Derin haklıydı orada kocaman birşey vardı kocaman bir örümcek...
Bu gerçekten çok komikti böğcek bilimi okuyordu ama onlardan korkuyordu ve bu manzarayı izlemek çok komikti bunu bütün gün yapabilirdim.
Derin kızgın bir şekilde "Gülme, komik değil hem napim korkuyorum eşsizler ama korkuyorum işte "
Ben tabiki aldırmadan gülmeye devam ettim. Örümceği elime aldım ve onu bahçeye bıraktım. Geri geldiğimde Derin bana öyle kötü bakıyordu ki bir an için üstüme atlayacak sandım. Tabi her zamanki gibi sanmakla haklıydım üzerime atladı ve bağırarak.
"Sen yüce böğcek bilimci Derine ne cürretle gülersin"
diyerek beni gıdıklamaya başladı tabi bende geri kalmadım.
"Asıl sen ne cürretle ana kraliçeye saldırırsın" (bunu dememin nedeni Derin bir keresinde çok hastalanmıştı ve bende annemin özel tarifi olan iğrenç otların karışımı olan çay sayesinde iğleştirmiştim o zamandan beri bana anaç der tek yaptığım çay hazırlamaktı) onu üstümden attım ve birbirimizi gıdıklamaya başlamıştık gülüyor ve eğleniyorduk masadaki herşeyi devirene kadar. Devirdiğimiz herşeyi topladık.
Çok yorulmuştum, bu oyunu devam ettirmedim ve duş almaya gittim. Banyoya gittiğimde aynada bir süre kendime baktim. Arkamda biri vardı siyah giyimliydi, vücüt hatları kadını andırıyordu hızlıca arkamı döndüm ama arkamda kimse yoktu gittikçe korkmaya başlamıştım sonra bir ses duydum
"Herşey değişecek sen değişeceksin tek yapman gereken ip uçlarını takip etmek"
Ses banyonun dışından geliyordu. Çok korkunç bir sesti. Yavaşça kapıyı açıp banyodan dışarı çıktım içerisi çok karanlıktı hiçbirşey göremiyordum.
"Derin!" Diye bağırmaya başladım sonra insanların seslendiğini duydum "Bize yardım et lütfen lütfen!"
O kadar çok yalvarıyorlardı ki içim parçalandı yardım etmek istedim ama bunu yapamadım.
Evin kolidoruna geldiğimde kolidorun diğer ucunda siyahlara bürünmüş bir kadın vardı. Evet bu aynadaki yansımanın sahibiydi. Ona seslendim
"Hey kimsin sen?" dedim bağırarak,
yavaşça arkasını döndü. Yüzü gözükmüyordu ve bana doğru yürümeye başladı. Çok yaklaşmıştı ki bir anda kendimi evin kolidorunda yerde uzanır şekilde bulmuştum. Burnum kanıyordu ve Derin de baş ucumda korkmuş bir şekilde bana bakıyordu. Yavaşça kalktım ve burnumu tuttum çok fazla kanıyordu. O sırada Derinin konuştüğünü fark ettim.
"Nil beni çok korkuttun banyodan çıktın ve bağırmaya başladın, ne yapacağımı bilemedim. Sana tokat attım ama kendine gelmedin elim ayağıma dolaştı"
Bunları yapmış olsmazdım bu çok anlamsızdı. Ne yaptığımı nasıl hatırlamam? Derin panik bir şekilde gevezelik etmeye devam ediyordu.
"Derin sakin ol ve dolaptan buz getir" dedim. Derin mutfağa ilerledi, ben de oturma odasına ilerledim. Herşey bir anda gerçekleşmişti ve ne olduğunu anlamamıştım bu çok garipti. Aynada gördüğüm kadının yüzünü çok az gördüm ama sanki daha öncede görmüştüm ama nerede gördüğümü hatırlamıyordum. Derin elinde buzla hızla bana yaklaşıyordu gerçekten çok korkmuş gibi duruyordu. Ona sarıldım ve korkmamasını söyledim.
Duşa geri döndüm ama derin o kadar kormuştu ki,
" Nil oraya gitme belki yine bişey olur gitme lütfennnn " gerçekten çok korkmuştu ama mükemmel ikna ediciliğim sayesinde kapı açık şekilde duş almam konusunda anlaşmıştık. Duş almam gerekiyordu almam gerekiyordu. Duş almaya başladım.
