BÖLÜM -2

85 12 8
                                    

babamla fazla aramiz yok. istediğini yapamadım çünkü. başaramadım. yüzüne bakamıyorum.
okulla ilgili birşey söyleyemiyorum. konuyu bile actirmiyorum anneme. çünkü babamın daha fazla üzülmesini istemiyorum. bu yüzden o ne isterse yapmak mecburiyetindeyim.
eğer şimdi kaydimi aldırmak istiyorsa bile itiraz edemem. çünkü o benim için umutlandı.
çok istedi.
evden catal kasik sesi geliyor. bizimkiler kahvaltı hazırlıyorlar kesin.
kahvaltiya uyanmak istemiyorum. odamda perdenin arkasından vuran güneşle uyanıyorum. masmavi gökyüzü. tam da sevdigim tondaki maviden.
gökyüzüne ne zaman baksam aklima geliyor yine tunahan.
kendi kendime mavinin hangi tonunu seviyor acaba diyorum. yine aklim onda. acaba diyorum, acaba suan ne yapıyor, kahvaltısını yaptı mi , suan nerde mesela yanında kim var , acaba ne düşünüyor. ...

sonra fotoğraf geliyor aklıma ve kendi kendime susturuyorum aklındaki cevapsız soruları.
unutmaya çalışıyorum. fotoğraf aklımdan çıkmıyor ama. ben onu düşünürken o başkasını düşünüyor. ben kalbimde onu saklarken o başkasını taşıyor kalbinde. bunları düşündükçe ellerim titriyor ve konuyu kapatmaya çalışıyorum aklımda. zaten bu sorularimin hiçbir zaman cevabı olmayacak diyerek susuyorum.
sonra yavaşça kapim tiklaniyor.
gelen gamzelimm.
her zamanki gibi uyuma numarası yapıyorum. yanima yanaşıyor yavaşça. ve bana gülümsüyor.
kalk da kahvaltı yapalım diyor. yapmasak diyorum. yorganimin altından çıkan boğuk seslimle. ne yaparsam yapayım kaldırıyor beni. yüzümü yıkayıp kahvaltiya geliyorum yarı açılmış gözlerimle.
babam da var kahvaltıda. hemencecik yanına sokuluyorum.
unutmuş gibi sanki istediği okulu kazanamadigimi. sonra birden bire nakil konusu açılıyor.
kazandığım okula gitmeden nakil istememiz gerekiyormuş. araştırmış ve öğrenmiş.
kahvaltıdan sonra kiyafetlerimizi giyip babamla okula gidiyoruz. rehberlik hocam tarık hocayla görüşüyor babam. elimdeki belgelerle oluyormuş. yardımcı oluyor bana tarık hocam.
3 tane nakil hakkımız varmis. eğer olmazsa yine yapmamız gerekiyormuş.
hayırlısıyla diyerek tamamlıyoruz işlemleri.
seviniyor babam. sanki çıkmış gibi. oyle mutlu oluyor ki onu mutlu görünce ben de seviniyorum fakat çıkmazsa diye korkuyorum bir yandan da.
her hafta başında yapılıp sonunda belli oluyormuş. yani 4 günüm falan var.
eve geliyorum. Annem yine temizlik yapıyor. titizlik hastasidir kendileri. evde bir elinde temizlik bezi bir elinde çamaşır suyuyla gezer. yardım ediyorum hemen. bir yandan da ne yaptığımızı soruyor. anlatıyorum tane tane.
"hayırlısı .." diyor gamzelim.
ama biraz da yakın olmami istiyorlar tabi. canin sıkılınca gelirsin diyorlar. yani haklilarda bence. gittigim yerden çabuk sıkılırım. fazla duramam.
ve daha once samsuna hiç gitmedim. okulumu da gormedim.
aslında samsunda okumak istiyorum. uzak olmak istiyorum buralara biraz. hem belki oraya gidince tunahani da unuturum.
internetten bakıyorum.
merak ediyorum tabi samsunda kazandığım anadolu lisesini ve buluyorum sonunda. aslında güzel bir yere benziyor. kocaman kampusü var. alanı büyük okulda oldukça yeni görünüyor.
4 katli ve pansiyonuda yanında. heyecanlı geliyor burası bana. burda okumak istiyorum ben. sivas istemiyorum. hem samsun büyük canim sıkılınca gezerim ama sivasi biliyorum. gezdim gördüm sonuçta. farklı yerler görmek istiyorum. ☺☺
