K.N: Az daha yeni bir halay yazıyodum kgxagxakgxakg
"Huff...huff.....haa..puff.........huff........"
Çılgına dönmüş bir şekilde nefes alıp vererek uyandım. Yine aynı rüya. Yine aynı senaryo... Yine aynı ben..... Her hafta en az 1 kere bu rüyayı görüyorum belki de kâbus demeliyim? Her seferinde bu şekilde uyanmak pek de hoş bir duygu değil... Şöyle düşünün karanlıktasınız... Arkanızdan birinin geldiğini fark ediyorsunuz... Her yer kapkaranlık göz gözü görmüyor ve ne yapacağınızı bilemiyorsunuz sadece koşmaya başlıyorsunuz... Ayaklarınız kopana kadar korkudan koşmaya başlıyorsunuz. Nefes alış verişleriniz düzenleşsizleşiyor hatta nefes alamayacak duruma geliyorsunuz ve tam kurtuldum diye düşünürken
BAM!!!
Bunun nasıl bir his olduğunu anlayabiliyor musunuz? Şu anda aynı durumdayım kâbusumdan nefes alış verişlerim düzensiz bie şekilde uyandım kurtuldum zannediyorum ama sonra...
"Ngh!"
Ellerimi göğsümün ortasına kısaca ruhumun olduğu yere koydum. Yanıyordu sanki birisi beni ateşlerin içine atmış gibi yanıyordu. Canım çok yanıyordu... Tuhaf olan ise bugün normaldekinden çok daha fazla canım yanıyordu... Bu sefer kendimi tutamadım ve gözlerimden yavaşça yaşlar süzülmeye başladı kendime engel olmaya çalışıyordum. Bu sırada da ellerimle göğsümün ortasını daha da fazla sıkıyordum. Dinmiyordu.... Bir türlü geçmiyordu şu acı ve sonunda. Bağırmaya başladım... Acıdan bağırmaya başladım...
O sırada odamın kapısı sertçe açıldı ve koşar adımlarla içeriye girdi. Yüzünden ne kadar paniklediği anlaşılıyordu. Suratı bembeyaz olmuştu diyebilirim.
Gözlerimdeki yaşlara engel olamıyordum hâla. Ellerimi göğsümden yani ruhun olduğu yerden çektim ve titrek bir ses tonuyla şunları söyledim
"B-ben iyi...i-iyiyim Kai. M-merak edecek..b-bir şey yok... He-her zaman olan şeyin aynı-"
Sözümü bitiremeden bana sımsıkı sarıldı. Ben de ona sarıldım. Sımsıkı sarıldık birbirimize... Hâla gözümden yaşlar geliyordu... Ama yanımda olması acımı biraz da olsa dindirmişti.
Rahatlatıcı ve biraz paniklemiş bir ses tonuyla şunları söyledi
"Her şey iyi olacak Rose... Ben yanındayım. Şimdi lütfen... lütfen sakinleş. Ben yanındayım artık sorun yok..."
Kai... Şu anda büyük ihtimalle ikimizi aşıklar gibi düşünmüş olabilirsiniz ama bu tamamen yanlış bir düşünce. Kai o benim partnerim yani silahım... Haliyle partner olduğumuz için aynı evde kalıyoruz ve birbirimizi önemsiyoruz. Ayrıca Kai'yi her zaman ailemden biri gibi görmüşümdür. Bana her zaman destek oldu. Her zaman yanımdaydı...
Yavaş yavaş ruhumdaki acı diniyordu. En sonunda tamamen silindi... Yine de Kai ye sarılmaya devam ediyordum. Birine sarılmak her zaman beni en rahatlatan şey olmuştur
Yavaşca Kai den ayrıldım. Oysa bana korku içinde bakmaya devam ediyordu.
"Rose... Bu seferki öbürlerinden daha farklıydı öyle değil mi? Normalde bu kadar canın yanmıyordu... En azından normalde beni korkudan yataktan düşürmüyordun"
Son söylediği cümleyi yüzünde bir gülümseme ile söyledi. Haliyle ben buna güldüm. Cidden korkudan yatakdan mı düşürmüştüm onu... Kai her zaman böyledir. Kötü bir şey olduğunda ilk önce rahatlatır ardından da keyfimi yerine getirirdi.
"Şu anda iyiyim Kai. Teşekkür ederim... Yanımda olduğun için"
İçten bir gülümseme ile söyledim bunları o da bir gülümseme ile karşılık verdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*RUH*(Soul Eater Fanfiction)
FanfictionGülleri düşünün güzeller değil mi? İnsanı kendine çekiyor. dışarıdan bakınca gayet masum görünüyor. Yaklaştıkca dikenlerini görüyorsun... O sivri ve can yakan dikenleri. Ben de onlar gibiyim işte. Dikenlerim var kimsenin göremediği, içimde sakladığı...