-————
Yaklaşık yarım saat sonra duştan çıkmıştım. Üzerimi giyinmek için pdama doğru ilerlerken Derinin kapının önünde beni beklediğini gördüm yanına gittim ve gülerek yanağına öpücük kondurup koridorda ilerlemeye devam ettim. Derin arkamdan bağırıyordu
"Yaaa gülme ama seni merak etti"
Burda sadece ikimiz vardık, ailelerimizden uzak birbirimizin ailesi olmuştuk bu yüzden Derinin ne hissettiğini anlıyordum. Geri döndüm, yanına oturdum ve ona tekrar sarıldım
"Bu gün de sarılmalara doyamadık desene" dedim, ikimizde kahkahalar atmıştık. Hemen ardından kapı çaldı, ben üstümü giymeye Derin ise kapıyı açmaya gitmişti.
Odamda giyinirken bir yandanda kapıyı dinliyordum. Bir adam,
"Merhaba Nil Türkmen burdamı acaba" dedi Derin ise
"Ben arkadaşıyım şu anda müsait değil isterseniz kargoyu ben alabilirim" dedikten sonra Teslimatçı olduğunu düşündüğüm adam ,
"Efendim kusura bakmayın ama bunu size veremem bunu Nil hanıma vermem gerek " bunun üzerine Derin,
"Tamam o zaman ben Nil'e haber vereyim siz burada biraz bekleyin" dedi.
Koridordaki ayak seslerin odama doğru yükseliyord, Derin odanın kapısını tıklattı ve 'geli' diyene kadar bekledi bende onu bekletmemek için hızlı bir şekilde çok yüksek olmayan bir ses tonuyla gel diye seslendim. Derin içeriye girdi ben bornoz ile görünce
"Yuh yani gerçekten hala giyinemedin mi ?" dedi kzgın bir şekilde. Ben de
"Ne? Sabahtan beri beni oyalayan sensin " diye karşılık verdim.
Şimdi siz diyorsunuz az önce ne diyordu şimdi ne diyor, ama biz böyleyiz bir anımız bir ağnımıza bir ağnımıza uymaz. Derine
"Tamam hemen geliyorum" dedim gözlerimi devirerek.
Üzerime birşeyler geçirdim, kendime baktığımda kafamda havlu üzerimde gri bir eşofman üstüne de beyaz bir t shirt vardı.
Çok bekletmemek için odadan çıktım ve kapıya doğru ilerledim. Teslimatçı abama
"Merhaba sanırım bana kargo varmış" dedim, teslimatçı adam ise
"Nil hanım merhaba acaba kimlik rica edebilirmiyim" dedi. Bu kadar gizli olan neydi ?
"Bir dakika cüzdanımı alıp hemen geliyorum"
Odamdan cüzdanımı almak için ilerlerken aklımdan birçok soru geçiyordu 'Neden bu kadar gizliydi? Bu kargoyu kim gönderdi ? İçinde ne vardı?' Gibi bir çok sorularda vardı. Çok geçmeden kapıya ilerledim. Yanlarına gittim, kimliğimi uzaktan göstererek kargoyu aldım ve teslimatçının ızattığı kağıtı imzaladıktan sonra teslimatcıya geri uzattım, o merdivenlerden inerken kapıyı kapattım. Derin meraklı gözlerle bir bana birde elimdeki pakete bakıyordu salona geçtim. Tabiki Derinde arkamdan gelmişti. Bana paketi aç artı der gibi bakıyordun ama bu paket çok fazla bantlanmıştı. Elimden paketi bıraktım ve mutfağa bıçak almaya gittim. Geri döndüğümde Derin paketi çoktan açmıştı bu ne meraktı böyle. Koltuğa oturdum paketin içinden bir kutu çıktı ama önemli olan kutunun içinde ne olduğuydu...MERHABA ARKADAŞLA ÖNCELİKLE BUNDAN SONRA OKUNMA SAYISINA GÖRE BÖLÜM PAYLAŞACAĞIM ÇÜNKÜ TEOG NEDENİYLE UZUN SÜRE BÖLÜM ATMADIĞIMDAN DOLAYI OKUNMA SAYISI BAYAĞI AZALDI BENDE BÖLÜMLERİ OKUNMA SAYISINA GÖRE KOYACAĞIM
SON OLARAK AKLIMDA BİR KİTAP FİKRİ DAHA VAR SİZ NEDERSİNİZ BİR FANTASTİK KİTAP DAHA YAZMAMA NE DERSİNİZ AMA TABİKİBU KİTABI BİTİRDİKTEN SONRA YAZACAĞIM.
SÖYLEYECEKLERİM BU KADARDI UMARIM BU BÖLÜMÜ BEĞENİRSİNİZ:):):):):):):):)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN DOĞUŞ
FantasiSatırlarında macera,aşk ve tarih yatan inanılmaz bir hikaye... YENİDEN DOĞUŞ : AUXİLİUM