Sabah gözlerimi açtığımda dün gece aklıma gelmişti. Gözlerim ağlamaktan şiş şiş olduğu için, tek yattığım yataktan koşar adım çıkıp banyoya girdim. Yüzüme suyu çarptıktan sonra, köseden duran havluyla sildim.
Açlıktan karnımın böbreklerime yapışıcağını anlayınca aşağıya inmeye başladım. Mutfak sandığım yere girdiğimde dün ki kızın masaya bir şeyler koyduğunu gördüm."Şey- Ateş nerde?" dediğimde bana yandan bir bakış atıp sinsice gülümsedi. Aa haspama bak sen!
"Genelde sabah olunca kızlar Ateşi sormazdı." dediğinde kaşlarım çatıldı. Arkamdan gelen ayak seslerine bakmadan kıza ölümcül bakışlar atmaya devam etmiştim. "Ateş bey ne ara Ateşe oldu Sevgi?" Ateşin sesini duyduğumda ona döndüm. Bu arada kız neye uğradığını şaşırmış ve kafası aşağıda bekliyordu. Ateş içinden bir şeyler mırıldanıp masaya oturdu. Öküz gibi yemeye başladığında ben sadece ona bakıyordum. Oturmam için masayı işaret ettiğinde oturdum ve "Ateş dün geceki konuşma için-" aniden sözümü kesip bana sertçe bakmaya başladı. "Dün geceyi unut Güneş. Ben bir şey anlatmadım, sende duymadın. Eğer o konuşmayı birinin ağzından duyarsam senin için üzücü olur." dediğinde sabit bir şekilde Ateşi izlemiştim. Lafı bittiğinde hızla masadan kalkıp yukarı çıkmaya başladım. Hayvan ya! Arkamdan dur bile dememişti.
Üzerimdeki kıyafetleri değiştireceğim sırada valizimin otelde olduğu aklıma gelince, kendime lanet okumaya başladım. Napıcağımı düşünürken odanın kapısı açıldı ve içeri Ateş girdi. Yüzüme bile bakmadan dolaba yöneldi. Bu sırada ben pür dikkat onu izliyordum. Dolaptan çıkarttığı kendi kıyafetlerini yüzüme fırlattı.
"Bunları giy üzerindekilerle yaşayamazsın." dedi ve dışarı çıkıcakken kolundan tutup kendime çevirdim.
"Burda kalmayacağım. Otele gitmek istiyorum!" diye kükrediğimde, iyice bana dönüp kaşlarını çattı. "Dün dikkat ettimde, dudakların çok güzel. Bir daha bana sesini yükseltirsen onları birbirine yapıştırırım." dedi sakin bir şekilde.
........
Aradan saatler geçmişti ve ben bu evde tek başıma kalıyordum. Ateşin daha kim olduğunu bile bilmiyordum. Bu evden kurtulma yolu olmadığınında farkındaydım. Düşüncelerimin arasına babam girince, acaba onu mu aramalıyım diye düşündüm. Ama eğer ararsam da sinirlenip Ateşe bir şey yapabilir düşüncesiyle kafamdan sildim.
Odanın içinde bir oraya bir buraya döndüğümde en sonunda etrafa göz gezdirmeye başladım. Sonuçta burası Ateşin odasıydı ve illaki onu tanımama yeticek bilgiler vardır. Odada genelde siyah renkler hakimdi ve oldukça hoş dekor edilmişti.Odayı iyice tanıdıktan sonra bakamadım sadece bir yer kaldığımı fark ettim. Orası da kilitli bir çekmeceydi. Sert bir şekilde çekmeceyi açmaya kalktığımda telefonumun çaldığını fark ettim. Komidinin üzerinde duran telefonu elime aldım ve kulağıma götürüp omuzumla tuttum. Bir yandanda açmaya çalıştığım çekmeceyi zorluyordum.
"Artık ne arıyorsan o çekmecede bulamazsın çirkin." Ateşin sesini duyduğumda hemen ellerimi çekmeceden çekip etrafa bakmaya başladım. "Şey ben özür dilerim. Sadece şey merak." Dediğim şeyin ardından Ateşten kısık sesle gülme geldi.
"Korkma benden Güneş. Sana zarar vermiycem. zaten korkutmak için aramadım." güldüğü için içime bi anlık su serpildi. en azından kızmamıştı. "Ne-neden aradın?."
Bütün gün o odada durmaktan sıkılmışsındır diye düşündüm. Kapıda seni bir araba bekliyor. Otele git ve eşyalarını al. Eğer bir yere kaybolursan, işte o zaman kork benden." tam cevap verecekken karşıdan gelen 'dıt dıt dıt' sesleriyle, sinirle gözlerimi yumdum. Bu çocuğum ukalalığı sinirimi çok bozuyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/110803192-288-k29589.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK!
Teen FictionBir yandan ailesi, bir yandan da onun için savaşan adam. Kız hangisini seçecekti?... ------------------- "İzin ver yanında olayım. Bütün acılarını unutturayım sana. Her şeye yeniden başlayalım, yeniden doğalım beraber... Sana hissettiğim şeyler çok...