Teressa,
"Yeter açın şu telefonu!" Homurdanarak doğruldum yatağımdan, telefon zır zır çalıyordu ve odamda sanki benden başkası varmış gibi telefonu açmaları için bağırıyordum. Yarım saniye içinde ancak kavrayabildim; telefonumun çaldığını. Yarı uykulu halimle uzandım. Ekranda kayıtlı olmayan bir numara vardı, ısrarla çalan telefon endişeye kapılmama sebep oldu, yutkunarak cevap verdim,
-Alo?
-Selam ben Mila, sabahın bu erken saatinde rahatsız ettiğim için üzgünüm.
-...
-Ah, sessiz kalmakta haklısın. Ama konuşmaya ihtiyacım var.
-Ne hakkında?
-Konu yok. Yani aslında... Yüzyüze konuşalım mı?
-Peki... Nerede?
- Fuji-Q' da(*).
-Orada görüşürüz, Mila.
-Teşekkür ederim...
Bu kısa konuşmamız içime biraz kurt düşürmüştü. Mila çok değer verdiğim bir arkadaşımdı. Fakat uzun zamandır görüşmüyoruz. Aslına bakılırsa nedeni kendisi.Çünkü sevgilisinin çevresine dalıp gitmişti.Sevgili diyorum ama Jeremy bir uyuşturucu çetesinin başıydı.Mila -ona ne kadar öyle olmadığını söylesekte- Jeremy'nin sevgilisi olduğunu iddia ederdi. Halbuki Mila, Jeremy'nin sevgililerinden yalnızca biriydi. Ona kızgınım, aslında gidip konuşmak bile gelmiyor içimden. Defalarca uyardım onu bir erkeğe bu kadar kaptırma kendini diye ve bana sadece aşk diyordu, asla aklına sahip çıkamazsın. Bana her zaman mantıksız gelmiştir aşk. Ve sanırım biraz da feminist oluşumdan kaynaklanıyor bu. Bu düşüncelerden sıyrıldığımda duş almış mutfağa gidiyordum. Tam bu sırada Farah odasından bir hışımla çıktı, beni bile görmezden gelerek hızlı hızlı çıkış kapısına yöneldi. Arkasından seslendim, ne yazık ki duymazdan gelip kapıyı sertçe çarparak çıkıp gitti. Neler oluyor böyle diye düşünürken, Sheldon odasından başını uzattı kaşları çatık bir şekilde "Kimdi o?" dedi. "Farah, sinirliydi bir hışımla çıkıp gitti." diye sorgulayan gözlerle cevap verdim.
Sheldon yanıma otururken anlattı bir bir olanları. Dün onları ekip geceye gelmediğim için de bana trip atmaktan geri kalmadı sağolsun. Birlikte kahvaltı yaptık. Ve ben Milayla buluşacağımı söyleyip söylememe konusunda kararsız kalıyordum. Çünkü benim gibi Farah ve Sheldon da ona çok kızgınlar. Sheldon başka kızardı ona. Her zaman aklını başına toplaması konusunda vaaz ve nasihat veren oydu. Hatta çoğu kere onun bu şekilde davranmasının dışarıda sürtük diye adlandırıldığını söyleyip, Mila'nın küsüp evden çekip gitmesine sebep olurdu. Sheldon, birine sinirlenip kırıldığı zaman siler. Evet tam anlamıyla onu hayatından siler. Mila da bunlardan biri ne yazık ki. Derin bir nefes alıp cesaretimi topladıktan sonra Mila ile olan sabahki kısa konuşmamızı anlattım. Zaten ben başlar başlamaz kaşlarını çatıp sinirlenmişti bile. "O orospu gene bir şey isteyecektir, zavallı sevgilisinin (bunu söylerken iki eliyle tırnak işareti yapıp yüzünü buruşturdu) borçlarını kapamak için para bile ister o ! Baksana neden beni aramıyor ağzına sıçacağımı biliyor da ondan!'' Sesini yükselttiğini fark edip kendini biraz topladı sonra kaşlarını havaya kaldırıp devam etti. ''Sen bilirsin Teressa, ama sonra pişman olup neden bana gitme demedin deme." dedi masadan kalkarken. Ama zaten tamam demiştim ki başka seçeneğim yoktu. Bilemiyorum, ben silemiyorum işte. Belki de Sheldon haklı onu ya da Farah'ı aramayıp neden beni aramıştı ki? Kuşkularım gittikçe artıyor, boğazım kuruyordu. Nasıl bir bokun içine gidiyorum belli değil. Belki hiçbir şey düşündüğümüz gibi olmayacak, belki gerçekten de sadece konuşmaya ihtiyacı vardır.Neyse en fazla borcuna kefil tutar beni onu da bir şekilde hallederim artık. Kalktım masayı topladım sonra da hazırlanmak için odama geçtim. Bu sırada Sheldon odama gelip bugün ustasına gideceğini söyledi. Bu demek oluyor ki akşam geç gelecek ve ben sinir küpü Farah'la güzel bir akşam geçireceğim(!) Tanrım ne suçum vardı da bugün tüm bu olumsuzluklar beni buluyor. Akşam koca bir porsiyon 'SEN NASIL BİZİ EKERSİN' yemeğini Farah kendi elleriyle yedirecek bana. En iyisi şu sıralar Mila konusunu ona açmamalıyım. Umarım Sheldon da söylemez.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOBE
Teen FictionÖnüm, arkam, sağım, solum SOBE! Hayatın bize ne getireceğini hiçbirimiz önceden kestiremeyiz.Çok güzel olmasını istediğimiz şeyler bizi hayal kırıklığına uğratabilir. Ya da bazen hiç olmasın dediklerimize, iyiki oldu deriz. Bu yüzden ben hayatı, ya...