Bir sürü gül ile dolu dolu bir bahçenin ortasında anneme sırtımı dönerek dizlerimin üstüne oturmuş annemin beyaz rengindeki pek de uzun olmayan saçlarımı taramasını bekliyordum. Birden şu soruyu sordum.
"Neden benim adım Rose?"
Birazcık kafamı arkaya doğru döndürdüm ve annemin gözlerine baktım o ise bana bakmıyor saçlarımı taramaya devam ediyordu
K.N: Gül. Belki bilmeyenler olabilir diye yazma gereği duydum
Birden yüzünde sinsice duran bir tebessüm oluştu ve sakin bi ses tonu ile konuşmaya başladı
"Neden mi? Çünkü sen de bu bahçedeki güller kadar güzel ve masumsun... İnsanlar sana yaklaşmaktan çekinmiyorlar."
Bir süre duraksadı hâla nazikçe saçlarımı taramaya devam ediyordu bende onun gözlerine bakmaya devam ediyordum her ne kadar o benim gözlerime bakmasada. Yaklaşık 10 saniye daha sessiz kaldı ardından devam etti
"Ama... Senin de aynı güller gibi dikenlerin var onların canını yakan... Dikenlerin henüz olgunlaşmamış olsalar bile bir gün... Anlayacaklar. Seni ve senin o korkunç gücünü."
Hâla kafamı anneme döndürmüş bir şekilde ona bakıyordum anlamaya çalışıyordum neden bahsettiğini...
Bu konudan babama bahsetmedim nedenini ben de bilmiyorum. Sadece onun yanına gitmekten çekindim annemin ne demeye çalıştığını daha ben anlayamamışken başkasına söylemek istememiştim.
Ertesi gün "o" geldi. Her zamanki gibi suratında dikilmiş gibi gözüken yarası vardı. Belki de gerçekten dikilmişti. Bunu ona hiç sormamıştım. Birden ona anlatmak geldi içimden annemin söylediklerini. Bana söylediği şeyleri anlattım o ise söylediklerim üzerine üzerine bir anlığına duraksadı ve hafif tebessümlü olan suratının yerini mutsuz bir surat ifadesi aldı ardından tekrar gülümsedi ve şunları söyledi.
"O zaman ben sana Alice diyeceğim"
Dedi ve başımı okşadı ben de haliyle şu soruyu sordum.
"Neden?"
Neden bana hiç bir açıklama yapmadan sadece Alice diyeceğine karar vermişti ki? Bana cevap vermedi o günden sonra da bana bir daha asla Rose adıyla hitap etmedi.
KARANLIK....
Selamlar sevgili okuyucularım. Öncelikle ilk bölümün neden kısa olduğunu açıklayayım bu aslında tam olarak başlangıç değil zaten diğer bölümde bunun nedenini anlarsınız ve kesinlikle diğer bölüm çok daha uzun olacak.
Okuduğunuz için teşekkür ederim bir sonraki bölümde görüşmek üzere ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*RUH*(Soul Eater Fanfiction)
FanfictionGülleri düşünün güzeller değil mi? İnsanı kendine çekiyor. dışarıdan bakınca gayet masum görünüyor. Yaklaştıkca dikenlerini görüyorsun... O sivri ve can yakan dikenleri. Ben de onlar gibiyim işte. Dikenlerim var kimsenin göremediği, içimde sakladığı...