Beklemek güzeldir, ama doğru durakta...Can Yücel
Kafamızın içinde sürekli akıp giden sezlenişler insanları yorar. Tereddüt etmek, kararsız kalmak birini içten içe tüketmek için yeterlidir. Mutluluğa ulaşmak için yaptıklarımız için bedel öderiz. Sonuca ulaşabilen kaç kişi var? Tam anlamıyla sonsuzluğa ulaşan, umut dolu, pürüzsüz bir yaşam süren kaç kişi var?
Bekleriz. Üşendiğimizden belki. Çabalamadan her şeyi elde etmeyi bekleriz. Sadece huzurlu olmak tek amacımız iken başkalarına da zarar veririz değil mi? Fiiliyatta her şey yeterince zor zira zor olmayanı da insanoğlu sevmez. Nerede karmaşık bir yol var biz oradayız. Bilinçli olarak gittiğimize inanmıyorum. Herkes yaşıyor, hatalar yapıp bundan umutsuzca ders çıkarıyor. Çabalıyor. Günün birinde mutlu olabilmek için çabalıyor.
Ben de yıllarca çabalamıştım... Onları bulabilmek için onca yıl. Hayalimi gerçekleştirmem için engel kalmış mıydı?
Beş yaşındayken anne ve babamı kaybetmiştim. Üç kardeştik ve abilerim benden başka bir yurda gönderilmişti. Ailemiz tamamen parçalanmıştı. Çocukken her ne kadar abilerimi istesem de onlara ulaşamamıştım. Duyduğuma göre de onlar da ayrılmıştı, beni de bulamamışlardı. Başka şehirlere gönderildiklerini, onların da beni bulmak istediğini daha on yaşındayken müdire hanım söylemişti.
''Nasılsın Vuslat?''
''İyi-yim teşek-kürler'' Sımsıcak güldü.
''Ahh heyecanlı olduğunu biliyorum. Sana son söylediğimi hatırlıyor musun?''
Abilerini bulduğumda kapını çalacağım Vuslat. Bekle.
Kafamı salladım. Konuşmaya gücüm yoktu çünkü.
''Güzel. Beni onlar buldu. Seni arıyorlardı. Az ilerideki Üniversiteye kayıtlarını almaya gittiler. Seninle ilk ben ko-''
Onların yakınımda olduğunu duyunca yerimden fırlayıp alabildiğine koştum. Göz yaşları yanaklarımdan süzülürken bizimkilerin arkamdan seslendiğini duyabiliyordum. Daha da hızlandım. Müdirenin arkamdan koşturduğunu biliyor ama umursamıyordum.
Göz yaşları görüntümü bulanıklaştırırken birkaç kişi bana bakıyordu. Sonunda ana caddeye çıktığımda okula doğru koştum. Kısa mesafeyi açtığımda büyük demir kapıdan okulun bahçesine bakıyordum. Az kişi vardı. Yeni komşularım çardaktan şaşkınlıkla bana bakarken-ağladığım için felaket durumdaydım- gözüme okulun kapısından çıkan ikiliye takıldı. Onlar da bana bakarken beni tanımış olduklarını düşündüm.
Beni baştan aşağı süzerken sonunda ikisi de
''VUSLAT!!!'' diye bağırdıklarında bende film koptu.
Ayaklarım on saniye önce güç bulamazken şimdi onlara doğru koşuyordum. İkiside yan yana durup kollarını açtılar. Son bir adım kala gücüm kalmamıştı. SARILDIM... İkiside beni kolları arasına aldı.
İkisinin kollarında durmaksızın ağladım. En son ayrıldığımda;
''Ger-gerçeksininiz değil mi?''
deyip yüzlerine dokundum. Güldüler, ikisinin de gözleri dolmuştu. Tekrar sarıldım. Hiç bırakmayacakmış gibi sıktılar belimi. Gözyaşlarımı sildiler.
''Buradayız güzelim. Seni hiç bırakmadık koca gözlü''
Bunu diyen Ateş abimdi. Tekrar sımsıkı sarıldı.
''Seni çok özledik kız cimcime''
Can abime baktım. Yanaklarımı sıktı.
''Artık hep beraberiz.''
![](https://img.wattpad.com/cover/111241764-288-k79143.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlara Ait
Ficción GeneralTanıtım videosunu izlemenizi tavsiye ederim. Başlangıç tarihi: 10.06.17 "Götürme , lütfen götürme amca... Yeni kavuştum. Dayanamam, onları götürme..."