruşa söyleme."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babam?
Fiksi RemajaAraf' ın on dört sene sonra tanıştığı babası ve ona söylenen yalanlardan dolayı babasına duyduğu nefret.