heyecanlanıyorum hemen. kalbim kıpır kıpır oluyor.
4 günüm çabucak geçiyor. korkuyorum da biraz. aslında samsunda okumak isteyip babamın isteği için sivasta okumakta istemiyorum. ve babam geliyor eve. kapıda karşılıyorum hemen. "ne oldu baba "diyorum. morali yok tabi. çünkü olmamış. yüzümü bir gülümseme alıyor hemen☺☺ ama üzülüyorum da. sen okuluna bir git tarık hocanla görüştüm ben diyor. 1 ya da 2 ay sonra falan nakil isteyecekmisim o zaman kesin oluyormuş. tamam diyorum. heyecanlı heyecanlı. odama geliyorum hemen. çalışma masamin üzerinde olan bilgisarimin başına geçip yine bakıyorum okula. umutlaniyorum hemen. bilmiyorum tabi orada neler yasayacagimii. yaşamak istiyorum ama ya. ben samsunda yaşamak istiyorum. daha da heyecanlanıyorum.
yavaş yavaş toplanma telasindayim tabi.
annem geliyor elinde kislik yazaklarimla. gamzelim yine beni düşünüyor. "usutme "diyor dikkat etmemi söylüyor anlaşılan çok üzülüyor benim için. yanına oturuyorum yavaşça. gamzesinden öpüyorum.
"annecim niye uzuluyorsun ki gelirim ben her hafta sonu falan " diyorum. biraz daha iyi oluyor. bavulumu hazırlamakta bana yardımcı oluyor. güzel güzel utuleyip katlayıp kendisi yerleştiriyor bavuluma. eksiksiz hazırlıyoruz.
odadaki tüm eşyalarımı alıyorum. artik hazirim sanirim.
çok umutluyum. herşeyi arkamda bırakıp gidecegim buralardan. tıpkı tunahanin yaptığı gibi. arkama bakmadan gideceğim. yeni bir şehire, yeni hayata, yeni arkadasliklara, yeni umutlara.
icim biraz buruk. ailemi arkamda bırakıp gidiyorum çünkü. özlerim ben onları. babamın her sabah elinde bir bardak suyla gelmesini mesela. annemin yüzünde çıkan gamzeciklerini. sabahları mutfaktan gelen patatesli börek kokusunu hiç unutmam kiii....😊😊
ayrılık vakti diyor babam akşam yemeğinde.
artik böyle hep bir arada olamayız diyor. belli ki o da üzülüyor benim için. canlarim benim. benimde üzüldüğümü belli etmek istemiyorum ama. çünkü eğer babam üzüldüğümü anlarsa samsuna göndermez beni.
yemekler yeniyor. ve anneme yardım ediyorum. bulasiklari makineye yerkestiriyorum. her makineye yerlestirisimde bir bardak kirarmisim takip ediyor tabi annem beni hep. bu sefer kirmamisim " buyumussun bitanem "diyor bana. sebebini sorduğumda anlatıyor. canim annem ya temizlik hastası olduğu icin kendileri hep takip ediyor nasıl yapıyorum diye.
isim bitince mutfaktan odama geciyorum. yatagima yatıyorum. perdemi aralayıp gökyüzünün siyahligini izliyorum.
ve birden uykuya dalıyorum....
sabah gamzelim geliyor uyandırmaya. "misafir oglen oldu çabuk kalk giyin ve kahvaltiya gel bugün samsuna gidiyorsunuz "diyor
samsun kelimesini duyunca hemencecik kalkıyorum elimi yüzümü yıkayıp giyiniyorum.
güzel bir şekilde kahvaltimizi yapıyoruz. annem gidiyorum diye patataesli börek yapmış bana. sıcak sıcak cayimla yiyorum. ve artık kalkma vakti diyor babam. bavulumu alıyor ve arabamizın yanina doğru ilerliyoruz. annemin boynuna sıkıca sariliyorum birakmayacakmis gibi. gamzelerinden öpüyorum.
icim buruk buruk oluyor. konuşamıyorum daha fazla. "dikkat et Allah'a emanet ol "diyor bana canimin içi...
uzun suren vedamizin sonunda arabaya biniyoruz. ve başlıyor samsun yolculuğumuz...

aşk diye bildiğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin