Bütün sınıf adeta afallamış bir şekilde bizim konuşmamızı dinliyordu. Hatta Kid bile neye uğradığını şaşırmıştı. Sınıfa bir göz gezdirirken... Kid'in beni dolaştırırken gördüğüm kişileri görmüştüm... Galiba mavilinin adı Black Star beyaz saçlı olanın adı da Soul'du. Diğerlerinin adını daha öğrenememiştim.Black Star'ın yüzünde aşırı dercede sinir olmuş bir ifade vardı. Yanlış bir şey mi yaptım acaba? Diye düşünmeden edemedim. Cidden bakışları insana sanki yanlış bir şey yapmışsın gibi hissettiriyor.
Neyse elinde sonunda öğrenirim zaten. Diyerek düşündüklerimden kurtuldum ve konuşmaya geri döndüm
"Bu arada sen teknisyendin öyle değil mi? Partnerin ner-"
Stein abi tam konuşurken sözü çok sesli bir kapı çarpması ile yarıda kesildi. Kapı sesi ile birlikte Stein abi de dahil herkes kapıya doğru bakmaya başlamıştı. Bilin bakalım kim okulda kaybolduğu için kapıyı çarparak içeri girdi? Kai. Ben söylemiştim. Tanıyosam bu çocuğu geç kalır demiştim. Sınıfa girdiğinde tahmin ettiğim gibi nefes nefese kalmıştı. Kim bilir sınıfı bulmak için nerelere girmişiti?
"G-geç kaldığım....için öz-özür dilerim..."
Nefes nefese konuşuyordu. Stein abi bakışlarını Kai den ayırarak bana doğru döndü.
"Sanırım bu senin partnerin olmalı. Değil mi Alice?"
Onaylarcasına başımı salladım.
Alice lafını duyduktan sonra Kai'nin gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
"B-BİR DAKİKA SEN D-DÜŞÜNDÜĞÜM KİŞİ OLAMAZSIN DEĞİL Mİ?!?!"
"Anladığım kadarıyla Alice benden bahsetmiş ha?"
Diyerek keskin ve birazcık korkutucu bakışlarını tekrardan Kai ye çevirdi. Bunun üzerine Kai duraksadı.
"Ş-şey birden sorduğum için... Üzgünüm"
Diyerkten benim yanıma geldi
"Pekala ikiniz de artık burada olduğunuza göre artık dersimize başlayabiliriz."
Bunun üzerine Kai ve ben sıramıza oturmak için yönelecektik ki Stein abi'nin sözü bizi durdurdu.
"Dersimiz siz ikiniz hakkında olacak"
Demesiyle birlikte arkamızı döndük
İkimizin de tepkisi aynen şu olmuştu
"Ha?"
"Ben zaten bugün ne inceleyeceğim konusunda kararsız kalmıştım o yüzden neden yetenek testi yapmıyoruz ki? Hem seni de uzun zamandır görmemiştim ne kadar geliştiğini merak ediyorum"
Konuşmasının ardından sırıttı biz ise hâla mal mal bakmaya devam ediyorduk. En sonunda ben konuşmaya başladım
"S-stein abi. Biliyorsun... Biz daha yeni geldik ve ikimizde yorgunuz. Bunu daha sonraya bıraksak olmaz mı?"
"Hmm. Peki. O zaman ikinci ders yaparız."
". . ."
Stein abinin her ne kadar isteğinden vazgeçmeyeceğini bilsem de yine de denemeye değerdi. Sonuçta bir işe yaramadı T-T.
DİNG DONG DİNG DONG
Veee zil çaldı. Zaman ne çabuk geçmişti? Stein abiyle konuşurken zamanın ne kadar hızlı geçtiğini fark etmemişim.
Zilin çalmasıyla beraber öğrencilerin çoğu dışarı çıktı. Stein abi ise tam çıkarken arkasını döndü ve şunları söyledi
"Bu arada Alice."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*RUH*(Soul Eater Fanfiction)
FanfictionGülleri düşünün güzeller değil mi? İnsanı kendine çekiyor. dışarıdan bakınca gayet masum görünüyor. Yaklaştıkca dikenlerini görüyorsun... O sivri ve can yakan dikenleri. Ben de onlar gibiyim işte. Dikenlerim var kimsenin göremediği, içimde sakladığı...