Bu bölüm cnmkoala için olsun o zaman 🌸----
-Beni üzdüğün gecenin sabahın da bile sana koşup omzun da ağlamak istiyorum, Bu kadar sevecek ne vardı.
----
Bazen zaman dursun istersin sadece o an da kalmak istersin, sadece o ve sen ol istersin aslın da olmaz ya işte ama sen olmayacağını bile bile aynı şeyi istersin, olmaz.
Kafam yuvamdayken öyle huzur doluydum ki anlatamam, kalp atışlarım hızlanmıştı ama ben umursamıyordum.
Sattlerce hatta aylarca kalabilirdim bura da , bir an bile sıkılmazdım yemin ederim ki.Galiba yıllar sonra yaşadığımı hissediyordum, yuvamdayken ben gerçekten yaşadığımı hissediyordum.
Deniz benim yanımdayken, ben Deniz'in kokusunu duyarken, gözlerinin içine bakarken ben yaşadığımı hissediyordum.
Kokusunu çekiyorum yeni den oksijen niyetine.
Yuvam'dan kafamı kaldırıp yüzüne bakıyorum kapalı gözleri, elmacıklarına düşen kirpikleri, dudakların da ki hafif gülümsemesi..Yine kusursuz.Gözlerini açıp bana bakıyor ve gülümsüyor, çok güzel gülüyor. Sahi Deniz, ne vardı bu kadar güzel gülecek? Yapma.
"Deniz, sana bir şey sormak istiyorum."
Diyorum sesimin titrememesine dikkat ederek, tabi ne kadar başarılı olduğum tartışılır. Kolunu omzumdan çekmezken konuşuyor.
"Sor fındık." Ciddi bir konu hakkın da konuşacağımız için çıkıyorum kollarının arasından. Ama bu haraketim o'nun pek hoşuna gitmemiş olacak ki kaşlarını çatıyor.
"E hani yuvanı özlemiştin sen? On dakika zor dayandın." Ne yani alındı mı şimdi?
"Ya özledim ama ciddi bir şey konuşucam seninle" diliyle dudaklarını ıslatırken koltukta toparlanıyor.
"Hmm anladım konu ciddi, evet dinliyorum." Kafam ne söyleyeceğimi tartıyorum ilk önce ve sonra konuşmaya başlıyorum.
"Hani şu a-aşık olduğun kız, kantin de ki sarı saçlı kız mı?" sesimin titremesine naletler savuruyorum içim'den."Evet" diyor fısıltı gibi çıkan sesiyle. "O kız."
İşte o an boğazım da bir düğüm, kalbim de
ise sıkışma hissediyorum. kelimeleri toparlıyamıyorun kafam da.
"Senin kendisine aşık olduğunu biliyor mu?" Benim de sesim fısıltıya dönüşüyor, hatta Deniz'in sesimi duyduğuna bile pek emin değilim.
"Cık, bilmiyor." Dudaklarımı birbirine bastırıyorum dolan gözlerimi tavana dikiyorum. Biliyorum çünkü ağladım ağlıcam. Titreyen sesimle yeni den konuşuyorum.
"Çok mu seviyorsun onu?" Kafasını kaldırdığı koltuğa yeniden koyuyor, derin bir nefes dolduruyor ciğerlerine.
"Çok, çok seviyorum onu Derin." Yutkunamıyorum, yutkunmak istiyorum ama yapamıyorum.
"Anlıyorum seni" diyorum gözüm den bir damla yaş akarken."Ya böyle onu izlemeye doyamıyorum, saatlerce izlesem bıkmam. Böyle bir gülüyor Derin varya o an içim gidiyor yaaa gülüşünden öpmek istiyorum."
Bu sefer ağlayamıyorum bile, canım o kadar çok yanıyor ki ağlayamıyorum.Gülüşünden öpmek. Ben de çok isterdim.
"Yanın da başka bir erkek gördüğüm zaman dayanamıyorum, kalbim parçalara ayrılıyor." Buruk bir gülümseme oluşuyor dudaklarım da, kafamı göğsüne koyuyorum.
"Sesi.." diyorum dolan gözlerimle.
"Sesi dünya da ki en güzel melodi gibi gelir sana şimdi." Gözlerim den yaşlar taşıyor ve Deniz'in mavi gömleği'ni ıslatıyor.
"Sonra kokusu.." diyorum umursamayarak.
"Kokusu en sevdiğin çiçekten bile daha güzel kokar sana." Gülümsüyorum, derin bir nefes alıyorum kokusu ciğerlerime hücüm ediyor.
"Mesela papatya, benim en sevdiğim çiçek papatya, benim için en güzel kokan çiçekte papatya ama biri var ki papatya dan daha güzel kokuyor." Kafası hala koltukta , gözleri kapalıyken kaşlarını çatıyor.
"Aşık mısın sen?" Gülümsüyorum, o'nun göremeyeceğini bildiğim halde.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Severim de Söylemem
General FictionSevdiğin insanı uzaktan sevmek mi zor? yoksa yanın'da olup o'na dokunup, o'nunla birlikte ağlayıp, o'nunla birlikte gülüp ama o'na o'nu sevdiğini söyleyememek mi? Ben her gün o'nun yanın'da olup o'na sevdiğini söyleyemeyenim.