CEHENNEM ÇUKURU || 1. ARADA SIRADA

22K 1.3K 29
                                    

CEHENNEM ÇUKURU 1 BÖLÜM || ARADA SIRADA

"Belki birilerini Hanzo yu eşek cennetine gönderiyordur. " deyip çıkmak için adım attı. Ama içinde ki lanet insan sevgisine engel olamıyordu. Adamın ultra yakışıklı olmasıyla alakası yoktu bunun. Sessice aralık kapıdan başını uzattı. İçeri gördükleriyle yutkunurken ona kilitlenen bakışlardan kaçmak istedi.

İki adam Hanzoyu karşılarına almış silah doğrultmuşlardı.

Bulut şakağına isabet alınan silaha oflayarak baktı. Neden ? Neden bir sabahta normal insanlar gibi uyanamıyordu.

O silahı indirecek misin yoksa ateş etmeye niyetin var mı ?" dedi ukala bir sesle. İri yarı adam sarı dişlerini göstere göstere sırıtmaya başladı.

"Bak Faruk herif daşşaklı çıktı. Çekmezse napcan Beyza de ."

Bulut başının hizasında tuttuğu ellerini kafasının arkasında birleştirdi.

"O silahın namlusunu mabadına sokucam "

Diğer adam silahı beline koyup Arife döndü.

" Sakin ol Arif. Bu adamı öldüremeyiz. Patron gebertir "

Arif sıkıntıyla iç çekti. " Saldırdı deriz , boş ver " deyip silahın horuzunu aşağı indirdi. İki adam konuşurlarken Bulut fark ettirmeden birkaç adım daha atmıştı onlara. Üzerinde sadece şortuyla pek karizma olmasa da üzerinde bunun olduğuna şükrediyordu.

Tam silahı alacağı anda bir hıçkırık duyuldu. Aralık kapıdan onlar izleyen bir çift gözü gördüğünde sıkı bir küfür savurdu Bulut.

"ulan teker teker gelseniz kurban kesicem zaten . Çift çift gelin " deyip adamın kapıya dönen bakışından yararlanıp elinde ki silahı aldı.

"Lan "

Faruk denilen adam silahına sarılacağı sıra da kendisine dönen namluyla ellerini havaya kaldırdı.

"Evet beyler. Az önceki konuşmayı bir de şimdi tekrarlayalım. Sen silahını yere koy bana bana doğru it "

Faruk bir kapıda onları şaşkınca izleyen kişiye bir de karşısında ki adama baktı. Yavaşça silahı belinden çıkarıp hava da sallandırdı.

"Tamam "

"seni geberteceğim orospu çocuğu . Kimse elimden alamayacak seni elimden " Arif Bulut'a doğru hamle yaptığında kısık tok bir ses yankılandı dairenin içinde. Adamın bedeni boş bir çuval gibi geriye düşerken Bulut diğer adama döndü.

"Şimdi senin söylemek istediğin bir şey var ? "

"Bu yanına kalmayacak . Patron seni öldürecek " dedi Faruk. Bulut başını salladı alayla .

"Beni sizin gibi iki çapulcuyla mı öldürecek. Güleyim de boşa gitmesin bari. Şimdi şu leşi de alıp evimden gidiyorsunuz. Patronuna da benden selam söyle. Biraz erkekse kendisi çıksın karşıma köpeklerini göndermesin " dedi. Faruk yerde ölü bir şekilde yatan arifi omuzlayıp kapıdan çıktı. Az önce onları izleyen kişi çoktan ortadan kaybolmuştu.

****

Tuana az önce olanları nefesini tutarak izledi. Gözlerinin önünde bir adam öldürülmüştü. O bir kailin evinde yemek yemiş uyumuştu . Bariz gerçekle buz gibi terler dökmeye başladı. O adam onu görmüştü. Cinayeti izlediğini biliyordu. Koşarak başka bir mahalle de kuytu bir köşeye saklandı. Sırtını buz gibi duvara verip nefes almaya çalıştı. Göz yaşları yanaklarında ki kirleri temizlerken sürekli yola bakıyordu.

