《~>2<~》

177 23 52
                                    

Eve geldiğimde annemin kızgın bakışları altında açıklama yapmaya çalışım, yapamayınca da odama kapadım kendimi.

Odama girdiğim anda aynaya yöneldim, nasıl göründüğümü merak ediyordum.

Omzumun üstündeki siyah saçlarım birbirine karışmış, gözlerimin altı ise mosmordu. Bu görüntüme alışmıştım.

Duşa girip üstümü rahat bir şeylerle değiştirdim. Yatağa uzanıp dün nasıl o hale geldiğimi düşünmeye başladım.

Annem ve babam ayrılalı bir kaç gün olmuştu, ben annemle yaşıyordum. Babamla annem telefonda kavga ediyorlardı, ben de dayanamayıp kendimi dışarı attım. O güne kadar aile içinde çok kötü şeyler yaşadık ve bundan biraz uzaklaşıp kafa dağıtmak istiyordum.

Köşedeki marketten aldığım içki şişeleriyle evin bir kaç km uzağındaki ormanlık alana gittim. Orada sarhoş olup kendimi kaybettikten sonra tek hatırladığım şey zifiri karanlıkta yürüdüğümdü sonra ise Frank'in evinde uyanmıştım.

Tamam, daha önceki olayları saymazsak işin Frank ile alakalı olan kısmı çok güzeldi. Onu tekrar görmek içimde bir şeyleri kıpır kıpır etmişti.

◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇

Bu okulda pek arkadaşım yoktu. Insanlarla iletişim kurmak, arkadaş olmak benim için büyük bir sorundu, beceremiyordum.

Frank de benim gibiydi, bu sayede iyi anlaşmıştık zaten, insanlarla nasıl konuşamadığımız hakkında konuşarak arkadaş olmuştuk.

Beden derslerimiz birlikte yapılıyordu. Ben pek katılmazdım, birlikte oynayacak arkadaşım falan da yoktu. Köşede bankta resim çiziyordum, o da duvar kenarında oturmuş kapüşonünu başına geçirmiş müzik dinliyordu.

İkı çift gözü üzerimde hissettiğimde bakışlarımı ona doğru çevirdim ve gülümsedim. Evet, ben gülümsedim.

Yanıma geldi ve defterimi işaet ederek "Çizimlerine bakabilir miyim?" dedi. Ben defteri yavaşça ona çevirirken o da yanıma oturdu.

İşte o anı hiç unutamadım. O tanışma ve ardındaki konuşmada o çocuğa karşi bir şeyler hissettiğimi fark etmiştim.

◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇

Frank'e direk mesaj atmak istiyordum. Telefonu elime aldım ve o anda bir boşluk hissettim. Ben onun numarasını almamıştım ki! Sinirle başımı yastığa gömdüm ve kafamı kaldırırken kolumun arkasındaki silik yazıyı gördüm.

Kalbim o anda mükemmel bir hızla atmaya başladı ve yüzümü kocaman bir gülümseme kapladı.

Numara duştan dolayı biraz silinmiş olsa da okunuyordu. Hemen numarayı telefonuma kaydettim ama tam mesaj atacakken annem kapıyı tıklattı. "Gerard ne yapıyorsun bakalım? Yemek hazır haydi gel."

Aç hissetmesem de annemin üzerine daha fazla gitmek istemediğimden yavaşca yataktan kalkıp mutfağa yöneldim.

Yemekte ikimiz de çok sessizdik. "Frank nasıl?" diye sordu annem sessizliği bozarak. Frank'i düşünüp iç çektim "İyi..." Annem de derin bir nefes aldı "Peki... yeniden buluştuğunuza sevindim."

Anneme baktım ve gülümsedim"Ben de." Ardından Frank'e mesaj atmak üzere odama yöneldim.

Lost Ones (Frerard)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin