Arkadaşlar sizden desteklerinizi bekliyorum. Lutfen oylamayı unutmayın. Sizleri seviyorum.
İyi okumalar!
Kağan ve Bercin'i kantin kapısında el ele tutusurken gördüm. Ufak çaplı bir şaşkınlık geçirdim. Sonra bu şaşkınlığı üzerimden attım... Bize doğru geliyorlardı. Bercin bana sevecen bir sekilde baktı. Ama ben de Dolunay isem bunu Bercin'in yanına bırakmayacaktım. O bana bunu nasıl soylemez yaaa. Aklım almıyor. Yanımıza geldiler ve masaya oturdular. Gözüm arada Bercin'e kayıyordu. Ne zaman ona baksam bana yavru kedi bakışlarını yolladığını görüyorum. Ama ben de Dolunay'sam onu kolay kolay affetmicektim. Güneş " Akşama sahil kenarinda bir ateş başı eğlencesi var. Gitar, müzik fln... Biz de gidelim ne dersiniz?" diyerek bir fikir attı ortaya. Onu basımla onayladım. Neden olmasın ki... Ders zili çaldı ve son derse girdik. Çok sıkıcıydı ve dersin bittiğini bize zil sesi haber verdi. Hemen herkes ayaklandı. Çantamı sırtıma aldım ve sınıftan çıktım. Güneş'in "Dolunaaaay.." diye seslenmesi ile arkamı döndüm ve ona baktım. Yanima geldi ve "Durağa kadar birlikte yürümeye ne dersin?" dedi. "Olur" dedim ve birlikte yürüdük. Yol boyunca ikimiz de suskunduk. Duraga geldik. Biraz bekledikten sonra Güneş "Dolunay..." diye soze girmisti ki otobüsün geldiğini gorunce "Otobüs geliyor." diyerek sözünü kesmek zorunda kaldım. "Neyse o zaman akşam görüşürüz." dedi ve bende gelmis olan otobüse bindim. Eve geldiğimi son durak olmasından anladım. Kapıyı çalmaya gerke duymadan anahtar ile kapımı açtım. Annemin evde olmadığını anlamam zor olmadı. Merdivenleri kullanarak üst kattaki odama gittim ve uzerimi değiştirdim. Biraz uyumanin kimseye zararı olmayacağını düşündüm. Saatimi 6 ya kurdum ve yatağıma girip uykunun beni etkisi altına almasını bekledim.
***
Alarmın sesi ile uyandım. Odamdaki banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Odama gittim ve eglence için hazırlanmaya başladım. Şort ve t-shirt giymenin en mantıklısı olduğuna karar verdim.
Dolunay'ın Giydikleri
Yırtık kot sort uzerine beyaz uzerinde siyah filler olan bkr tişört giyip sortumun içine kattım. Aksam soğuk olacağını düşündüğüm için üzerine bir yelek aldım. Saçımı açık bıraktım ve hafif bir makyaj yaptım. Güzel olduğum icin çok makyaj yapma gereği duymuyordum. Artık akşam için hazırdım. Bercin'i aradım. Onu Kağan'ın alacağını söyledi. Anlaşılan ben yine sap gibi tek başıma gidecektim. Ben bunları düşünürken telefonum çaldı. "Güneş Arıyor."
Telefonu direk açtım.
"Efendim Güneş."
"Şey... Eğer hazırsan seni almaya geleyim tek gitme."
"Olur. Hazırım. Seni bekliyorum." dedim ve telefonu kapattım. 10 dakika sonra mesaj geldi.
Gonderen:Güneş
Aşağıdayım. Seni bekliyorum.
Yazmıştı.
Hemen konverslerimi giyip dışarı çıktım. Arabaya yaşlanmış bir adet kızgın Güneş ile karşılaştım...Arkadaşlar vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Sizleri seviyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sayende Ben #Wattsy2017
ChickLitEger Güneş ışığını Ay'a yansıtmasıydı Dolunay var olmazdı..