K.0.2.

4K 221 40
                                    

Armina'dan anlatım;

Karşısındaki adam Ekrem babaya gülerek bakıyordu. Sımsıkı sarıldılar. Ekrem baba genç adamı masaya doğru çekiştirdi. Ayağa kalkarak adamı selamladım. Aşağı yukarı benden 4-5 yaş büyüktü. Kumral saçları,mavi gözleri,180'li boyu ve yapılı bir vücudu vardı. Bu kimdi böyle? Genç adam elini uzatıp, ''Selam,ben Aras. Sende Armina olmalısın?''. Sorar gibi söylediği cümleyi kafamla onayladım ve elini tutup tokalaştım. 

Aras,Ekrem babaya bakıp ''Çok özledim,baba.'' dedi. Ekrem babaya dönüp soran gözlerle ona baktım. Bana dönünce bakışlarımı fark edip açıklama yapmaya başladı. ''Aras,evlat edindiğim çocuklardan biri kızım. Aslında beklediğimiz kişi Aras değildi. Farklı birini bekliyorduk. Nerede kaldı aca..'' 

Ekrem babanın sözünü bölen tanıdık bir ses oldu. ''Çok geç kaldım mı baba?''. Arkamı döndüğüm de karşımda Efken vardı. Bana baktı,bakışları Aras'a ve Ekrem babaya döndü. Sonra tekrar bana baktı ve aynı anda konuştuk;

''Uçan tekme?''

''Ölmedin mi sen hala?''

Aras ile babam bize bakarken benim söylediğim söze Efken yüzünü buruşturmuştu. ''Hayır.'' diyerek kısa bir cevap verdi. Öne doğru atılarak kollarını hafifçe belime doladı. Bende ellerimi omuzlarına çıkardım ve hafif bir şekilde sarıldım. İlk ayrılan o oldu ve beni bıraktıktan sonra Aras'a döndü. ''Ağabey.'' deyip sarıldı. Aras'ta aynı şekilde karşılık verdi. Aras'ı bırakıp babama döndü. 

''Baba.'' dedikten sonra hafif bir iç çekerek ona da sarıldı. Babamda Efken'e sıkı sıkı sarıldı. Ayrıldıklarında herkes yerine oturdu. Babam bize bakıp,''Siz nereden tanışıyorsunuz?'' diye sordu. Efken'in anlatmasına izin vermeden hemen öne atıldım. ''Hani bahsettiğim yamulmuş çocuk vardı ya baba.Bu,o.''. Babam kahkaha atarak Efken'e döndü. Kaşı ve dudağında ufak bir yara izi vardı. Benden aldığı hırkayı beline bağlamıştı. Benim de üstümde onun verdiği sweatshirt vardı. 

Efken bana dönüp üstümde kini süzdü. Bende aynısını tekrardan ona yaptım. Aynı anda ağzımızı açtık ve ''Yakışmış.'' deyip göz kırpmıştık. Aras bu halimize kahkaha atarken bende hafif kıkırdadım ve Efken'de tebessüm edip önüne döndü. Babam bana döndü ve eliyle Aras'ı göstererek konuşmaya başladı. 

''Bu ilk evlat edindiğim çocuk. Aras. Aslında bu gün geleceğini bilmiyordum. Bana da sürpriz oldu. Ama iyi ki gelmiş. Ailemi bir arada görmek cidden güzel bir şey. ''

Babam konuşmayı bitirdikten sonra üçümüz de bakıştık. Aynı anda kalkıp babama sarıldık. Bir abim vardı ve bir de Efken. Hiç kitaplarda ki gibi kötü üvey kardeş moduna geçmemiştik. Hatta Aras öz abimmiş gibi davranmıştı.  Hepimiz ona borçluyduk. Bizi düştüğümüz çukurdan kurtarmıştı. 

O gün akşama kadar çarşıda gezmiş,sahile inmiş,kafe de oturmuştuk. Akşam eve geçtiğimiz de Zeliş sultan Aras ve Efken'i görünce baya sevinmişti. Şimdi de mutfakta Zeliş sultana yardım ediyordum. Son alarak salatayı da masaya koyduktan sonra içeri doğru seslendim. 

''Aras,Efken,baba! Hadi gelin.'' 

Üçü de gülüşerek masaya geldiler. Başa babam oturdu. Sağına Aras soluna Efken yerleşti. Aras'ın yanındaki sandalyeyi çekip oturdum. Zeliş sultanda Efken'in yanına geçti. Babamla Aras sohbet etmeye başladılar. Bende sessizce yemeğimi yemeye devam ettim. Bir süre sonra kafamı kaldırınca Efken'le göz göze geldik. Beni mi izliyordu o? 

Kafamı 'Hayırdır?' manasında iki yana salladım. O da aynı şeyi yaptı. Omuz silktim. Beni taklit ediyordu. Kafamı tabağa eğdim. Kaldırdığımda hala bana bakıyordu. Babama dönüp ''Baba,Efken beni taklit ediyor.'' dediğim bibi Efken'in gözleri kocaman açıldı. Biz kahkaha atarken o hala bana şaşkınca bakıyordu.

Aniden ayağa fırlayınca bende fırladım. Yavaş yavaş bana yaklaşmaya başlayınca arkamı dönüp koşmaya başladım. Yukarı çıktıktan sonra odama girdim. Tam kapıyı kapatacakken Efken ayağını araya koydu. Refleks olarak çığlık atıp geri doğru gittim. Kapıyı itip içeri girdi. Bana sinsice sırıttıktan sonra yatağa doğru ittirmeye başladı.