Ya peşinden gelirse ?

Ya onu bulursa ?

Ya onu da o adam gibi öldürürse ?

Çöp konteynırının kenarında uzun bir süre bekledi. Peşinde kimse olmadığından emin olduğunda yerinden usulca çıktı. Sabahın kör saatinde sokaklarda kimse yoktu. Üzerinde montu boğazına kadar çekip yavaş adımlarla ara sıra arkasına bakarak yürümeye başladı. Tekrar ardına baktığında bu sefer ilerleyemedi. Sert bir duvara çarptı. Fazla sıcak bir duvara. Tam karşısında o katil vardı. Üzerinde sadece bir şort ve spor atletle kendisine öldürecekmiş gibi bakıyordu.

"Demek buradaydın küçük sıçan "

Tuana korkuyla bir adım geri attı. Kalbi delirmiş gibi atıyordu.

"Lütfen lütfen beni öldürme " diye fısıldadı. Bulut başını yana eğdi. Dudakları memnunca yukarı kıvrılırken kızın kolunu tutup sürüklemeye başladı.

"ne olur bırak beni lütfen. Kimseye bir şey demem " Bulut başını iki yana salladı . İnanmadığı her halinden belliydi. Evinin olduğu sokağa girdiklerinde Tuana yardım istemeye çalışsa da kimse onları görmüyordu sanki.

Herkes yanlarından bir hayalet geçmiş gibi bembeyaz olmuşlardı.

Bulut kolunun tutuğu kızı evin ortasına savurdu. Sanki kimse evde yokmuş gibi yatak odasına geçip üzerini çıkartmaya başladı. Kot bir pantolon ve tüm vücudunu saran bir kazak giydi. Tuana gözlerini almadan onu izliyordu. Ne bağırabiliyordu ne de kaçmaya çalışıyordu. Sanki adam görünmez iplerle onu bağlamıştı.

"Bana ne yapacaksın ? " diye sordu en sonunda .

Bulut cevap vermedi . Bunun yerine kemerini takmaya devam etti. Tuana ayağa kalktı. Adama doğru yürüdü. Yatağın kenarında duran silahı hızlı bir şekilde eline aldı.

Elleri titrese de namluyu adama doğrulttu.

"Cidden mi ? Bu gün Beni öldürmeye çalışma günü falan mı ? " dedi Genç adam alayla .

Tuana titreyen ellerine lanet okudu.

"Ben sana bir şey yapmadım. Katil olman umurum da değil. Peşime düşme "

Bulut dimdik bedeniyle kıza doğru bir adım attı. Tuana bir adım geriledi.

"Uzak dur benden "

"Daha silahı tutmayı bilmiyorsun ama ben öldüreceksin öyle mi ? Ada öldürmek o kadar kolay mı sanıyorsun sen ufaklık. " sesi giderek kızgınlaşıyordu.

"Ama sen tek nefeste öldürdün o adamı. Uzak durmazsan bende yaparım " dedi. Bulut odanın içine doğru döndü. " Sen bilirdin hadi git " dedi elini havada sallayarak.

Tuana derin bir nefes çekti içine. Nefesi dudaklarından salınmadan ensesine gelen sert bir darbeyle yere yığıldı.

Poyraz ellerini dizlerine koymuş , bir yerde yatan ince bedene bir de zeballah gibi ayakta dikilen Buluta baktı.

"Başını belaya sokmadan yapamıyorsun değil mi ? Canın mı sıkılıyor sakin yaşayınca "

Bulut deri montunu da üzerine geçirdiğinde telefonunu cebine koydu.

"Ara da sırada . Bazen aksiyon iyidir " 

CEHENNEM ÇUKURUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin