Yine bir okul günü:
Sınıfa girdiğimde sırama geçip öylece oturdum. Zilin çalmasına daha vardı ve sınıf boştu sıranın üstünde duran kalem dikkatimi çekti elime aldığımda gözüm hemen bir kağıt aradı ama bunu yapamazdım. Hele ki burada. Ders zili çaldığında herkes sınıfa doluştu.
Okul çıkışında kapıda Arel'i gördüm hani şu bahsettiğim melankolik çocuk. Tek takılıyordu en azından ben öyle düşünüyorum. İçimden bir ses yanına gitmem için beni dürttü. Aynı yoldan gittiğimiz için arkasından yürüyordum bende. Arkasını döndü gülümsedim surat ifadesini değiştirmeden tekrar yoluna baktı.
Sinirlerim bozulmadı değil. Apartmana doğru yaklaştığımızda içeri girmedi orada öylece durdu.
Hiç pas vermeden hızlıca yürüdüm kolumda bir baskı hissettim geri geri çekildim.
Annemmiş ellerinde poşetlerle suratıma bakıyordu bakışlarından anlayıp elindeki poşetleri alıp içeri girdik. Eve girdiğimizde odama çıkıp elime kağıtla kalemi alıp o çocuğa ders vermek için bir şeyler karaladım.
odamın kapısı çalınınca birden elimde kağıt ve kalemi çekmeceye tıkıştırdım.
Küçük kardeşimdi yemeğe çağırmak için geldiğini öğrendim onu gönderip çizdiklerimin üzerinden bir göz geçirdim aklıma yatmıştı ve tekrar sakladım. Odadan çıkıp yemeğe indim.
Masada gördüğüm yabancı yüzler şaşırtmıştı beni. Okuldan geldiğimden beri odamdan çıkmamıştım ve üst komşumuz olan Yasemin teyze melankolik oğlunun ve eşinin geleceğinden haberim yoktu. Hayret bu çocuk okul dışında evden çıkıyor muydu diye düşündüm. Hoş geldiniz deyip masaya oturdum. Şaşkınlığımdan pek bir şey yiyemedim.
Yemekten sonra sıra tatlı ve çaylara geldiği zaman sohbet başladı. Ahmet amca;
-Siz Arel ile aynı okulda mısınız? Kızım diye sordu
Evet Ahmet amca diyerek cevap verdim.
Arel adı geçince elindeki telefona bakmayı bırakıp kafasını kaldırdı pekte umursamayıp tekrar işine döndü.
Mutfağa su içmeye gittim o sırada da Arel'i koridordan geçerken gördüm sanırım lavaboya gidiyordu.
Ne bir dakika ben lavabo mu dedim aklıma hemen çizdiklerim geldi engel olmam gerekiyordu.
Hemen arkasından koşup önüne geçtim suratıma aval aval baktı haklıydı bir açıklama bekliyordu.
-Iııı şey nereye gittiğini sorabilir miyim
-Elimi yıkayacağım lavabo bu tarafta diye düşündüm
O lavaboya gitmeden benim çizdiklerimi silmem gerekiyordu ama aklıma ona engel olacak bir şey gelmiyordu.
Düşündüm...
Yerde düştüğüm Arel'in üstünden kalkmaya çalışıyordum. Çok kızgın bakışlar attı ama istediğimi başarmıştım salona tekrar geri döndü bende çok hızlı bir şekilde odama gidip çekmeceyi açtım
Kağıt?
Kağıt yerinde yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİZGİM
JugendliteraturÇİZGİM Benim, çizgim gerçeklerle dolu bir hayatı barındırıyor bir kalem ve bir kağıtla kendi dünyamı yaşatıyorum. Anlayamıyorum ne bu, yetenek mi? Zorluk mu? Hediye mi? Mutsuzluk mu? Başarı mı? Okuldan gelir gelmez çantamı odanın köşesine f...