Geri doğru düşünce yavaşça bacaklarımın üstüne oturdu. Ne yapıyordu bu ya? Yüz ifademi inceledikten sonra kahkaha atıp beni gıdıklamaya başladı. Nefesim kesilirken zar zor konuşmaya çalıştım. 

Efken'den anlatım;

Armina altımda kahkaha atarken hem gıdıklıyor hemde onu izliyordum. Nefesi iyice kesilirken beni durdurmaya çalışıyor hemde bir şeyler geveliyordu. Suratı kızarmaya başlayınca gıdıklamayı bıraktım. Hala gülüyordu. Eğilip gülme çizgisine küçük bir öpücük bıraktım. 

Şaşkınca bana bakarken gülümsedim. O da hafif kafasını kaldırıp gamzem den öptü. Gamzemden. Öptü. GAMZEMDEN ÖPTÜ. Şu an tam ısırmalıktı ama yapabildiğim tek şey daha çok gülümsemek oldu. Yatakta yanına attım kendimi. Yemek yiyesim kaçmıştı. Büyük ihtimal o da doymuştu. Ona doğru dönüp elimi kafamın altına yerleştirdim. Elimden den destek alarak doğruldum.

Aynısını oda yaptı. Biz birbirimize bakarken Aras oda ya hayvanca bir giriş yaptı. ''Oha! Kız odası lan burası böyle girilir mi?'' diye bağırdım. Yanıma gelip kafama vurdu. ''Kızın odasıysa sen neden buradasın lan?'' diye söylendi. Ne deyim? Adam haklı beyler. Armina bu halimizi gülümseyerek izliyordu. Gözleri mi dolmuştu onun? 

Aras'ta bunu fark edince aynı anda Armina'ya sarıldık. Aras onu kız kardeşi olarak görebilirdi ama benim öyle gördüğüm tartışılırdı. Güzel kızdı vesselam. Tatlıydı,nasıl yetiştiğini biliyordum,akıllıydı. Armina'nın elini saçlarımda hissedince irkilsem de daha sıkı kavradım belini. Göz ucuyla Aras'a baktığımda hafifçe boynuna sarılmıştı. Armina'nın eli de sırtında duruyordu. 

Saçlarımda olan eliyle biraz daha kendine yaklaştırdı beni. Ah,bunu sevmiştim. Aras ayrılınca bende kollarımı gevşetip,geri çekildim. Ellerim hala belindeydi. Alnına bir öpücük bırakıp iyice kendimi çektim. Aras'ta yanağına çok kısa bir öpücük koyup geri çekildi. Neden yapmıştı ki şimdi bunu? 

Kaşlarımın çatıldığına emindim. Armina bana bakınca onunda kaşları çatıldı ve sağ kaşının ucu yukarı kalktı. Kesinlikle öyleydi. 'Bir şey yok.' manasında omuz silktim. Kafasını sallayıp Aras'a döndü. O da yanağına kuru bir öpücük bırakırken elimde olmadan yumruğumu sıktım. Ne oluyordu bana böyle yahu? 

Bana dönüp yanağıma,tam gamzemin olduğu yerden öpüp geri çekildi. Yüzüm gevşerken Aras bana bakıp sırıtmaya başladı. Ona bakınca daha da sırıtmaya başladı. Görüşmeyeli baya arsızlaşmıştı bu. Bakışlarımı sertleştirince daha da sırıtmaya başladı. Dövesim geliyordu. 

Ekrem baba seslenince hep beraber aşağı inmeye başladık. Salondaki tekli koltukta oturuyordu. Karşısındaki üçlü koltuğa ortamıza Armina gelecek şekilde dizildik. Sol tarafında ben oturuyordum. Ekrem baba bir bana bir Armina'ya bakmaya başladı. En sonunda söze ''Efken bu sene sende kafes dövüşlerine giriyorsun.'' diyerek başladı.

''Anlamadım?'' diyerek Armina'yla aynı tepkiyi vermiştik. Beni duydunuz,dedi Ekrem baba. Ben şaşırıyordum tamam da Armina neden şaşırıyordu ki? ''Ben Efken'le dövüşmem baba.'' diyerek karşı çıktı. HA? ''O da mı dövüşlerde?'' diyerek parmağımla Armina'yı gösterdim. Ekrem baba kafasıyla onayladı ve Armina'ya bakarak ''Bu sene finale çıkacağın ne malum? Belki de ilk turda elenirsin.'' dedi. Armina bunun üstüne alaycı bir kahkaha attı. 

Çok güveniyordu kendine. Acaba nasıl dövüşüyordu? Bu kızın kas yığınlarını nasıl dövdüğünü görmek isterdim.

''Görürüz.''  diyerek bana bir bakış attı.

''Göreceğiz.'' diyerek bende ona baktım. Konu orada kapandı.

Bundan sonra açıklama yazmayacağım. Cidden çok sıkıldım. Okuyanlardan belli kişiler vote veriyor. Pek zor bir şey değil halbuki bir şeye dokunmak. Her neyse yine 1000 küsür bir bölüm. Okuyanlar için çok kısa bir açıklama. Bazı özel sebeplerden dolayı çabuk yazamadım kusura bakmayın.

Kafes (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin