Multimedya: Farah, Sheldon, Teressa
Tokyo,2016
Farah,
Bu ülkeye gelmek liseli yıllarımdan beri hayalimdi. kendimi bilgisayar işine çok kaptırınca Tokyo benim hayalim olmuştu. hem kendimi geliştirmek hem de Boomerang şirketinin en iyi hackerları ile tanışmak ve onlardan biri olmak için Tokyo'ya gelmek istiyordum. Hayallerime ulaştım evet. Tokyo'ya geldim ve geçirdiğim şu altı ayda ciddi anlamda geliştirdim. Geriye kalan tek şey ise Boomeran şirketinin iş başvurumu kabul etmesiydi.(geldiğim günden beri sonuç bekliyorum)
Bugün güne muhteşem başladım. Çünkü Boomerang şirketi başvurumu onaylamış ve görüşme ayarlamışlar. Bugünkü planlarım arasında şirkete gitmek vardı. Şirkete gitmeden önce eve Chi-yang geldi.(Teressa'nın kuzeni olan.) ''Kızlar neden gelmek istemiyorsunuz anlamıyorum çok eğlenceli olacak. Siz hiç duymadınız mı sanki Tokyo driftlerini.'' Sheldon okuduğu kitaptan başını kaldırmadan '' Hadi amaa sende biliyorsun ağzı alkol kokan bir sürü insan, hem gece soğuk olur ne işimiz var orada'' dedi. Teressa, '' Chi-yang senin arkadaş çevreni de biliyoruz hadi git başımızdan'' diyerek söze karıştı. '' Kızlar ama beni üzüyorsunuz, hadi ama bebeklerim benim lütfen'' yalvaran ses tonu ve büyüttüğü gözleriyle sempatikliğine daha da sempatiklik katıyordu Chi-yang. '' Tamam kızlar gidelim bence. Bir defaya mahsus ama'' derken son cümlemi bastırmış Chi-yang'a bir bakış atmıştım. Ortak bir karar vererek akşam Tokyo Drifitlerini izlemeye gidecektik. Ne gece olacaktı ama. Bir sürü yavşak kız ve yarış bahanesiyle bir gecede parayı da kızı da götüren tipik erkekler olacak.
Şirkete gittiğimde lobide yarım saate kadar oturup bekledim ve moda dergilerini kurcaladım. Sonra danışmanın önüne gittim bazı işlemler yapılıyordu, şirket yönetiminden ilgili kişilerle görüşmek için. Biraz ileride bir grup insan tartışyordu. Meraklı yönüm beni o tarafa sürükledi.
Yaklaştığımda danışmadaki birkaç kişiyle tartışan bir genç vardı. Japoncayı çok iyi konuşmasına rağmen sanırım Amerikandı. 1.85'i geçik boyu, muhteşem birde fiziği vardı. Yakışıklı erkek kategorisine ilk üçten girebilirdi yani. Konustukları konuyu tam anlayamasamda çocuğun sergilediği rahat tavırdan da sözü geçen yahut orada üst düzeyde biri olduğunu tahmin ettim. Biraz sonra işlemlerimi bitirdiğimde tartışmada sona ermişti ve öğrendim ki çocuğun tartıştığı kişi bu şirketin 'ceo'suymuş. Ne cesaret ama!
~~
Eve döndüğümde kızlar hazırlanmış Chi-yang' ı bekliyorlardı. Bende hemen, birlikte kaldığımız evimizin minik banyosuna girdim ve hızlıca duş aldım. Üzerime çizgili tişörtümü giydim ve altıma kot şortumu geçirdim. Saçlarımı dağınık bir şekilde topladım ve vazgeçilmezim olan bordo rujumu da sürdüm. Odamdan çıktığımda Chi-yang gelmis salonda kızlarla sohbet ediyordu. '' Oo assolistimizde buyurdular hazırsak çıkalım hadi" dedi bana dönerek. Ve ardından başını ve kaşlarını kaldırarak övünür bir şekilde " Bebeklerim! Sayenizde gecede parlayacağım" dedi. Sheldon alaycı bir bakış atarak " nedenmiş o ?" dedi " çünkü üç tane her biri birbirinden güzel hatunla gidiyorum" dedi Chi-yang. Teressa elindeki yastığı fırlatır gibi yaparak " sen göreceksin hatunu matunu" dedi ve hepimiz gülmeye başladık. Teressa kırmızı deri mini bir etek giymis ve üzerine çiçekli gömlek geçirmiş geceye tatlı ve masum bir imajla gidecek, çok güzel görünüyordü. Sheldon ise üzerine salaş bir tisort geçirmiş altına da çok trend duran beyazlı mini bir etek geçirmişti ve tabiki yanına da vageçemediği binbir türlü ceketlerinden siyah deri olanını almış çok muhteşem görünüyordu. Belki de gerçekten Chi-yang'ın dedigi kadar da hatunduk. İçimden tekrar kıkırdadım ve bu gecenin güzel geçmesini diledim.
•••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOBE
Novela JuvenilÖnüm, arkam, sağım, solum SOBE! Hayatın bize ne getireceğini hiçbirimiz önceden kestiremeyiz.Çok güzel olmasını istediğimiz şeyler bizi hayal kırıklığına uğratabilir. Ya da bazen hiç olmasın dediklerimize, iyiki oldu deriz. Bu yüzden ben hayatı, ya...