table tennis/camren

tt4/claim

Bay Hill ve Pharrel arasındaki koyu sohbet, Lauren'la aramızdaki gerginliğe eş değerdi. Geldiğimizden beri hiç konuşmamıştık ve ona laf sokmak için fırsat kolluyordum.

Lauren odaklanmış bir şekilde yemeğini yerken konuştum.

"1 hafta sonra seni masaya gömecek kişiyle aynı masada oturmak nasıl bir duygu?"

Lauren gülümsedi ve kaşlarını kaldırdı.

"Kendi kendine mi konuşuyorsun?"

"Oh, elbette hayır. Gelecek hafta yapılacak maçta yenilecek olan ben değilim sonuçta."

Espiri yapmışım gibi kıkırdadı ve pizzasına baharat döktü.

"Beynin kıçından büyük olsaydı seni ciddiye alabilirdim Cabello."

Gözlerini benden ayırmadan pizzasını ısırdı.

"Rakibinin kıçını dikizlememelisin, Jauregui."

"Benim suçum değil. Yatakta harika olabilirdin."

Kahkaha atarak arkama yaslandım.

"Asla öğrenemeyecek olman kötü."

Lauren ukalaca gülümsedi ve içeceğinden bir yudum aldı.

"Bilemeyiz."

Kaşlarımı alayla kaldırdım.

"Aklından ne geçiyor?"

"Seni inlettiğim?"

"Senin için inleyeceğim tek an tenis masasında olur."

"Seni masada da becerebilirim."

Kendine olan güveni hoşuma gitmişti.

"Öyleyse dene, Jauregui. Beni masada oyununla becermeye çalış. Eğer final maçında seni yenemezsem, seninle yatacağım. Beraberlik dahildir."

Gülümsedi ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

"Bana seni yenmek için bir sebep daha verdin, Cabello."