Trashcan | 1

800 78 62
                                    


Komaeda Nagito'nun, Hinata Hajime'yi tekrar gördüğü zaman, kiraz çiçeği ağaçlarının yapraklarını döktüğü zamandı. Hinata Hajime'yi ilk kez görmüyordu. Her ne kadar sıradan bir görünüşü ve özel bir yanı olmasa da, tuhaf bir şekilde okulda göze çarpan bir insandı.

Hinata Hajime nazik ve pozitif düşünen bir insandı. Varlığı ile insanları umut ve mutlulukla dolduran bir insan.

Gerçi Komaeda'ya kalırsa o tür bir ahoge'ye sahip olan biri mutlaka göze çarpan bir varlık olurdu.

Komaeda, Hinata'ya hayrandı. Daha önce hiç konuşma fırsatı bulamamıştı ancak uzaktan izlemek dahi yetiyordu.
Peki Komaeda neden özel bir yanı olmayan bu insana karşı hayranlık duyuyordu?

Bunu kendinin de bildiği söylenemez. Belki de çevresine olan nazik ve duyarlı davranışlarından dolayıydı. Belki de sadece var olmasından kaynaklanan bir hayranlıktı.

"Bu yüzden onu diğerlerinden kıskanıyorum."

Eğer elinde olsaydı, Hinata'yı sadece kendisinin görebileceği bir yere kapatır ve günlerce sıkılmadan onu izlerdi. Kimsenin ona zarar vermesine izin vermezdi.
Fazla obsesif düşünceler miydi bunlar? Belki de.

Hinata ile ilk konuştukları zaman ise Komaeda'nın deyişiyle tatlı ve narin bir rüya gibiydi.

Komaeda okulun bahçesindeki kiraz çiçeği ağaçlarından birinin altına oturmuş, bir yandan dinlenirken bir yandan da yaprakların düşüşünü izliyordu.
Son zamanlarda hastalığı yüzünden hem çok çabuk yoruluyor hem de insanların içerisinde olmak onu rahatsız ediyordu.

Başına giren ani ağrıyla eliyle kafasını tuttu ve yüzünü buruşturdu. Kötü şansı asla gardını düşürmesine izin vermeyecekti, ha?

Ağacın altına kısa bir süre uyumaya karar verdi. Burası yeterince huzurlu, sessiz ve rahattı. Tam uyuyacağı sırada görüş alanına giren karaltıdan dolayı irkildi. Neredeyse korkudan çığlık atacak gibiydi.

"Komaeda? Burada ne yapıyorsun?"

Karaltının sahibi Hinata'ydı, gözlerini daha iyi görebilmek için ovuşturdu. "Şu sıralar kalabalığa biraz dayanamıyorum." Acı bir şekilde gülümsedi ve gözlerini kıstı. "Sınıf ortamından biraz uzaklaşmamın iyi olacağını düşündüm. Ama yakalandım sanırım."

Hinata gülümsedi. "Pekala, sadece bu seferliğine ders saatleri içerisinde bahçede olduğunu kimseye söylemeyeceğim. Ama bir dahaki sefere revire git lütfen."
Saatine baktı ve şaşırır gibi bir ses çıkarttı. "Üzgünüm Komaeda, gitmem gerekiyor. Okul başkanına bazı işlerinde yardımcı olacaktım.."
Heyecanlı bir ses ile "Sonra görüşürüz! Kendine iyi bak." Dedikten sonra el salladı ve koşarak gitti.

Komaeda nedense yanaklarının sıcakladığını hissediyordu. Bu his.. Neydi acaba?
Ayrıca.. Neden az önce gördüğü gülümsemeden dolayı kendini çok şanslı hissediyordu?
Fazlasıyla tuhaftı.

Ayağa kalktı ve Hinata'nın tavsiyesine uyup revire gitti. Hemşireden izin alıp yataklardan birine yatıp dinlendi. Uyumayı isterdi ama Hinata'nın gülümsemesi sürekli gözlerinin önüne geliyor ve yine yanaklarının sıcakladığını hissediyordu.

"Umarım hasta olmam.." Diye mırıldandı.


Not; Üzgünüm bu yeni bölüm değil. Ama yeni bir başlangıç diyebiliriz. Hikayenin önceki halinde yazmak benim için 3-4 kat daha zor gibiydi, bu yüzden böyle bir çözüm buldum. Umarım bu sefer biraz daha düzenli bir şekilde devam edebilirim.

Trashcan and Hope BasketHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin