Evet merhabalar arkadaşlar.Ben bir salaklık yaptım.İrem karakterinin ismini unuttum.GülebilirsiniZ.Tamam çok gülmeyin.
Değiştirdim kapağı inşallah unutmam bunuda😅İYİ okumalarrrrr
Aşklar hep tesadüflerle olur derler.Ben bir kere bu yanlışı yaptım.Kimseyle çıkmadığımımı zannediyorsunuz.Tabiki biriyle çıktım.Keşke çıkmasaydım derim hep.Ama sonra kalbim bana sen ona aşıktın der dururdu.
Ortaokuldayken okulun en popüler sayılan çocuğuyla çıkmıştım.İsmi Tuğberk'ti.Başta onu sadece platonik olarak severdim.Gözüm ondan başkasını görmezdi.Buna aşk diyorlar ama aşk bana göre hep karşılıklıdır.Benle uğraşmaya başladı grubuyla.Aşşağıladılar,rezil ettiler,yaralanmama sebep oldular ve bunun gibi şeyler yaptılar.Eve hep ağlayarak gider aklıma geldikçe rezilliğim ağlayarak çıkardım.Ona hep kin duymaya çalıştım ama olmuyordu.Beynim tutsada kalbim beynime tekme atıyor mantıklı düşünmemi engelliyordu.
20.04.2013 ortaokul 7.sınıf
Yine aynı şekilde okula giderken Tuğberkle karşılaşmıştım.Bir bakışıyla kalbim sanki göğsümden kopmak istercesine atıyordu.Okula girerken herkes gülüyor,gruplar ise beni gösterip gülerek birşeyler konuşuyorlardı.Yine gözlerim dolmuştu o gün.Yine koşarak çıkmıştım sınıfa.Tuvalette kendime bakarken güzel kız gitmiş yerine yüzü ağlamaktan solmuş,gözleri yine ağlamaktan kan çanağına dönmüştü.Lavabodan çıktığımda bir şeye takılıp yere düşmüştüm.Yüz üstü düşmemle burnumun acısı artmış acayip bir şekilde karıncalanıyordu.Ayağa kalkmamla burnumdan aktığını düşündüğüm kan fayansı kaplamış bir şekildeydi.Etrafıma bakındığımda bir iki kız bana gülüyordu.Yine ağlamaya başlamıştım.Ayağa kalkmış öylece koşuyordum.Okuldan çıkmamla bir çok göz bana dönmüştü.Bazıları gülüyordu.
Tuğberk'in grubuna baktığımda kendi aralarında bir şeyler konuşup gülüyorlardı.Hiç durmadan Tuğberk'in kolunu tutup kendime çevirmiştim ve sert olduğunu zannettiğim bir tokat atmıştım.Burnumdan akan kana aldırmadan Tuğberk'e bağırmıştım.O bağırmamı hiç unutmam.''Yeter artık yeter.Ben size ne yaptım ne.Vurdunuz aşşağıladınız rezil ettiniz.Hiçbirşey demedim sadece ağladım.Benden ne istiyorsunuz.Ne söyleyin bana.Hepsini sen yaptın Tuğberk.Ben sana ne yaptım.Cılızım diye gelip beni mi buldunuz.Kimseye karışmıyorum diye beni mi seçtiniz.Tamam yaptığın herşeye alıştım.Ama başkasının bana yapacak cesareti göstermesi.Ben sizin gözünüzde bu kadar mı kötüyüm.İlla etrafında sürtük mü olmam lazım kızlar gibi.
Artık bu rezil kız olmıyacak karşında.Başkasını bulursunuz onu da böyle rezil eder,küçük düşürsünüz.Ben artık yokum bu pis kafana sok.Tamam mı sok.Artık saklamaya ne gerek var.Ben seni seviyordum Tuğberk.Senin rezil ederek eğlendiğin kız seni yaptıklarını umursamadan sevdi.Öğrenmen birşeyi değiştirmeyecek ama en azından bunu sana söyleyerek bu kalbimi rahatlattım.Bir daha karşına çıkmıyacam.Bir daha seni sevmiyeceğim bir daha o aşık olduğum gözlerini sevmiyeceğim.Artık benim yüzümü kimse görüp gülmiyecek.Artık sen beni rezil edip eğlenemiyeceksin.Senden nefret ediyorum artık.''demiştim.Aklımdan geçenleri söylemem en azından bu salak kalbimi rahatlatmıştı.Tuğberk ise bana şaşgınca bakıyordu.Etrafa baktığım da ise hem itirafımdan hem de Tuğberk'e attığım tokattan dolayı şaşırmışlardı.
Son kez o sevdiğim gözlerine baktım.Sonra da gözümden düşen yaşı aldırmadan 'hoşcakal' dedim ağzımı oynatarak.Sonra da arkama bakmadan koşmuştum.Ağlayan gözüm ve kanayan burnumla hiç umursamadan koşuyordum.Sevdiğim adamı artık sevmiyecek sevemeyecektim.
Okulumuz denize yakın olduğundan gelmem uzun sürmemişti.Hıçkırıklarım köprünün kulbunu ıslatıyordu.Hiç düşünmeden köprünün deniz tarafındaki boşluğa geçtim.Kimse duymasada ağzımdan bu sözler geçti.''Hoşcakal İstanbul beni sevmedin ben de kendimi yok ederim.Hoşcakal Tuğberk seni hep sevdim.Sevgim artık işe yaramaz ben yokken'' dedim.Derin bir nefes aldım.İstanbul'un o sevdiğim deniz kokusunu çektim son kez.Gözümün önünden Annem geçti.Sonra da Babam onlara haksızlık belki ama bencillik yapmam gerekiyordu.Beni seven dalga geçsede birtanecik abim geçti.Ağlamam çoğaldı.Elimi havada 2 yana açtım.Hiç düşünmeden attım kendimi boşluğa.Ama belimde hissettiğim elle düşememiştim.Beni geriye doğru çekti.Ağlamam çoğaldı.Kim olduğuna bakmadan dönüp sarıldım.Parfüm kokusuyla erkek olduğunu anlamıştım.Umrumda değildi.Hıçkırıklarım artarken sarıldığım adama daha sıkı sarıldım.O da beni kucağına çekti ve köprüden uzaklaştırmaya başladı.Hiç istisna etmeden ona daha çok sokuldum.Beni bir yere doğru getiriyordu.Durduğunda beni aşşağı indirdi.Ama hala ona sarılıyordum.