Sozsuza Dek

265 18 1
                                    

Yavaş adımlarla okula doğru ilerleyen genç kız kafası karma karıştı. Böyle yavaş bir şekilde adeta kaplumbağa gibi ilerlerse okula geç kalacağının farkında bile değildi aynı günde hem Adrian tarafından reddedilmişti aslında pek reddedilme sayılmazdı sadece uğur böceğini sevdiğini öğrenmişti. En çokta bu koymuştu ona. Onun kalbine giden yol için sadece uğur böceği olması mı gerekiyordu? "Birinin sizi sevmesi için kendiniz olmanız yeterlidir" ne kadar yalan bir laftı bu böyle. Boronon sozo sovmoso oçon kondonoz olmonoz yotorlodor. Diğer hemse hep yanında kekeleyen Nathanael onun uğur böceği olduğunu bildiğini söylemişti. Nasıl bilebilirdi ki. Aslında ona bunu sorduğunda- tüm reddetme bahanelerini kabul etmediği için- gözlerin demişti. Masmavi gözlerin. Peki bu kadar belliyse Adrian veya Alya niye bilmiyordu. Marinette sen uğur böceği mısın diye sormuyordu? Niye herkes uğur böceğini çok havalı sanıyordu? Niye herkes uğur böceği olağanüstü diye düşünüyordu? Peki herkes uğur böceğinin kendisi olduğunu öğrendiğinde bu kız yalancı - veya taklitçi-  olduğunu uğur böceğinin beceriksiz, sakar ve sıradan bir kız olamayacağını iddia edebilir miydi? Auğhh. Böyle saçma şeyleri düşünmemeliydi. Hawk Moth hisseder ve onu akumatize edebilirdi. Bu Paris için oldukça tehlikeliydi eğer mucizesi kırılırsa Yin Yang bozulabilirdi. Bu çok tehlikeliydi ne olacağını daha şifreleri bile çözülmemiş bir kitaptan başka kimse bilmiyordu. Belki o da bilmiyordu. O sırada giderek hızlandığı hatta okulun önünde olduğunu fark etmemişti. Aslında bir çok şeyi. Bu okul onun kabusuyken nasıl bir anda güzel masalı olabilmişti ki. O sırada yaklaşan limuzinle gülümsedi. Hayatının aşkı- Adrian- inmişti. Her zaman ki gülümsemesiyle. Sonra uğur böceği olayı aklına geldi. Ama onu düşünmek bile istemedi kafasını salladı ve ve onu izlemeye başladı. Gülünce hafif çekilen gözleri, şekilli minnacık burnu, beyaz adeta porselen teni, yakışıklı çehresi, ve her zaman gülümseyen ağzıyla tıpkı bir heykele benziyordu. Ama yine onu fark etmemişti. Ama genç kız çoktan bununla yetinebilmeyi öğrenmişti. En azından onu her zaman görebilecekti. Arkadaş sıfatıyla bile olsa sonuçta hep ona gülümseyecekti. Sonsuza dek.

Kurtzbergler ve Agrest'lerin SırrıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin