Gerçekten ne sandınız ilk aşık olduğunuz kişiyle bir ömür geçireceğinizi mi sandınız ? Hani o çok mutlu olduğunuz anıların devamının mı geleceğini sandınız ? Ne oldu bırakıp gitti demi , pazarda annesini kaybeden çocuk gibi çaresiz mi kaldınız ? Kaybetmenin ne olduğunu anladıysanız bu hikayeyi okuyun idrak edin . O gitti yapa yalnız kaldınız , ne yediğiniz yemeğin bir tadı var nede aldığınız her nefesin . Hayatınıza anlam katan kişi gitmiş ve siz anlamsızlığın ortasında kalmışsınız . Benim bir arkadaşım vardı kızı çok seviyordu . Kuru kuru çıkma teklifi etmeyeyim diye birgün pasta , pamuk şeker falan alıp okul kütüphanesini süslemişti . O gün öyle bir yağmur yağıyordu ki pastayı alırken sırılsıklam olmuştuk . Öğlen teneffüsünde kızı kütüphaneye çağırıp kapıyı kapattık 10 dakika sürdü yada sürmedi kız ağlayarak çıktı ordan . Arkadaşımın yanına gittiğimde gözlerinden akan yaşları saymaya gücüm yetmedi . Ona sadece olmadı demi dedim , derin bir nefes alarak olmadı dedi . Kızları anlamış değilim hep çok sevilmek isterler ama sevsek sevgimizi yetersiz bulurlar . O gün içtiğimiz sigaranın hatti hesabı yoktu .
Rabia'nın doğum günüydü o zamanlar okuldaydı ve tam 100. günümüzdü . Ona öyle basit bir hediye almak istemedim . Basit biri değildi çünkü , ona 100 gün boyunca mektuplar yazdım saati saatine hiç kaçırmadan . O mektupları kitap haline getirdim sonra birde pasta aldık mı tamamdır . 29 aralık günü öyle bir yağmur yağdı ki okula giderken pasta ıslanmasın diye montumu ona sardım . Rabia değişik bir kızdı , herşeyi kusursuz yapmam lazımdı . pastayı keserken Allah sizi inandırsın düğün pastası kesiyormuş gibi hissettim kendimi . Gözlerinde ki o mutluluk o heyecanı bana aktara bilmişti. Ve ben inanmıştım hayatımda ki son kişi olacağına , ama olmadı , gitti ben tek kaldım içimde yaşatmaya çalışıyorum onu , ama ben onun için öldüm . En acısı neydi biliyor musunuz ? Yemin ederim gitmem dedi , gidersem eğer bir gün beni gel öldür demişti ama , işte gitti ...
O gitti ya ben nefes almadım , hastalandım , 1 ay gülmedim ben ama insan harbiden alışıyor . Alışılması en zor şeye alıştım sensizliğe . Bunu okumayacaksın , belkide aklına dahi gelmiyorum , nefret ediyorsun , görmek istemiyorsun , adımı dahi duymak ... Ama ben bunu çok okunsun diye yazmıyorum yada çok beğenilsin diyede . İçimi dökmek için yazıyorum , birilerine anlatsam anlamıyorlar , en iyisi içimizi dökmek , herkesin içinden atamadığı biri olur , içimizi sökse dahi onu atamayız . Ben seni çok özledim ama gelme .
'' Söylemek istediğim çok şey var ama duymak istemezsin canın yanar ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEKLEMEK VE SEN
RomanceKişiler ve yaşanan olaylar tamamiyle gerçektir çok güzel bir lise aşkı ve hayla devam eden bir bekleyiş...