1.

98 47 31
                                    

Kulağıma doldu aniden şu lanet ses. Ne olacak ? Tabikide alarm sesi. Elimi yatağımın yanında ki minik sehpanın üstüne attım. Elimi biraz gezindirdikten sonra buldum telefonumu. Kıvırcık saçlarımı geriye doğru attım. Ve şu lanet alarmı en sonunda kapattım. Sonunda...
Offf bugün pazartesi. Ve bugün okul var. Maalesef. Neyse el mahkum gidecez okula. Kalkıp banyoya gidip günlük rutinlerimi yaptım. Okul formalarımı dolapta çıkarıp yatağın üstüne attım. Aynanın karşısına geçince yine lanet ettim. Çünkü saçlarımdan nefret ediyorum. Oldum olası hep düz saçlı olmak istemişimdir.
Giydim formalarımı ve peltek peltek merdivenlerden inmeye başladım. Annemler kahvaltı yapıyordu. Yanlarına yaklaşıp
"Günaydın benim mükemmel ailem !"
Diye bağırdım. Ee tabi haliyle annem , babam ve kardeşim irkildiler. Annem gözlerini büyüterek bana döndü " kız sen beni öldürmeyemi çalışıyorsun ??! Amacın ne ?? Anneye bu yapılır mı ? Sen nasıl kızsın"
Annem yine ajitasyona bağladı " tamam be kadın bi günaydın diyelim dedik" dediğim gibi babamın sert bakışlarıyla karşılaştım. " Neyse ben gitti see you later my family " diyip kaçtım. Kendimi bildim bileli hiç bir zaman kahvaltı etmem. Tabii okul zamanında. Tatillerde hayvan gibi yerim.
Kapının önünde servisi bekliyordum. Uzun bi aradan sonra ilk defa servise geç kalmadım. Servis 5 dk sonra geldiğinde binip yerime oturdum. Ve kulaklıklarımı takıp kendimi müziğin akışına bıraktım.
Servis durduğunda inip sınıfıma ilerledim. Sınıftan girdiğim gibi Sena hayvan gibi üstüme atladı. "Dur lan benim nefes almaya ve kemiklerime ihtiyacım var " Sena beni yavaşça bıraktı. Seviyordum lan bu kızı. Kardeşim gibiydi. Bana bakıp " Lan Melis çok özledim seni" halbuki daha cuma günü birlilteydik. "Yaa Sena alt tarafı iki gündür beni görmedin. Abartma " dedim. Sena gözlerini devirdi. "Öf tamam be sana meraklı değilim" diyip çemkirdi. Sıramıza doğru yürümeye başladı. Bende ayakta beklemeye başladım. Bir iki adım daha attı. Ve aniden dönüp gelip sarıldı. Biz böyleydik işte birbirimize küsemezdik. En fazla trip atardık ama 5 saniye sonra kahkaha atmaya başlar barışırdık. Kardeşimdi Sena benim. Çok seviyorum onu. Kol kola girip sıramıza ilerledik. Oturduğumuz gibi zil çaldı. Bizim Senayla ilk tanıştığımız günden itibaren değişmeyen bir kuralımız vardır. İlk teneffüste birlikte kantine inip tost ve ice tea alıp , derstte gizlice yerdik. Çok eğlenirdik bunu yaparken. Zil çaldı. Hoca sınıfa girip ders anlatmaya başladı. O sırada nöbetçi içeri girdi. Yeni sınıf listesi gelmişti. Hocaya teslim edip çıktı. Hoca eskisini çöpe atıp yenisini yerine koydu. Yeni sınıf listesi demek yeni bir öğrenci demekti. Zil çalınca herkez koşarak yeni gelen varlığın ismine baktı. Bu ne meraklılık. Zaten gelince göreceksiniz. Senayla aynı anda gözlerimizi devirip dışarı çıktık. Bir gün itibarıyle sıkıcı sıkıcı derslere girip uyudum. Ve sonunda evim evim güzel evim. Kıyafetlerimi çıkarıp mutfağa hücum ettim.
Ohh annem yine döktürmüştü. Yemeğimi yiyip odama çıktım. Sena ile biraz mesajlaştıktan sonra ders çalışmaya başladım. Off yarın sınav vardı.
Yaklaşık 4 saattir çalışıyordum ve gerçekten yorulmuştum. Hemen yatağa girip uyudum. ( şaka lan şaka)
Başladım hayal kurmaya. Baya hayalci bir kızım. Her gece en az bi saat hayal kurarım. Bazen hayal kurmak için erkenden yatağıma girerdim. Bir saat kadar hayal aleminde dolaştıktan sonra kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım..

HAYAT KENARI..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin