Her zaman olduğu gibi yine okul için kalkmıştım.Ama tuhaf olan bir şeyler vardı.Yorgun ve uykusuz değildim.Alarma da kızmamıştım.Gerçi sabahları ona kızmakla çok efor harcadığım için İklim onu Beşiktaş marşı yaparak beni büyük bir dertten kurtardı.Az da olsa o marş ile mutlu uyanıyordum.Bir dakika alarm falan demişken ben hiç alarm falan duymadım ki. Acaba uykumun içinde kapattım İklim de beni kaldırmaya çalıştı ve beceremeyip okula mı gitti?
Bu düşünce ile yataktan fırladım ve telefonumu aramaya başladım.Telefonum yoktu.Panikten bulamamıştım yine kesin ama delirecektim.Sanki çok normalmişim gibi. Tam o sırada İklim odaya girdi ve bana bir hortlak görmüş gibi baktı. Güzele bakmak sevaptır diyeceğim ama sabahın köründe bu telaşlı halimle şaka bile olsa ego kasamazdım.
Bir süre bakıştıktan sonra " İklim şu anlatmak istediklerimizi gözlerimizle mi anlatmaya çalışıyoruz ? Eğer öyleyse bu telepati efsaneleri yalnızca bilim kurgu filmlerinde olur.Fazla kaptırma kendini.Teknoloji o kadar gelişmedi ." dedim. "Sen iyi misin ? " diye sordu bana. "Altın gününe misafirliğe gitmiş gibi şu hal hatır sorma merasimini keser misin ? " dedim.
" Erken kalkmışsın farkında mısın? "
Gerçekten bu hiç aklıma gelmemişti O kadar alıştım ki bu üşengeç hallerime erken kalkmam garip geldi.
"İklim ben seni beni uyandırmayı başaramayıp okula gittin sandım.Telefonumun saatine bakmak istedim telefonumu bulamadım.Erken uyandığım aklıma hiç gelmedi." dedim
"Telefonun masada şaşkoloz." deyip meşhur kahkahasını attı.
Telefonuma kavuşmuş olduğum için sevindirik oldum.Bu arada benim kapattığımı sandığım alarmım da tüm asaletiyle çalmaya başladı.İklim ile marşa eşlik ederek kahvaltıya indik.
"Gündoğdu,hep uyandık stadlara dayandık."
İklim:
-" Yo okul kapısına dayanıyoruz bu saatte." deyip acı gerçeği yüzüme vurunca kafasına şaplağı geçirdim.
"Tamam ya kızma bak yarın maça gidiyoruz zaten." dedi. Evet yarın gönül verdiğim takımın maçına gidiyordum.Hem de en sevdiğim arkadaşım bu herşeyim İklim ile. İklim arkadaşlıkta olduğu gibi mutfakta da çok iyiydi.Neredeyse her sabah ben geç uyanan taraf olduğum için o bütün kahvaltıyı hazırlardı.Bu sabah olan efsane kahvaltısını da mideye indirdikten sonra üzerimize bir şeyler giyip okula gittik.
Bugün günlerden Cuma idi ve evet yarın tatildi.Akşam için film gecesi yapmaya karar vermiştik. Severdim film gecelerini.Ben genelde abur cuburlar bittiğinde ve birkaç film izlediğimizde İklim'in dizinde uyur kalırdım.
Derse girdiğimizde sırada yine yan yana oturup hocayı beklemeye başladık.İstanbul Üniversitesi'nde hukuk fakültesi ikinci sınıf öğrencisiydik.İklim benim çocukluk arkadaşımdı.İlk oyunlarımızı onunla oynadık.Gelecek hayallerimizi onunla kurduk hep.Üniversitede ayrı ev tutup taşınmak istemiştik. Aynı bölümleri tutturamaz,ayrı okullarda oluruz diye geceleri gözümüze uyku girmezdi.Derslere hep birlikte çalışırdık.Sırf sınavlarda aynı notları alalım diye.Şimdi hayallerimizi yaşıyoruz.Bölümümüzden çok memnunduk.Hakkı ve hukuku korumak,ezilen kişinin arkasında durmak hayat felsefesi gibi bir şeydi bizim için.Al işte sabah sabah yine kadın haklarının gerektiği gibi önemsenmediğinin örneği ;
Yanımızdan geçen çocuk "Günaydın bayanlar." dedi. İklim benden önce davranıp "Bayan sensin kadın diyeceksin ona!" diye karşılık verince sınıfın ortasında içimden dümbelek çalıp oynamak geldi. "Nasıl istersen öyle olsun bakalım." diye yanıtladı onu çocuk ve o sırada hoca girdi.
Okulda monoton bir gün geçirdikten sonra eve geldik.İklim ile birlikte yemek hazırladık.Biraz bir şeyler atıştırıp sonra gün içinde gördüğümüz dersleri tekrar ettik.Ders çalışmamız bittiğinde saat 19:00 olmuştu.Film gecesinde yiyeceğimiz abur cuburları almak için markete gittik.
Giriş kapısından koşarak içeri girdik.Çünkü market arabasına hangimiz önce ulaşırsa o binerdi.Bu kez İklim kazanmıştı.Yaşlı teyzeler büyük bir şaşkınlık içerisinde bize bakarak "Gençler, artık iyice yoldan çıktılar." diye kendi aralarında fısıldaştıklarında kendimizi tutamayıp güldük.İklim teyzeye "Yorulduysan buyur teyzem senide bindirelim." dediğinde teyze :
"Ay, sen önce otobüslerde yer vermeyi öğren yaşlılara."diye laf soktuğunda İklim "Bizim kendi arabamız var ama olmasaydı da yer verirdik." dedi.Teyze iyice kızmaya başlamıştı yüzünden belliydi.Bunu anlayınca İklim'i hemen oradan arabayı sürerek uzaklaştırdım.
Cipslerin bulunduğu reyona geldiğimizde neredeyse her çeşidinden aldık.Çikolatalar kusur kalırsa ayıp olur tabii.Aynı şekilde limonata,ice tea, cola ne bulursam attım arabaya.Son olarak üç kızarmış noodle aldık ve kasaya yürüdük.Yürüdük dediysem İklim hanım hala arabada kurulmuş keyif yapıyordu.Kalkmaya niyeti yoktu belliydi ama söylenerek de olsa kalkıp benimle birlikte aldıklarımızı kasaya yerleştirdi.Kasiyer olan tatlı kadınla çene çalıp gülüştükten sonra eve gittik.Pijamalarımızı giyip filmleri seçtik ve onları izleyerek abur cuburları teker teker bitirdik. Film izlemekten beynim yandığında saat 02:30' u buluyordu.İklim'i öptüm ve ona iyi geceler dileyerek yatağıma yattım.Çabucak uyumuşum.
Sabah İklim'in bağırışlarıyla uyandığımda ne olduğuna bakabilmek için sesin geldiği yöne doğru koştum.