K.0.4.

3.2K 145 14
                                    

Armina'dan anlatım...
Doktorun yanından çıktıktan sonra hastanenin yanındaki eczaneye uğrayıp Efken'in ilaçlarını aldıktan sonra eve doğru yüremeye başladık. Ilaçların nasıl kullanılacağını okumaya çalışırken birine çarptım.
Kafamı kaldırdığımda sarışın bir çocuğun bana baktığını gördüm. Efken "Önüne baksana birader." Diyerek üstüne yürüyünce çocuğun kacmasını bekledim ama hiç kıpırdamadan bana bakmaya devam etti. "O önüne bakmadı." Diyerek eliyle beni gösterdi. Efken çocuğun iyice üzerine doğru yürümeye başlayınca kolundan tutup durdurdum. 

"Tamam. Özür dilerim. Bak sende kardeşim yoluna. Efken hadi." Efken'i kolundan tutup sürüklerken arkamı dönüp baktığımda çocuğun hala arkamızdan baktığını gördüm. Efken kafamı tutup göğüsüne bastırınca göğsüne doğru gülümsedim ve kollarımı beline sardım.
Eve gelince Efken'i doğru odasına yolladım ve mutfağa girip çorba yapmaya başladım. Sıcak bir şeyler midesini rahatlatırdı. Bir yandan da ilaçları okumaya çalışıyordum. Çorba kaynayınca kaseye doldurup tepsiye ilaçlarla birlikte koydum ve yukarıya çıkmaya başladım.

Efken'in odasına kapıyı çalmadan girdim ama ilk andan daha pişman oldum. Havlu belinde dolabın önünde dikiliyordu. "Ayy." Dediğim gibi gözlerimi yumdum en sonunda. Efken halime kahkaha atarken ben ofluyordum. Bir kaç hışırtıdan sonra Efken yaklaşıp elimden tepsiyi aldı ve çalışma masasına koydu sanırım.

Elini yanaklarıma yerleştirip gözaltlarımı okşadı ve "Aç gözlerini balım. Giyindim." Dedi. BALIM DEDİ. Ya çok tatlıydı. Gözlerimi açıp hafif başımı kaldırdım. Gözleri çok güzel bakıyordu. O zaten başlı başına güzeldi. Güzel severdi,güzel bakardı,güzel öperdi. Her şeyi güzel yapardı.

Efken'den anlatım...
Armina gözlerime bakarken bende dalıp gitmiştim ona. Şuan tutup kaburgalarımın arasına sokasım vardı. Gözleri çıplak olan göğsüme sonra emaneten duran eşofmanıma kaydı. "Ya hani sen giyinmiştin. Bu nasıl giyinmek yaa?" Diye cırlamaya başladı.

Parmak uçlarında yükselip yanağımı öptükten sonra dolabıma doğru ilerlemeye başladı. Öptü yeri tutup 'BENİ ÖPTÜ' diye bağırmak istiyordum. Elinde yeşil tshirtimle geri gelip tshirti başımdan geçirmek için kollarını uzattı. Başımı eğip giydirmesine izin verdim. Kollarımı da geçirdikten sonra yatağa doğru itekledi. 

Yatağa yatırdı ve yorganı başıma kadar çekti. Ben gelemezdim yahu bu kadar sıcağa. Yorganı tutup kenara doğru attım. Bana dönünce kaşlarını çattı ama artık yüzümde ne gördüyse normal haline döndü ve yatağın kenarına oturdu.

Tepsiyi ortamıza koyup kasedeki çorbayı karıştırmaya başladı. Kaşığı ağzıma doğru uzatınca "Güzelim ilginden rahatsız değilim ama çocuk gibi de davranmasan?" Bir süre suratıma dümdüz baktıktan sonra "Aman iyi be!" Diyerek kaşığı kasenin içine atıp uzaklaştı. Tutup kafasından kendime yaklaştırdım ve alnından uzunca öpüp bıraktım ama geri çekilmedim. Dudağımın üstüne yaslanıp bir süre orada bekledi. 

"Hadi çorbanı iç." Diyerek uzaklaştı benden. Ben çorbayı içmeye başladığımda aniden yataktan fırladı. Kapıya doğru koşmaya başladı. ''Armina? Noldu lan?'' diye söylenince durdu ve bana baktı. Bir eliyle alnına vurdu. Eli hala alnındayken ''Su almayı unuttum. Sen devam et.'' diyerek koşarak odadan çıktı.

Bir süre sonra elinde bardakla odaya girdi. Bardağı komidinin üstüne koyup yanıma oturdu. ''Çabuk iyileşte seni bir güzel döveyim.'' dedi tatlı tatlı. Dövmek lafı olmasa daha da tatlı gözükebilirdi. Olsundu ben onu böyle de severdim. ''Ya ama ben neden dayak yiyorum şimdi?'' diye isyan edince birden yüzünü ifadesizleştirdi,boş boş bana bakmaya başladı. ''Neden olacak lan? Gecenin bilmem kaçında benim inadıma denize atlarsan tabi döverim.'' dedi.

Kafes (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin