" Her güzel şeyin bir sonu vardır ve sen benim en güzel son umsun . Seninle geçirdiğim zamanın bir gün son bulduğuna hayla inanmış değilim ama , git dedin mi kalmak yakışmaz bazen . Sana yazdığım son mektup bu , bu son mektup bir umudun bittiği yerdir , gelmeyeceğine inandığım , ne zaman kaybettin sorusuna verdiğim cevap bu mektup. Ben sadece sen mutlu ol diye her şeyi yaptım , yüzün gülsün diye beni her anında hatırla diye . Biliyorum git dedin ve ben kaldım sıktım seni içinde bana karşı olan hiç fidan yoktu ama ben boş toprağı sulayıp çamur haline getirdim , üzgünüm ... " Bu ona son yazdığım şeydi geri kalan her şeyi içime attım ve ondan 4 aydır haber olmadım , mektup-ada cevap vermedi kaldı öyle söyleyeceğim çok şey varken hiç bir şey söyleyememek yordu beni . 29 aralık günü içimi dökmek için gittim okuluna güzel bir doğum günü hediyesi alarak karşısına çıkıp " bak geldim işte unutamadım seni biliyorum gelmeyeceksin ama ben içimden hiç atmadım seni deyip o hediyeyi verecektim ... Fenerbahçe formasına asla hayır demezdi sevgili olduğumuz zaman söz vermiştim zaten alıcam diye sana , aldım da 29 aralık günü okulunun önünde 4 saat bekledim 4 saatte 2 paket sigara bitti , elerim soğuktan uyuştu . Çıkış kapısına sadece baktım öğlen teneffüsü olsun da seni göreyim diye . Ben ilk defa bu kadar heyecanlanmıştım . Sanki ilk kez görecekmişim gibi ... Herkes çıktı çıkan hiç kimse sana benzemiyordu , umutla baktım o kapıya geleceksin diye gelmedin... " Rabia nerde kardeş sınıfta mı ?" bu soruyu herkese sordum kimi tanımıyorum kimide evet içerde dedi . Gelmedin ... " Alo Rabia aşağı gelsene hediyeni verip gidicem " "- Ben içeride değilim eve gittim sende git burdan artık " İnanmadım sınıfına koştum hiç durmadan çünkü bu gün onun doğum günüydü ve ben ona o hediyeyi vermem lazımdı . Sınıfında olmadığını fark edince merdivenlerde umudumu bırakarak indim aşağı . Elim titreyerek bir sigara yaktım ve dolan gözlerimle düşündüm sadece . Ben ona koştukça neden bu kadar benden kaçmak istiyor ? 5 dakika sonra telefonum çaldı . En yakın arkadaşı arayıp sitem ediyordu " Bu kızın peşini bırak artık istemiyor seni anlamıyor musun ? Bu kız her gün okula gelicen diye korkuyor bak bu gün onun doğum günü zehir ettin mutlu musun ?" Cevap veremedim söylediklerine boğazım düğümlendi gözlerimden yaşlar akmasın sokakta ağlayıp kendimi rezil etmemek için zor tuttum yanımda ki arkadaşıma cevap bile veremedim ağzımı açsam gözlerimden yaşlar akacaktı çünkü , dolmuşa bindik bütün hayallerim o okulda kaldı . İnstagramda bir kafede doğum günü kutladıklarını görünce hem sinirlendim hem üzüldüm . Evdeyim dedi bana nerde çıktı kendime yediremiyordum ... Ben kaybettiğimi , yenildiğimi o gün anladım . Umutlarımın kırılıp bir daha düzelmeyeceğini ben o gün anladım . Hediyeye mi ne oldu ? Yaktım ... o yanarken bende yandım o yanarken bende kül oldum . Bu oyunu ben kaybettim . Kaybetmenin acısını ben 29 aralık günü anladım . 6 ocak benim doğum günümdü . O gün bana verdiği hediye ise her yerden engellemek oldu . İnsan doğum günüde ölür mü ?
" Canımı nasıl yaktın öyle hala acısı dinmedi "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEKLEMEK VE SEN
RomanceKişiler ve yaşanan olaylar tamamiyle gerçektir çok güzel bir lise aşkı ve hayla devam eden bir bekleyiş...